Kendi fikrine en büyük zararý sen veriyorsun, farkýnda mýsýn?

Ýdeolojiler dünyasýndayýz.

Herkesin sahip olduðu ya da ait olduðu bir ideoloji, bir siyasi görüþ, bir dünya görüþü var.

Zaten bu görüþlerin birinin diðerine üstün gelmesiyle iktidarlar meydana geliyor.

Peki hiç dikkatinizi çekti mi?

Nasýl oluyor da bir fikre, bir ideolojiye en büyük zararý o ideolojiye gönül vermiþ insanlar verebiliyor?

*    *    *

Peki tuttuðunuz takýmdan, oy verdiðiniz siyasi görüþe, sahip olduðunuz ideolojiden deðer yargýlarýnýza ve dünya görüþünüze kadar size ait olanlara ne yapýyor da zarar veriyor olabilirsiniz?

 

KAVGA MODU, EGO ve KORKU

Siyasi görüþünüze aykýrý bir görüþle tanýþtýðýnýzda fikir farklarý ortaya çýkýnca hemen kutuplarý belirliyor, o fikirdeki kiþiyle mücadeleye, köþeye sýkýþtýrmaya çalýþýyoruz.

Bunu da farkýnda olmadan egomuz için yapýyoruz. Karþýmýzdakinin kalbine girmek, gönlünü kazanmak gibi bir dertle deðil. Oradan galip ayrýlmak için.

Sadece oradan ayrýlmak deðil, kimse ideolojisinin yanlýþ olduðunun ispatlanmasýný istemez, yani öyle “Aa öyle mi? Yanlýþ mýymýþ benimsediðim o fikir? Dur hemen kendimi düzelteyim” demez.

Çünkü fikrimiz yanlýþ çýkarsa aptal durumuna düþeceðiz, bundan ölesiye korkuyoruz.

 

REKABETÝN ÇÝRKÝN YÜZÜ

Rakip bir fikirle karþý karþýya kalýnca genellikle kendimizi bozmaktan çekinmeyiz. “Ayýp olmasýn, nezaketi elden býrakmayayým” demez, neredeyse saç saça baþbaþa kavga edecek noktaya geliriz.

Ýþte böyle durumlarda çirkinleþenin ideolojisi þahit olanlarýn gözünde yara alýr.

Kendisini bozmayan, duruþundan ödün vermeyen ise haksýz bile olsa puan kazanýr.

*     *    *

NASIL BUNA ÝNANIRSIN, ANLAMIYORUM?

Oysa ne kadar da mantýksýz geliyor deðil mi insana, “Bu insan nasýl benim düþüncemin %100 zýttýný düþünebiliyor?” diye düþünmeden edemiyor.

Size bir sýr vereyim, o karþýnýzdaki de sizin için aynýsýný düþünüyor.

Yani evet, siyaha herkes siyah der ve siyah demeyende bir bozukluk aranýr.

Ama ya herkese siyah, farklý bir renk göstererek tanýtýlmýþsa.

Ya sarýya siyah demiþse ilk öðreten kiþi?

Ona gerçek siyahý kim öðretecek? Bu zorlu mücadeleye kim giriþecek? Onun “siyah” sandýðýnýn gerçek siyah olmadýðýný kim söyleyecek?

Ýþte “anlayamýyorum, nasýl böyle düþünebilir” diye düþündüðünüz zamanlarda “siyah”ý hatýrlayýn. O size yol gösterecek.

MEÞALE

Çok kez görmüþsünüzdür, futbolda bir taraftar meþale yakar, takým ceza alýr. Bir grup küfür etmeye baþlar, takým ceza alýr. Bir taraftar sahaya atlar, takým ceza alýr.

Siz hiç bir taraftarýn davranýþýndan dolayý ceza alan birini gördünüz mü?

Göremezsiniz. Çünkü hiçbir rakip taraftar, rakibinin ceza almasý, seyircisiz oynamasý gibi cezalardan birine çarptýrýlmasýný saðlayamaz.

Kýsacasý biz, biz, tam da biz zarar veriyoruz inandýðýmýz meselere.

BÝZÝM PARTÝ ULAN!

Malum, Türkiye’de herkesin ikinci mesleði siyaset.

Bu yüzden her masada, her cafede, her kahvehanede bunlar konuþulur bizde.

Kendi davanýza, mensubu bulunduðunuz partiye zarar vermek mi istiyorsunuz?

Þöyle yapacaksýnýz,

1- Çýlgýnlar gibi savunun partinizi; her türlü belaltý malzemeyi kullanýn, baðýrýn, çaðýrýn. Arada üstüne yürüyün.

2- Savunamadýðýnýz yerde rakibin daha da kötü bir yönünü çýkarýn ortaya. “Siz de daha kötüsünü yaptýnýz?” diyerek aslýnda kendinizin de kötü yaptýðýný, ama onlardan biraz daha iyi bir kötü olduðunu itiraf ettiniz.

3- Bilmediðiniz konularda yorum yapýn, hiç duymadýðýnýz þeyler sorulduðunda bile “bilmiyorum” demek yerine sallayýn bir þeyler.

4- Twitter’da, Facebook’da kendi düþüncenizi öyle övün ki göklere çýkarýn. Rakipler için öyle alaycý þeyler paylaþýn ki en güzel kapaklarý siz yapýn. Rakipler kudursun.

…….

Görüyorsunuz ya, ne çok yaptýðýmýz hatalar, deðil mi?

Bir fikrin ne kadar önemli olduðundan daha çok o fikri savunanlarýn kimler olduðu da çok önemli.

O yüzden ekranlara bakýn, hangi ideolojileri kimler temsil ediyor?

Söylediklerini boþverin, kim hangi inanýþa, hangi düþünceye yakýþýyor?

Bir dava ancak onu savunanlarýn omuzlarýnda yükselebilir. Onlar kadar kaliteli, onlar kadar çalýþkan ve akýllý olabilir davalar ve onlarýn yükselebildiði kadar yükselirler.

Ýþte bu yüzden saldýrýrken bir daha düþünün.

Nefsiniz için, egonuz için mi saldýrýyorsunuz?

Yoksa doðruyu söylemiþ olmak, vebal altýnda kalmamak için.

Eline borozaný alanýn, en çok sesini çýkaranýn, en çok baðýranýn bir davayý temsil ettiði ve bunun da bir kontrolden geçirilmediði ülke olmaktan çýkmalý artýk Türkiye.

*    *   *

Ýyi haftalar. Mutlu ramazanlar.