Kendini ‘Kurtulmuş’ sanıyor...

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hürriyet Gazetesi’nin manşetine çıktı ya. 

Artık sırtı yere gelmez, kendini gerçekten “kurtulmuş” sayar herhalde.

Niye saymasın ki.

Haklarında sadece paralelin ve birlikte iş tuttuğu mahfillerin algı yönetimi olan, bu konuda herhangi bir ceza almayan isimleri “vebalı” gösteren bu kesimlerin değirmenine su taşıdı Başbakan yardımcısı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin en çok ihracat yapanlara ödül verdiği törende işadamı Rıza Sarraf’a plaket veren bakanlar arasında olmaktan, o karede yer almaktan çok rahatsız olduğunu söyledi Sayın Kurtulmuş.

O zaman Sayın Bakana şu soruları sormak lazım.

1- Hakkında verilmiş vergi cezası bulunan bir patronun gazetesinin manşetine çıkmaktan da rahatsız oldunuz mu?

2- Yarın bir gün aynı partide görev yaptığınız isimlerden biri ya da bir kaçı şu an ekmeğine yağ sürdüğünüz mahfiller tarafından karakter suikastına maruz bırakılırsa onlarla da aynı karede yer almaktan imtina eder misiniz?

3- Ertuğrul Özkök’ün köşesinde sizden sitayişle bahsetmesi sizi sevindirdi mi?

4- Yine Özkök’ün köşesinde belirttiği “Kanalistanbul”a da karşı mısınız?

Yürek mi yedin Fehmi Koru?

Bizim mahallenin ağabeylerine bir haller oldu.

Düşünün “Yürek” mi yedin Fehmi?” diye soran Doğan’ın garsonu.

Bir dönem Kanal 7 de birlikte program yaptıkları kırk yılın Fehmi Koru’suyla dalga üstüne dalga geçmiş.

Geçsin.

Eski hukukları bunu gerektirebilir de.

Sen bu sorulara neden muhatap olduğunu hiç düşünmüyor musun Fehmi Koru?

Kimi mahalleli enaniyet takıntısının Fehmi Koru’yu bu hale düşürdüğünü söylüyor

Kimi başka şeyler.

Ama gerçek şu ki.

Borazanı olduğunuzu ima ettiğiniz bile “benim değilsin” diyor.

6 Alman gazetesi

Die Welt, Der Spiegel, Stern, Frankfurter Allgemeine Zeitung, Süddeutsche Zeitung, Fokus,

Almanya’nın etkili gazete/dergileri aynı manşet/başlıkla çıktı.  

“Erdoğan erken seçimle tehdit ediyor”muş

Türkiye’deki avanelerinde omurga olsa,

- Bu nasıl Avrupa medyasıdır?

- Aynı başlıkla çıkılır mı?

- Merkel mi sizi yönlendiriyor?

- Bağımsız değil misiniz?

- Farklı başlık atacak zeka yok mu sizde?

- Diktatör Merkel

- Alman Havuzu; şeklinde eleştiri getirirdi. Getirmediklerine göre ya omurga sorunu var ya da fişlerinin takılı olduğu prize söz mü söyleyemiyorlar diye sorası geliyor insanın

Kim Hükümet olur?

Aslında yukarıda yer alan üç maddenin de geldiği nokta bu sorunun cevabında kilitleniyor.

Siyasetteki, özellikle Ak Parti cephesindeki savrulmaları böyle okumak mümkün.

Seçim sonuçlarının netleşmeye başladığı ve Ak Parti’nin 276’nın altında kaldığının kesinleştiği andan itibaren, özellikle Doğan medyasında Ak Parti-CHP koalisyonunu pişirmeye başladılar.

Ama bir sorun vardı.

Daha doğrusu onların gözünde 13 yıldır devam eden bir sorun.

Recep Tayyip Erdoğan.

“Büyük Koalisyon”, “İş dünyası bunu istiyor”“Avrupa, Amerika da böyle talep ediyor” denilerek algı yönlendiren odaklar, bu koalisyonun kaçınılmaz olduğunu iddia ediyorlar. Amaç Erdoğan’ı Beştepe’ye hapsetmek elbette.

Hatırlayın daha önce paralelle iş tutanların yaptığı gibi.

“Bizim Ak Parti ile sorunumuz yok ama Erdoğan çok uyumsuz” denilerek kampanya yapmışlardı.

Aynı senaryo yine sahnede.

Bu oyuna bilerek y ada bilmeden gelenler, Doğan medyasının manşetlerini süslüyor şimdi.