KENDÝ KENDÝNE PSÝKOTERAPÝ MÜMKÜN MÜ? 

Günlük hayatta bize sorun çýkaran þey; olan-biten hakkýndaki düþüncelerimizi gerçek olarak kabul edip ona göre tutum-davranýþ belirlememiz. Olaný biteni deðiþtirmeniz mümkün deðildir. Fakat düþüncelerinizi deðiþtirebilirsiniz. Düþüncelerinizin deðiþimi ile birlikte size problem yaratan davranýþlarýnýz da deðiþebilir. 

Hayatýmýzýn birçok evresinde az ya da çok sorunlar yaþarýz. Yaþadýðýmýz bu sorunlarýn bir kýsmý yaþamýn akýþýný, yapmak istediklerimizi, iþimizi, ailemizi etkiler hale gelir. Bir noktadan sonra kendimizde süregelen bir kötüye gidiþ hissedersek profesyonel yardým almak için bir psikiyatriste baþvururuz. Peki iþler bu hale gelmeden kendi kendimize psikoterapi yapabilmemiz mümkün mü? Ýþte bu konuda mükemmel bir kitaptan bahsedeceðim sizlere. Türkiye’de biliþsel davranýþçý terapi alanýnda en yetkin isimlerden olan Prof. Dr. Hakan Türkçapar Fark Et, Düþün, Hisset ve Yaþa kitabýnda hiçbir yerden elde edemeyeceðiniz þekilde özetlenmiþ çok iþe yarar bilgiler veriyor. Normalde bu köþede kitaplar hakkýnda pek yazmýyorum. Bu kitaptan bahsetmek isteme nedenim; toplumun ihtiyacý olan bir alanda yetkin ve etkin olmayan birçok kiþi kitap yazarken, iþin duayeninin kim olduðunu seçememe olasýlýðýdýr. Prof. Dr. Hakan Türkçapar psikiyatristlere de eðitim ve süpervizörlük veren kýymetli bir hocadýr. Ýyi ki bu kitabý yazmýþ. Raflarda görünce alýp, bir çýrpýda okudum. Sizlere de önemli gördüðüm kýsýmlardan bahsedeceðim. 

Yazarý da psikiyatrist olan kitabýn baþýnda bahsedildiði gibi bu kitabýn ruh saðlýðý profesyonellerinin yerine geçmek gibi bir niyeti yok. Ruhsal bir hastalýk durumunda baþvurulmasý gereken kiþi psikiyatri hekimleridir. Bu bir kendi kendine yardým kitabý. Bir anlamda bizi zora sokan durumlarý nasýl analiz etmemiz gerektiðini anlatan, en az zararla yola devam etmenin yollarýný nasýl bulabileceðimiz konusunda bize ýþýk tutacak olan bir kaynak. Aslýnda günlük hayatta bize sorun çýkaran þey; olan-biten hakkýndaki düþüncelerimizi gerçek olarak kabul edip ona göre tutum-davranýþ belirlememiz. Kitapta bahsedilen bir döngü var. Olan-biten yani gerçekler-algý ve düþüncelerimiz-duygularýmýz-davranýþlarýmýz. Olaný biteni deðiþtirmeniz mümkün deðildir. Fakat düþüncelerinizi deðiþtirebilirsiniz. Düþüncelerinizin deðiþimi ile birlikte size problem yaratan davranýþlarýnýz da deðiþebilir. Yani aslýnda farkýndalýk geliþtirerek bir nev-i kendinizi deðiþtirebilirsiniz. Hayatta karþýlaþtýðýmýz olaylar karþýsýnda sýrasýyla bu döngü iþler. Örneðin bir arkadaþýnýzýn yanýnýzdan selam vermeden öylece geçip gittiðini gördünüz. Sonrasýnda onun size bilinçli olarak selam vermediðini düþündünüz. Daha sonra bu düþünce sizde öfke ve kýrgýnlýða sebep oldu. Onun sonucunda da o arkadaþýnýza karþý artýk mesafeli davranmaya baþladýnýz. Sonuç olarak arkadaþýnýzla olan iliþkiniz etkilenmiþ oldu. Burada gerçekte olan þey, arkadaþýnýzýn sadece yanýnýzdan geçmiþ olmasý. Sizin düþünceniz ise onun bilinçli olarak selam vermediði. Halbuki gerçekte sizi görmediði için selam vermemiþ olabilir. Burada algýlamamýz gereken ‘gerçek’ ve ‘düþünce’nin ayný þey olmadýðýdýr. 

