‘Kendini asmayan’ Aydýn Doðan’ýn tiþörtü

Bazý insanlar ne hikmetse “geçmiþe sünger çekmeyi” bir türlü baþaramýyor. Hep, “keser misali” kendi tarafýna yontarak tarihi hatýrlýyor. Dahasý bize de tarihin öyle tecelli ettiðine inandýrmaya çalýþýyor! 

Bu girizgahtan sonra sahi gazetemizin Genel Yayýn Yönetmeni Nuh Albayrak’ýn dünkü “Mesele pijama deðil Ahmet bey...” baþlýklý yazýsýný okumadýysanýz mutlaka arþivden bulup okuyun.

Okuduktan sonra oradaki bir ismin, Nazlý Ilýcak’ýn bahse konu olan meseleden hemen sonra Nisan 1999 seçimleri sýrasýnda Aydýn Doðan’ýn ipliðini pazara nasýl çýkardýðýný gelin birlikte hatýrlayalým.

Aydýn Doðan’ýn geçmiþinde sadece eli cebinde, kot pantolon ve tiþört ile Mesut Yýlmaz’ý karþýlamak kadar “naif” hadiseler yok.

Canlý yayýnlara “çatlak sesi” ile baðlanýp, “Ýspatlayýn. Ýspatlarsanýz kendimi Taksim’de asacaðým” türü vecizeler de var!

“Kendimi Taksim’de asarým” dediydi ama...

Dönemin Doðru Yol Partisi Genel Baþkaný Tansu Çiller NTV’de Murat Birsel’e konuk oldu. (Nisan 1999)

Murat Birsel, Milliyet gazetesinin o dönemde peþ peþe Çiller aleyhine attýðý manþetleri hatýrlatýnca Çiller, “Bana Aydýn Doðan’ýn adamlarý kumpas kurdu” iddiasýný dile getirdi.

Aydýn Doðan canlý yayýna baðlanýp, “Ýspatlasýnlar kendimi Taksim Meydaný’nda asacaðým” diye baðýrdý. Yetinmedi gidip Kanal 6 televizyonunda da ayný ses tonuyla “asarým-keserim” dedi..!

Bu “asma, asýlma, ispat, mispat” meselelerinin hemen ardýndan 13 Nisan 1999’da Nazlý Ilýcak, Aydýn Doðan’ýn sahibi olduðu Milliyet’in Erzurum muhabirinin Tansu Çiller’e kurduðu “kumpas”ýn belgesini Yeni Þafak gazetesinde yayýnladý.

Böylece “Ýspatlayýn. Ýspatlarsanýz kendimi Taksim Meydaný’nda asacaðým “ diyen Aydýn Doðan’ýn ne yapacaðý merakla beklenmeye baþlandý.

Cevap yine Nazlý Ilýcak’tan geldi.

Nazlý Ilýcak: Merak etmeyin asmaz, çünkü...

Nazlý Ilýcak “Aydýn bey ‘Taksim meydanýnda kendimi asarým’ diye tehdit eder, yüreðimizi aðzýmýza getirir ama merak etmeyin dediðini yapmaz. Ayný kozu bana karþý da kullanmýþtý” diyerek, Aydýn Doðan’ýn bu “asma” iþini daha öncede tehdit unsuru olarak kullandýðýný yazýda. (13 Nisan 1999 Yeni Þafak Gazetesi)

Anlayacaðýnýz bir zamanlarýn “6 saat süren geçmiþ olsun ziyaretleri” ile hükümet kuran Aydýn Doðan’ýn, “Benim üzerimde pijama yoktu. Kot ve tiþört ile karþýladým Mesut Yýlmaz’ý”  diyerek kendini savunmasý Allah’tan “Üzerimde kot ve tiþörtten baþka bir þey varsa ispatlayýn kendimi Taksim’de asacaðým” sakilliðine dönüþmedi!

Lakin bu “kot-tiþört” savunmasý bir siyasi lidere kurulan “kumpas”tan çok daha naif kalýyor..!

Aydýn Doðan: O zaman Ertuðrul’u asalým

Devam edelim...

Dahasý, Aydýn Doðan Mart 2012’te 28 Þubat sürecinin tartýþýldýðý bir programda Can Ataklý’nýn iddialarý üzerine kendi televizyonu CNN Türk’e baðlandý.

Yine öfke tonlu sesiyle, “Eðer öyleyse Ertuðrul Özkök de Zafer Mutlu da dünyanýn en þerefsiz insanlarýdýr. O zaman gelin hep birlikte Ertuðrul’u asalým” deyiverdi.

Buradan anladýðýmýz kadarýyla, artýk Aydýn Doðan kendini asmaktan çok “yakýn çevresi”ni asmayla kafayý bozmuþ görünüyordu.

Þimdi diyorum ki Ahmet Hakan bu “pijama” meselesini Hürriyet gazetesinde Aydýn Doðan’ýn keser misali kendine yonttuðu þekliyle anlatýmý üzerine yazmasaydý ne olurdu?

Acaba diyorum, CNN Türk’teki Tarafsýz Bölge programýnýn en hararetli bir safhasýnda...

Telefonun uçunda Aydýn Doðan belirip, “Ýspatlayýn. Ýspatlamazsanýz kendimi, Ertuðrul’u olmadý Ahmet Hakan seni de Taksim meydanýnda asarým” diye baðýrýr mýydý?

Bu sorunun cevabýný bana göre bir tek kiþi verebilir: Nazlý Ilýcak!

Daha önce “Aydýn Doðan’ýn halleri” üzerine ispat üzerine ispatlarda bulunan..!

Bugünlerde Aydýn Doðan’ýn televizyonunda hafta sonu ev görme programý ile hayatýnýn hazan mevsiminde  “göbek ve kahkaha atma” seanslarý düzenleyen Nazlý Ilýcak bize bu konuda bir þey söylemez mi?

Türkiye haritada neden var?

100 yýl öne bu topraklarda sadece “Ermeni Tehciri” yaþanmadý. Bu topraklar, lime lime edilip milletler, tebaalar birbirine düþman kýlýndý. Acýlar acýlar üzerine yaþandý.

Lakin iþin özeti þu: Þair Ýsmet Özel, bir keresinde, Türkiye’nin Dünya Haritasý’nda neden var olduðunu izah ederken, “Türkiye Cumhuriyeti Kürdistan, Büyük Ermenistan, Pontus, Büyük Yunanistan olmadýðý için var” demiþti. Bu varlýða tahammülleri yok. Mesele bundan ibaret arkadaþ!