CHP'nýn bugün ve yarýn gerçekleþtireceði 36. Olaðan kurultayýnda sürpriz beklenmiyor. Kemal Kýlýçdaroðlu'nun genel baþkanlýk koltuðunu muhafaza edeceði tahmin edilse de PM ve MYK'ya girecek isimler üzerinden ciddi bir klik kavgasý verildiði biliniyor.
Kýlýçdaroðlu'nun 2010'daki 33. Olaðan Kurultay'da genel baþkan seçilmesinin ardýndan partideki yönetim organlarýnda adeta doldur boþalt yaþandý. Böylece ulusalcý eðilim de yavaþ yavaþ partiden tasfiye edildi. Birgül Ayman Güler gibi bazýlarý CHP'deki deðiþimi partinin FETÖ'ye müzahir hale gelmesi olarak yorumlayýp istifa etti.
Öncesinde Ayman, 30 Mart yerel seçimlerinde partisinin "Gülen Cemaatiyle ittifak yaptýðýný" iddia ettiði için disipline sevk edilmiþti.
Güler'in parti yetkililerine sorduðu, "2013'te gerçekleþtirilen ABD ziyareti sýrasýnda 'Cemaat'in neredeyse tüm kurumlarýyla neden ve nasýl temas kurulduðu yahut dershanelerin kapatýlmalarýna karþý çýkýþýn 'cemaat'le ittifak iddialarýna yol açacaðýna dair siyasal bir deðerlendirme yapýlýp yapýlmadýðýna" dair sorularý öylece askýda kalmýþtý.
"Yeni CHP, CHP'yi ve örgütünü tasfiye etmek iþlevi gören bir yapýdýr" tespiti ise 2013 sonrasý süreçte hýzla kendini gerçekleþti.
***
17-25 Aralýk sürecinde baþlayan FETÖ ile yakýnlaþma (Öyle anlaþýlýyor ki bu yakýnlaþma çok daha evvel, Baykal'ýn tasfiyesi süreciyle baþlamýþ zaten) zaman içinde PKK'nýn Türkiye üzerindeki emellerinin siyasi acentesi iþlevi gören HDP ile yakýnlaþma ve "Birlikte nasýl da salladýk" noktasýna geldi.
Bu süreçte partiye giren yeni isimlerin hemen hepsi ABD'nin ve Avrupa'nýn PKK ve PYD'ye yüklediði misyonla sorunu olmayan hatta bu misyonun savunucusu isimler oldu. Nitekim ülkenin bir bölümünün hendek terörü ile iþgal altýna alýnmaya çalýþýldýðý ve bunun için Suriye'nin kuzeyinden mütemadiyen terörist ve mühimmat giriþi yapýldýðý (bunun da TSK ve emniyet içindeki FETÖ'cülerin refakatinde gerçekleþtiði) dönemde Kýlýçdaroðlu "YPG'ye terör örgütü diyemeyiz, onlar kendilerini öyle görmüyorlar" gibi garabet bir laf edebilmiþti.
Kýlýçdaroðlu çizgisi güçlendikçe partiye Eren Erdem gibi Türkiye'yi DEAÞ'a sarin gazý vermekle suçlayanlar, Enis Berberoðlu gibi MÝT kumpasýnda rol oynayanlar, Selin Sayek Böke gibi "YPG'ye terörist diyemeyiz" deyip üstüne bir de bu teröristlerin yaþam hakkýný savunanlar rengini vermeye baþladý.
Hülasa YPG tarafýndan uykusunda öldürülen Fatma'nýn yaþam hakkýný deðil de onu öldürenlerin yaþam hakkýný savunan bir partiye dönüþtü CHP.
***
Kemal Kýlýçdaroðlu genel baþkanlýðý boyunca girdiði her seçimi kaybetti evet ama kendi genel baþkanlýðýný her seçimde saðlamlaþtýrmayý da baþardý. Tabiri caizse yenile yenile zafere ulaþtý.
Çünkü iktidarý devirmekten çok Türkiye'yi yýpratacak bir politikaya odaklandý. Hendek terörüyle mücadeleye destek vermedi, Fýrat Kalkaný'na bin tane laf etti, 15 Temmuz darbe giriþimine "tiyatro" dedi.
ABD ve Avrupa'nýn aleni olarak Türkiye'ye saldýrdýðý, FETÖ ve PKK'yý muhalif siyasi aktörler olarak meþrulaþtýrmaya çalýþtýðý bu süreçte ülkenin menfaatlerini gözetmek yerine ülkeyi nefret söylemiyle germek ve bu yapýlarýn elini güçlendirecek malzeme üretmekle meþgul oldu.
***
Bu hafta sonu gerçekleþecek olan kurultayda bir sürpriz yaþanmayacaðý, Muharrem Ýnce'nin önceden aldýðý oyu dahi alamayacaðý söyleniyor.
36. Kurultay'da Kýlýçdaroðlu'nun yeniden genel baþkan seçileceðini, eli yumruklu rezidans solcularýnýn partide daha da güçleneceðini, devlete "seri katil" diyen eðilimin hakim hale geleceðini söyleyebiliriz yani.
7 Haziran'a giden süreçte HDP'nin arkasýndan öyle bir rüzgar vardý ki; "HDP, CHP'yi yutar ve Türkiye'nin sol partisi olur" diyordu PKK'yý analiz dýþý býrakacak kadar saf yahut ülkenin geri kalanýný aptal sanan bir kýsým aydýn.
Þimdi ise HDP'nin en aþýrý kanadýyla yarýþacak evsafta kiþilerin CHP'de etkili pozisyonlara geldiðini görüyoruz.
Yakýnda CHP'de de eþ baþkanlýk düzenine geçilirse þaþýrmayýn!