CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Habertürk televizyonunda gündemi yorumlarken 15 Temmuz darbe girişimini hatırlattı ve şöyle dedi: “Beyefendi Marmaris’te tatil yaparken Meclis bombalanıyordu”.
Bakın bu cümle Cumhuriyet Halk Partisi’nin iflasını ilandır.
Sadece üç buçuk ay önce yaşanan ve herkesin her şeyi mıh gibi aklında tuttuğu bir geceye dair bu kadar saçma bir iftira sadece müfteriyi değil temsil ettiği partiyi de bağlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesiyle birlikte Marmaris’te suikast timlerinin hedefindeyken, havada uçağını takip eden jetlerin, havaalanında tankların tehdidi altındayken cesurca davrandığını; kendisini ve ailesini değil ülkesini ve milletini düşündüğünü; başkomutan sıfatıyla işgal güçlerine karşı mücadeleyi başarıyla yürüttüğünü herkes biliyor.
Milleti Cumhurbaşkanını takdir ediyor, tarihin bu döneminde böyle büyük bir lidere sahip olmanın bilinciyle gereğini yapıyor.
Hal böyleyken, herkesin bildiği Kemal Beye niye malum olmuyor?
Gördüğüm odur ki, Kılıçdaroğlu’na şimdiye dek “Yenikapı ruhu” hatırına sabredildi.
Sonuçta Kılıçdaroğlu darbe gecesi tankın üstüne çıkmadı.
Salalar okunurken tankların, G61’lerin, kurşunların karşısında duranların arasına karışmadı.
Saklandığı evin balkonuna bayrak dahi asmadı.
Ya ne yaptı?
Canı tehlikede olanlar gürül gürül konuşurken Kılıçdaroğlu yarım ağız ve gayet cılız bir “demokrasinin yanındayız” açıklaması yaptı.
Televizyona bağlanınca da sirkatin söyledi: “Şimdilik dikkatle izliyoruz, arkadaşlar bilgi veriyorlar”.
Bir süredir 15 Temmuz’un pozitif “yan etkisi” sayılabilecek “yurtta sulh”u bozmaya yönelik bazı gelişmeler var.
FETÖ ile mücadele sulandırılmaya çalışılıyor.
Bu minvalde Kılıçdaroğlu FETÖ’cüleri değil FETÖ ile mücadele edenleri suçluyor.
FETÖ mağduru şehitlerin, gazilerin, iradesi gasp, ülkesi işgal edilmeye kalkışılmış Türkiye’nin hakkını savunacağına suç mahallinde yakalanmış şüphelilere siper oluyor.
Yetmiyor, ByLock’u çürütme amaçlı FETÖ tezgahına sahip çıkıyor.
Yetmiyor, 15 Temmuz’un birleştirdiği Türkiye’yi Cumhurbaşkanına iftira atarak bölmeye kalkıyor.
Kılıçdaroğlu’nun inandırıcılığı yok elbette, kimse itibar etmedi zaten söylediklerine.
Lakin saldırı altındaki bir ülkede ana muhalefet partisinin doldurması ve kavi tutması gereken siyasi alanın bu kadar cıvıması ve kayganlaşması ülke adına üzüntü vericidir.
CHP’deki aklıselim sahipleri ne yapıyor acaba?
Baykal’ın beyhude ömrü
Aklıselim deyince yaşından ve tecrübesinden dolayı CHP’de akla gelen ilk isim Deniz Baykal oluyor ama CNN Türk’te yaptığı açıklamalara bakılırsa o da bu anlamda pek “diri” sayılmaz.
Baykal neredeyse bütün ömrünü milletvekili olarak geçirdi ama anlaşılan o ki hiçbir şey anlamamış demokrasiden. “7 Haziran’da koalisyon kurulsaydı FETÖ darbesi olmazdı” demeye getirerek hem işgal örgütüne bahane üretti, hem de koalisyoncuları deşifre etti. Kaset komplosuna dair patinajı, darbe Kemalizm’e karşı yapıldı yorumu da aynı beyhudeliğe dahil.
FETÖ’nün Cumhuriyet aşkı
Fetullah Gülen işgal örgütünün firari ve tırsak elemanları pıstıkları yerlerden feryat figan Cumhuriyet gazetesini savunuyor. Tuncay Opçin CHP ve HDP’yi göreve çağırıyor, Yavuz Baydar istifaya.
FETÖ’nün medyadaki son “in”ini ve siyasi uzantılarını ifşa etmesi bakımından gayet faydalı bir faaliyet. Dokunmayın dökülsünler.
Teröre tam gaz destek
AB’den ve ABD’den de FETÖ ve PKK adına suç işlediği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Cumhuriyet gazetesine destek geldi.
Hukuki bir soruşmayı keyfi sanıyor, terör suçunu özgürlük diye adlandırıyor ve -sıkı durun- Türkiye’yi “uyarıyorlar”.
Gülmeyin lütfen. Adamlar malum, teröre destek konusunda çok ısrarcılar.
