Fetullah Gülen’in Amerika’da daimi ikamet almasýný saðlayan imzalardan biri olan emekli CIA yetkilisi Graham Fuller, 15 Temmuz hain giriþiminden bir-kaç gün sonra Huffington Post’a panik halde gönderdiði yazýda darbenin bu adamýn iþi olamayacaðýný savunuyordu. ( https://www.huffingtonpost.com/graham-e-fuller/gulen-movement-not-cult_b_11116858.html)
Uzun aktarmama gerek yok, Fuller’e göre Gülen’in Türkiye’de bir darbe yapabilecek gücü yoktu (!) ve “yurtta sulh” konseyi adýndan da anlaþýlacaðý gibi “Kemalist” (!) bir hareketi hatýrlatýyordu... CIA yetkilisine göre Gülen, dinler arasý diyalogla uðraþan,Erdoðan isimli bir “Ýslamcý”nýn (!) þiddetini üzerine çekmiþ zavallý bir din adamýydý(!..)
Fullerdenilen bu þahýs, dünyadaki Ýslami hareketlerle ilgili bir sürü kitap yazmýþ, sakýn, zahmet edip referans kitaplar listesine falan almayýn, bu kadar yalaný bir makaleye sýðdýran bir kitaba ne yalanlar sýðdýrmaz...
Ama yalanlarý tersten okuduðunuzda ortaya çýkan gerçek, kendisine “kainat imamý” dedirten bir zavallýnýn,“empeyalizmin operasyon imamý” olduðudur.
Türkiye, “FETÖ ile mücadelede” esas olarak “Amerikan emperyalizmiyle” savaþmaktadýr, dünyanýn dört bir yanýna daðýlmýþ ve sosyal medya üzerinden hala utanmadan Türkiye’ye laf uzatan o sýradan ajanlarla deðil, onlarý besleyip büyüten ve üzerimize salan “küresel emperyalizm” ile hesaplaþýyoruz...
“Sözde Atatürkçülerin” derin ihaneti...
Bu yalýn gerçeði, her gün köþelerinden Erdoðan’a olmadýk hakaretler yaðdýran, kitap fuarlarýnýn yýldýzý “sözde Atatürkçü”yazarlarýn satýrlarýndan bir kez bile okuyamazsanýz. Çünkü, onlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adýný kendi “fikirsel ticaretlerinde” kullanýrken, “anti-emperyalist mücadelenin cephesinde yer alamayacak ölçüde korkaklar sürüsüdür...”
Her gün yazdýklarýyla Erdoðan’ýn “diktatörlüðünden” söz edenlerin bir gün bile, FETÖ ve onun saldýrgan kadrolarý hakkýnda tek kelime yazmamalarý bu anlamda dikkat çekicidir.
Tek tek isimlendirmeyeceðim, “sözde Atatürkçü” çizgiden Erdoðan muhalefetini sürdüren bu insanlarýn 17-25 Aralýk sonrasýnda “emperyalist saldýrý örgütü” ile kurduklarý ittifakýn yazý baþlýklarýna ve bu örgütün yayýn organlarý kapatýlýrken kimlerin onlar için gözyaþlarý döktüðüne bakýn, anlarsýnýz. (Dayanamadým, þu linkteki yazýyý okuyun yeter: http://www.sozcu.com.tr/2014/yazarlar/yilmaz-ozdil/hani-hep-derler-ya-zamanlama-manidar-679237/)
Bugün de, Gazi’nin “baðýmsýzlýk karakterimdir” mirasý üzerinden “tam baðýmsýz Türkiye” için mücadele edenlere dönük emperyalist saldýrýya kim destek veriyor, kim bu saldýrýyý “sözde Atatürkçü” zeminde köpürtüyor bir bakýn, ne demek istediðimi anlayacaksýnýz...
Kimse, “Atatürk’ü yeniden keþfetmiyor,” Türkiye’nin jeo-politiði, tarihin kýrýlma noktasýnda bizlere onun ölümü nedeniyle yarým býraktýklarýný tamamlama yolunu iþaret ediyor, bunun için çalýþýyor insanlar, sen önce, iþgal amaçlý hain saldýrýdan 2 gün sonra yazdýðýn þu satýrlarýn hesabýný ver: “Sahte darbe”nin rüzgarýyla cumhurbaþkaný oldu, “Monte darbe”nin rüzgarýyla baþkan oluyor.
Geçiniz...
O adamý baþýnda huniyle gönderirler...
Gelelim Fetullah meselesine... Amerika’nýn bu adamý Saylasborg’da korumasý, “merdiven altý Ýslam”ýn Müslüman coðrafyaya karþý kullanýlmasý planýnýn sürdüðünü gösteriyor. DEAÞ’la Ortadoðu’da hedeflerine vardýklarýný görmeleri, FETÖ’den de geleceðe dönük beklentilerinin artmasýna neden olmuþ, belli...
Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nýn gecikmeli raporunda “Ýslam’la ilgisi olmadýðý” belgelenen bu hareketin Müslüman coðrafyaya karþý kullanýmda yeni bir aþamaya geçtiði, Suudi Arabistan’dan gelen “ýlýmlý Ýslam” açýklamalarýndan düþünülebilir...
Emperyalizmin her zaman, Müslümanlara karþý kullanýlacak sahte imamlara ihtiyacý olmuþtur, isimler deðiþebilir ama, bu kiþilerin asýl kimlikleri deðiþmez, bilin...
Amerika Birleþik Devletleri’nin Türkiye gibi son derece önemli stratejik konuma sahip bir müttefikle iliþkisini FETÖ elebaþý nedeniyle tehlikeye atmasý asla günübirlik politika taktiði deðildir.
Yarýn, Fetullah Gülen bir uçaða konulup Türkiye’ye gönderilse bile, emin olun, yeri ayný ihanet þebekesi içinden bir isimle doldurulmuþ, gönderilen adamýn beyni ise zaten öldürülmüþ olacaktýr...
Emperyalizm, Türkiye’yi “emperyalizmin imamý” ile “sözde Atatürkçüler” arasýndaki bir tahterevalliye mahküm etmiþti, bunlardan birini hukuk yoluyla temizliyor, diðerinin de ise gerçek yüzünü sergiliyoruz, artan telaþýn nedeni budur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü emperyalizm ile kolay iþ tutanvesayet Atatürkçülerine de yedirmeyiz, bilin...