Düþünceler ne kadar gerçeðe yakýnsa o kadar amacýna hizmet eder ve bize iyi bir yaþam sunarlar. Bizler genellikle düþüncelerimizi tamamen gerçek gibi algýladýðýmýz için hayatta birçok sorun yaþarýz. Halbuki gerçek ve düþünceyi birbirinden ayýrt ettiðimizde, yanlýþ düþüncenin gerçek olarak algýlanma olasýlýðýnýn önüne geçeriz. Onun sadece bir ‘düþünce‘ olduðunu, gerçeðin bambaþka bir þey olabileceðini fark ettiðimizde davranýþlarýmýz da deðiþir. Bizim toplumla uyumumuzu belirleyen de davranýþlarýmýzdýr. Onlara hükmetmeyi öðrenebilirsek henüz hastalýða dönüþmemiþ psikolojik sýkýntýlarýmýzý da çözebiliriz. Ben burada sadece kýsa bir bölümünden anladýklarýmý aktarmaya çalýþtým. Kitabýn içerisinde çözüm yollarý üretebilmenize katký saðlayacak biliþsel davranýþçý terapi sistemine uygun bazý formlar da mevcut. Psikiyatri uzmaný Prof. Dr. Hakan Türkçapar’ýn akademik bilgileri sadeleþtirerek anlaþýlabilir hale getirdiði, baþucu rehberi olabilecek nitelikteki kitabýný okumanýzý tavsiye ederim. 

 

ALZHEIMER HABERLERÝ 

Bu yýl 14.sü Lizbon’da düzenlenen Uluslararasý Alzheimer ve Parkinson Kongresi’nde sunulan Ýsviçre’de Dr. Lövheim ve ekibi tarafýndan yapýlan çalýþmanýn sonucuna göre Herpes Simplex Tip 1 Virüsü (uçuk virüsü) taþýyan erken evre Alzheimer hastalarýna uygulanan Herpes tedavisinin (valasiklovir) hastalýðýn neden olduðu zihinsel gerilemeyi yavaþlattýðý tespit edildi. Daha önce Dr. Lövheim ve arkadaþlarýnýn yaptýðý baþka bir çalýþmada da Herpes Simplex Tip 1 Virüsü ile Alzheimer hastalýðý iliþkisini kanýtlayan bulgular elde edilmiþtir. Bu sonuçlar Alzheimer hastalýðýnýn oluþumunda Herpes enfeksiyonunun da katkýsý olabileceðini ve bu anlamda daha fazla çalýþma yapýlmasý gerektiðini göstermektedir. 

  

HAFTANIN NÖROBÝLGÝSÝ   

Antropologlar kafatasý ölçümlerine dayanarak son 40 bin yýl içerisinde homo sapiensin yani insanoðlunun ortalama beyin hacminin erkeklerde yüzde 10 kadýnlarda yüzde 17 küçüldüðünü belirtiyorlar. Yani taþ devrinden bu yana insan beyni gittikçe küçülüyor. Her ne kadar taþ devri insanlarýndan daha küçük kafatasýna sahip olsak da, mevcut kafatasýmýz tüm vücut aðýrlýðýmýza oranlandýðýnda normal boyutlarda olduðu belirtiliyor. Bu deðiþikliðe sebep olarak birçok teori üretilse de daha çok buzul çaðýndan sonraki iklim deðiþikliðinin etkili olduðu düþünülüyor.