Kendi kendime en çok sorduðum soru...

Sevgili dostlarým, soru çok net; son yýllarda gözümün önünden geçen yüzlerce olayýn, son dönemde yaþananlarýn, DEVÝNEN DÜNYANIN, bende býraktýklarý neler ve en önemlisi “akýl-tecrübe” döngüsünde en çok neleri öðüttüm, neyi anladým?

Lafýn özü “Neyi anladým” sorusuna maddeler halinde cevap vermek istiyorum:

1- Türkiye’de “hiçbir bireyin, holdingin, þirketin” DEVLET isterse, devlet mekanizmasýndan büyük OLAMAYACAÐINI anladým!

2- Son 30 yýlda kendini “adam” sanýp “ortalýða sahip” olanlarýn, devletin “býrak yapsýnlar” zihniyeti sonucu palazlandýðýný anladým!

3- Türkiye’de “askeri vesayetin” askerler tarafýndan deðil “onlarý kendi amaçlarýna” alet etmek isteyen SÝVÝLLER tarafýndan kurgulandýðýný ve kendi menfaatleri doðrultusunda desteklendiðini anladým!

4- Bu ülkede “halkýn seçtiðine” saygý duyulmamasýnýn yerleþik bazý odaklar tarafýndan ülkeyi istedikleri gibi “manipüle etmek” için pompalanan bir “salgýn hastalýk” olduðunu ve maalesef Türk halkýnýn da dönem dönem bu hastalýða “kurban gittiðini” anladým!

5- Türk ekonomisinin doðru yönetildiðinde çok “güçlü” olduðunu-olabileceðini ama “siyasi manipülasyonu” kolaylaþtýrmak ve halkýn iradesini “felç etmek” uðruna, YERLEÞÝK DÜZEN VE UZANTILARI TARAFINDAN içeriden-dýþarýdan bilerek bozulduðunu anladým!

6- Bu topraklar üstünde yaþayan her Türk vatandaþýnýn ve hatta buraya gelip “bizle olmayý” seçen herkesi kucaklayacak düzenlemeler yapmamýz ve “etnik ayrýþtýrmayý” körüklemekten çok “insana” deðer vermemiz gereðini anladým!

7- Geçmiþimizde insana verilen deðerin bu ülkede kasten düþük tutulduðunu ve kendini deðersiz hisseden bireyin “çatýþma içine” nasýl çekildiðini anladým!

8- Kendi dinimizden, kendi kültürel mirasýmýzdan ve etnik çeþitliliðimizden “bilinçli bir þekilde” soðutulduðumuzu ve en önemlisi bazý odaklar tarafýndan “bizim olanlardan”, BÝZE düþman biçildiðini anladým!

9- Yerleþik düzen ve uzantýlarýnýn, “seçilmiþ güçsüz hükümetler-medya baskýsý-güçlü askeri VESAYET” denklemini kurduklarýný ve yýllarca “BÝZE KARÞI” kullandýklarýný anladým!

10- VE EN ÖNEMLÝSÝ demokrasinin özünün “HALKIN ÝRADESÝNE” sonuna kadar saygý göstermek olduðunu, HALKIN KOLEKTÝF seçme özgürlüðünün üstünde hiçbir güç ve deðer OLMADIÐINI, asla olamayacaðýný ANLADIM!

Sevgili dostlar, “ne anladýn” sorusuna verebileceðim “en kesin” cevaplarý sizlere de aktardým... Demokrasiyi özümseme “manifestosu da” olarak adlandýrabileceðim maddelere sizlerin de ekleyecekleriniz varsa, paylaþmaya hazýrým... Hiçbir amaç, hiçbir sistemin varlýðý, milletin iradesinden daha yüce olamaz ve hiçbir yapý kendi halkýna raðmen “var olma” anlayýþýný devam ettiremez! Bu gerçek ýþýðýnda bakýnca Baþbakan Erdoðan’ýn açtýðý yolda YERLEÞÝK DÜZEN’in, uzantýlarýnýn, paralel örgütlenmelerinin TASFÝYE OLMASI kaçýnýlmazdýr. Türkiye, GERÇEK DEMOKRASÝ yolunda çok hýzlý adýmlarla ilerlemektedir ve “2023 Büyük Türkiye” sadece ekonomik bir hedef deðil ayný zamanda DEMOKRASÝ KALÝTEMÝZ’in de geleceði noktanýn tanýmlanýp, tarif edilmesidir...