“Kendine yenilmek”

Peygamberimiz büyük bir savaþtan Medine'ye dönerken "Küçük cihaddan büyük cihada dönüyoruz" buyurmuþ. Yanýndakiler alabildiðine zorlu ve kanlý geçen savaþý kast ederek "Ya Resulallah, bundan daha büyük cihad mý var?" demiþler. Peygamberimiz, "evet, nefisle cihad" demiþ. Yani insanýn kendisiyle, zaaflarýyla, hýrslarýyla, tutkulu arzularýyla, heva ve hevesleriyle mücadelesi.

20 Eylül 2023 Çarþamba günü Ýstanbul-Ümraniye'de Afgan cihadýnýn ünlü liderlerinden Cemiyet-i Ýslami baþkaný Prof. Burhaneddin Rabbani, 12. ölüm yýl dönümünde oðlu Selahaddin Rabbani'nin de hazýr bulunduðu bir toplantý ile anýldý. Gazeteci Selahaddin Eþ aðabeyimizin davetiyle ben de katýldým. Konuþmacýlar Burhaneddin Rabbani'nin merkezinde olduðu anýlarýný anlatýrlarken ben de Afgan cihadýnýn devam ettiði yýllarda yaþadýðým bir olayý hatýrladým.

Sovyet iþgali ile birlikte Afgan cihadýnýn devam ettiði seksenli yýllarýn baþýnda Erzurum Üniversitesinde öðrenciydim. Bir gün bir arkadaþýmla galiba Lala Paþa Camii'nde cuma namazýný kýlmýþtýk. Çýkýþta Afgan bir gencin cemaatten yardým istediðini gördük. "Bir mücahit insanlara el açmamalý, senin yerine biz yardým toplarýz" dedik. Öyle de yaptýk. Nitekim Dadaþlar pek cömert davranmýþ ve hatýrý sayýlýr bir rakam toplamýþtýk. Paralarý neci olduðunu, kim olduðunu bilmediðimiz, sorma gereðini bile duymadýðýmýz gence teslim etmiþ, oradan ayrýlmýþtýk. Deðil mi ki kafirlere karþý cihad eden Afgan milletinin bir ferdiydi. Bu bize yeterdi ve gerisini sorma gereðini duymamýþtýk. O arkadaþýmla zaman zaman görüþüyoruz. Hala o gün cami kapýsýnda hiç gocunmadan para toplamýþ olduðumuza inanamýyoruz.

Aslýnda bu, bütün Ýslam dünyasýnýn her fýrsatta sergilediði genel tutumunu yansýtan bir refleksti. Ýslam dünyasý, öteden beri iki tarafýn da resmen Müslüman olduðu çatýþmalarda taraf olmuyor. Ýlgisiz kalýyor. Sekiz sene süren Ýran-Irak savaþýnda mesela Arap milleti Arap'týr diye Irak'ýn arkasýnda saf tutmamýþtý. Yönetimler hariç, Arap milletinin geneli diðer bütün Müslüman milletler gibi bu savaþý buruk bir ilgisizlikle izlemiþti. Buna karþýlýk Afganistan'da, Bosna'da, Çeçenistan'da, Filistin'de... karþý tarafýn Müslüman olmadýðý bütün çatýþmalarda Müslüman milletler bir blok halinde, maddi ve manevi fedakarlýklarla Müslüman tarafýn arkasýnda yer alýyor. Hiçbir þey yapamazsa, gururunu ayaklar altýna alýp bizim gibi camilerin kapýsýnda para topluyor. Keþke Ýslam dünyasýnýn þu veya bu bölgesinde, þu veya bu gerekçeyle çatýþan taraflar Müslüman milletlerin bu "icma-ý ümmet"inden ders çýkarabilse.

Selahaddin Eþ aðabey, Türkçe ve Farsça yaptýðý konuþmasýnda Afganistan'ýn modern tarihini Enver Paþa'nýn Orta Asya'daki hareketi ile de irtibatýný kurarak anlattý. Cihad sýrasýnda ve cihaddan sonra mücahit gruplarýn birbirleriyle çatýþmalý iliþkilerine iliþkin yürek burkan anekdotlara, kiþisel tecrübelerine yer verdi. Müslüman milletlerin birlik esaslý reflekslerine karþýn Müslümanlarý temsil konumundaki devletlerin, siyasal hareketlerin, partilerin ayrýþtýrýcý, ötekileþtirici, çatýþmacý tutumu adeta boðazýma düðümlendi. Bu kadar yaygýn olmasý, bu kadar tekrarlanýyor olmasý acý vericiydi.

Gazeteci Mahmut Osmanoðlu da bu realiteyi pekiþtirici konuþmasýnda Afgan mücahidlerinin Sovyet iþgaline karþý büyük bir savaþ verdiklerini ve sonunda savaþý kazandýklarýný söyledi. Ama Sovyetler çekildikten sonra bir birleriyle giriþtikleri çatýþmalarý kast ederek "kendilerine yenildiler" diye bir cümle kurdu.

Geçen yüzyýldan beri savaþ meydanlarýnda kazanýlan zaferlerden sonra yaþanan dramatik yenilgilerin özetiydi bu cümle. Her seferinde Müslüman milletler varýný yoðunu ortaya koyuyor, kurtuluþ mücadelesini kazanýyor ve Müslümanlarý temsil konumundaki bir kýsmý art niyetli kayyumlar, bir kýsmý aymaz organizasyonlar olan devletler, siyasal hareketler, partiler, örgütler bu fedakarlýðý bir türlü ayaklarýnýn altýna alamadýklarý nefislerine, tutkulu heveslerinin peþinde tanrýlaþan siyasal hýrsla þiþmiþ egolarýna kurban ediyorlar, dedim.

Art niyetli, emperyalistlerin kayyumu organizasyonlar bir yana, Müslüman milletleri temsil konumundaki siyasal hareketler, örgütler, partiler, Müslüman milletlerin bu "icmaý"na uymadýklarý sürece bu baziçede yanan hep biz olacaðýz.