Darbe baþarýlý olsaydý, Baþbakanlýða Kemal Kýlýçdaroðlu getirilecekti.
Niye þaþýrýyorsunuz ki?
Kendisi, iktidar umudunu darbelere baðlamýþ bir partinin genel baþkaný deðil midir?
Seleflerinden bazýlarý bu yolu izlememiþler miydi?
Ýsmet Paþa(“Þartlar olgunlaþýrsa darbe meþru haktýr” fetvasýnýn sahibi Ýsmet Paþa), serbest seçimlerle kaybettiði Baþbakanlýk koltuðunu, ancak 27 Mayýs darbesinin saðladýðý steril (!) ortamda elde etmemiþ miydi?
Baykal, yýllarca, býkmadan usanmadan bu yolu zorlamamýþ mýydý?
15 Temmuz’da “Fetullahçý çete” galip gelseydi, geçici bir “Devlet Baþkaný” atanacaktý: Kenan Evren modeli...
Bu isim Akýn Öztürk mü olurdu, Mehmet Partigöç mü olurdu, Adil Öksüz ya da muadili bir “Ýmam” mý olurdu, bilemiyorum. FETÖ hiyerarþisinin kimi öne çýkaracaðýný bilemezsiniz. Ýlkokul mezunu bir marangozu “HSYK imamlýðýna” atayan ve bu garabeti Taha Akyol gibi þiþme liberallere “hukukun üstünlüðü” diye alkýþlatan zihniyet, sýralamada ismi dahi anýlmayan sümüklü bir maklubeciyi pekâlâ “Devlet Baþkaný” olarak atayabilirdi.
Ýktidar umudunu darbelere baðlamýþ arkadaþlara da alkýþlamak düþerdi. Yapmadýklarý þey deðil.
Mehmet Partigöç, Akýn Öztürk, ya da her kimse, “Devlet Baþkanlýðý”yla taltif edilecek kiþiye de, doðal olarak, Baþbakan atama hakký verilirdi.
Bu Baþbakan kim olabilirdi sizce?
Biraz zihninizi kurcalayýn.
Siz düþünedurun, ben biraz geriye sarayým, 10 ay öncesine gideyim.
Kemal Kýlýçdaroðlu, gazetecilerle sohbet toplantýsýnda bir “kitapçýk”tan söz etmiþti.
Bu kitapçýkta, 15 Temmuz darbesinin Cumhurbaþkaný ve Baþbakanýnýn ismi yazýyormuþ.
Kitapçýða ne oldu? Çalýndý mý?
Bilen yok.
Kemal Bey bu kitapçýðý nerede, kimin elinde görmüþ? Kitapçýkta ayrýca hangi bilgiler yer alýyor? Kendisi okumuþ mu?
Bilen yok.
Kendisi okumadýysa ve nakil üzerine aktarýyorsa, bu bilgilere aracýlýk eden kim?
Bilen yok.
Kitapçýk, 17/25 Aralýk sürecinde olduðu gibi, birileri tarafýndan elden mi getirilip CHP genel merkezine teslim edildi? Bu “birileri”, yine 17/25 Aralýk sürecinde olduðu gibi, maskeli miydiler?
Bilen yok.
Kemal Bey de, “Bir kitapçýk var” dýþýnda bir þey söylemiyor. Kaç ay geçti, hâlâ bu konuda bir açýklama yapmadý.
Hatýrlarsanýz, “kitapçýk” iddiasýndan bir süre sonra, herhalde yine maskeli adamlar tarafýndan servis edilmiþ baþka (“taze”) bilgiler vermiþti:
Buna göre, AK Parti’de ByLock kullanan 4 bakan, 120 ile 180 arasýnda milletvekili varmýþ.
Müddei, iddiasýný ispatlamakla mükelleftir ama bu kural Kemal Kýlýçdaroðlu gibiler için geçerli deðil...
Kýlýçdaroðlu, iddiasýnýn kaynaðý sorulduðunda “aynen” þu cevabý vermiþti: “Elimde belgeler var...”
Bu durumda elindeki belgeleri açýklamasý (daha doðrusu ByLock kullanýcýsý bakan ve milletvekillerini deþifre etmesi) gerekmiyor muydu?
Bunu yapmadý.
Savcýya gidebilirdi.
Bu yolu da tercih etmedi.
Elindeki bilgileri “kurmaylarýyla”, mesela Baþdanýþmaný Fatih Gürsul’la paylaþabilirdi... Azgýn bir ByLock kýllanýcýsý olduðu o tarihte bilinmiyordu. Henüz tutuklanmamýþtý... Fatih Gürsul’a, “AK Partili örgüt arkadaþlarýnýzýn listesi elimde” diyebilirdi.
Bunu da yapmadý.
Sadece kuru gürültü çýkardý.
Niye?
Bunu da yarýn konuþalým...
Kýlýçdaroðlu yalan beyanlarýyla ve muhayyel kitapçýkla neyi karartmaya, hangi gerçekleri gözden ýrak tutmaya çalýþýyormuþ! Bakalým...
HAMÝÞ
Birileri, Mýsýr’daki idam kararlarýný eleþtiren Kýlýçdaroðlu’nu alkýþlamamýzý istiyor. Niye alkýþlayacakmýþýz? Ýdam kararýný veren iyi niyet heyeti gönderdiði Sisi... Ýdam edilecekler de, “terörist” yaftasýný yapýþtýrdýðý Ýhvan mensuplarý... Tam da “adaletine” uygun þeyler oluyor Mýsýr’da... Neye itiraz ediyor ki?