Devlet Bahçeli’nin seçim barajýnýn düþürülmesiyle ilgili teklifinin, “Korktu, barajý geçemeyeceðini anladý, ÝP’i þimdiden galip ilan etti” þeklinde deðerlendirileceðini biliyorduk.
Meralci yazarlar bu konuyu iþleyen onlarca yazý yazdýlar.
Hatta AK Parti’nin “panik halinde olduðunu” bile iddia ettiler.
Bir araþtýrmaya göre Meral Akþener Partisi yüzde 19’u doðrultmuþ, yüzde 25’e doðru ilerlemekteymiþ.
Bu araþtýrmalarý da, nedense, hep ayný þirket yapýyor.
Bugüne kadar hiçbir öngörüsü tutmamýþ, en kabul edilebilir tahmininde bile en az yüzde 15 yanýlan araþtýrma þirketi.
Mesela bir “Savulun Meral Akþener geliyor” yazarý, bu araþtýrmaya dayanarak, MHP’nin buharlaþacaðýný, AK Parti’nin yüzde 40’larýn altýna gerileyeceðini, CHP’nin beklenmedik bir biçimde de oy patlamasý yaþayacaðýný yazdý...
Biz de güldük.
Mütemadiyen gülüp duruyoruz zaten.
HDPbarajý geçiyor, CHP “beklenmedik bir biçimde” oy patlamasý yaþýyor, MHP yüzde 9’a geriliyor... Hepsini topluyorsunuz, rakam 120’ye çýkýyor.
Bu nasýl oluyor?
Bilmiyoruz. Gülüyoruz.
Ýlginçtir, Meralci yazarlarýn temennisi, artýk Doðan Medya Grubu memurlarý tarafýndan da paylaþýlýyor. “Korktu, barajý geçemeyeceðini anladý” korosuna onlar da katýlmýþ durumda.
Hükümete yakýn olduðu gerekçesiyle Doðan Medya Grubuna transfer edilen ama kýsa sürede içindeki cevheri çýkarýp CHP’li kodlarýna dönen bir “gizli Kemal’ci”, Devlet Bahçeli’nin baraj çýkýþýný, “MHP için tehlike çanlarý çalmaya baþladý” diye deðerlendirmiþ.
Böyle deðerlendirmesinde beis yok.
Ezberini konuþturuyor.
Fakat ayný Bahçeli’nin, “Bizim baraj korkumuz yok. Baraj artýk yüzde 50 artý 1’dir” sözlerini de, Erdoðan’a yönelik tehdit olarak yorumluyor.
Bahçeli böyle diyerek, AK Parti’yi ittifaka zorluyormuþ.
Burada kimi küçültmeye çalýþýyor ya da hangi çevreleri kýþkýrtýyor?
Bahçeli’yi mi küçültüyor? Yani (kendi ifadeleriyle) “baraj korkusu yaþayan” Bahçeli’yi, küçük pazarlýklara tamah eden þýmarýk bir ortak gibi mi göstermeye çalýþýyor? Yoksa Bahçeli-AK Parti zýmni ittifakýndan rahatsýz olan AK Parti içindeki “sinsileri” mi kýþkýrtýyor?
Ýkisini de yapýyor...
Maksat maraza çýkarmak olsun... Þeytanýn bile aklýna gelmeyecek her türlü melaneti deniyor.
Sonra elinde mikrofon, Kemal’ine koþuyor.
Kemal Efendi, Bahçeli’nin “baraj düþürülsün” önerisini sevindirici bulmuþ.
Peki, Bahçeli’nin, “CHP’yle HDP ittifak yaparsa, biz de AK Parti’yle birlikte oluruz” sözlerini nasýl karþýlamýþ?
Þöyle karþýlamýþ: “2019 seçimlerinde ikili bir anlayýþ egemen olacaktýr. Bir, demokrasiden yana olanlar. Ýki, tek adam rejiminden yana olanlar. Demokrasiden yana olanlar demokrasiyi, parlamenter demokratik sistemi savunacaklar. Tek adam rejiminden yana olanlar da Saray hükümetini savunacaklardýr. Bu kadar açýk...”
Kemal Efendi, sözlerini, “bu kadar açýk” diye baðlýyor ama bizimki akledip, “Neresi açýk? Sizin Cumhurbaþkaný adayýnýz kazandýðýnda tek adam rejimi devam etmeyecek mi? Hükümeti seçilmiþ Cumhurbaþkaný kurmayacak mý? Ne fark var aralarýnda?” diye soramýyor.
Kemal Efendi de akledip, “2019 seçiminde parlamento üstünlüðünü ele geçirdiðimizde eski sisteme döneceðiz, gerekirse referanduma gideceðiz, sonuçta kendi Cumhurbaþkanýmýzý devirmiþ olacaðýz ama bunu mutlaka yapacaðýz” diyemiyor.
Çünkü ikisi de ne dediðini bilmiyor.
Biri, amacý “maraza çýkarmak” olduðu için ne dediðini bilmiyor.
Diðeri, ne dediðini bilmediði gibi, ne demediðini de bilmiyor!