Keþke 70’lerde oyuncu olabilseydim

Vizyona girecek Bahara Yolculuk filminin oyuncularýndan Aslýhan Güner, “Türk filmi aþýðýyým. Bir filmi bin kere de izlesem her seferinde gözyaþý dökebilir ya da kahkaha atabilirim” diyor. TRT’nin iddialý dizisi Kýzýl Elma’da da rol alan Güner ile konuþtuk.
 
Türk sinemasýnýn en baskýn isimleri her zaman aktrisler olmuþtur. Yeþilçam’da dört yapraklý yonca diye anýlan Türkan Þoray, Hülya Koçyiðit, Filiz Akýn ve Fatma Girik’ten beri birçok güzel kadýn oyuncu sinemamýza emek verdi. Günümüzün kendisinden çok þey beklenen aktrislerden biri de Aslýhan Güner. 27 yaþýndaki oyuncu, dizi çekimleri sýrasýnda tanýþtýðý Mert Kýlýç ile geçen yýl evlenmiþti. Güner’i 2002 yýlýnda Sýrlar Dünyasý dizisiyle tanýmýþtýk. Sümela’nýn Þifresi: Temel, Her Þey Yolunda Merkez adlý sinema filmleriyle de ünlenen Güner, yönetmenliðini Hamdi Alkan’ýn yaptýðý ve gerçek bir öyküden senaryolaþtýrýlan Bahara Yolculuk filminde hasta bir anne olarak karþýmýza çýkmaya hazýrlanýyor.

-Bu projeye nasýl katýldýnýz?

Filmin senaryosunu okumadan önce ‘Bu filmde varým’ dedirten ilk unsur yönetmenim Hamdi Alkan’dý. Beni bizzat aradý. “Kazakistan’da bir film yapacaðýz, var mýsýn?” diye sordu, “Siz varsanýz, varým hocam” dedim. Bundan sekiz yýl önce de birlikte çalýþmýþtýk, ben daha küçüktüm, o zamanlar bir yanda okul bir yanda oyunculuk. 

-Rolünüzle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Sevgi, çok fedakar. Ýki evladý olan bir anne ve eþine sorgusuz sualsiz baðlý bir eþ. Öyle ki filmde daha sonra hastalýðýnýn olduðunu öðrendiðinde dahi birçok þeyi göze alýp gizliyor durumunu. Her þeye göðüs gerebilecek kadar güçlü bir kadýn.. Sevgi, benim için farklý bir karakterdi.

-Rolünüze nasýl hazýrlandýnýz?

Anaç ruhum, fedakar tarafým Sevgi’ye can verdi. Onun dýþýnda anne oynamak tabii ki zor olmadý. Rolü hissettikten sonra bakýþlarým, vücut formum, duruþum bile deðiþti. Sevgi karakterini izlediðinizde dediðimi anlayacaksýnýz...

-Aslýnda anne ve ölümcül bir hastalýk kliþe olabilir. Bu hataya düþmemek için nasýl bir yol seçtiniz?

Hiç abartmadýk bu durumu o nedenle öyle naif ve gerçek oldu ki. Seyircinin gözüne sokarak ‘ah hastayým, ölüyorum, ölmek üzereyim’ hissiyatýný vermedik.

-Kýrgýzistan’da çekimleriniz oldu. Sinemamýz için çok alýþýldýk bir coðrafya deðil...

Sinemasal anlamda muazzam bir görsele ve coðrafyaya sahip bir ülke  Kýrgýzistan... En bakir yerlere, ilk kez bizler kameralarla girdik. Seyircinin göremeyeceði birçok yeri muhteþem þekilde bizim filmimizle birlikte görme fýrsatýný bulacak.

-Türk sinemasýnda, sizi en çok etkileyen aktris ve aktörler kim?

Türk filmi aþýðýyým. Bir Türk filmini bin kere izlesem bile her seferinde ayný þekilde gözyaþý dökebilir ya da kahkaha atabilirim. Hatta bazen kendi kendime ‘Keþke 70’lerde oyuncu olabilseydim’ derim... Türkan Þoray, Fatma Girik, Filiz Akýn, Hülya Koçyiðit, Gülþen Bubikoðlu, Adile Naþit, Tarýk Akan, Kartal Tibet, Ediz Hun, Hulusi Kentmen veya Kemal Sunal... Hepsini çok ama çok seviyorum.

Set þartlarý eylemle düzelmez

-Dizi sektörünün çalýþma koþullarý malum... Siz de dizilerde rol alýyorsunuz. Ne düþünüyorsunuz bu konu hakkýnda?

Dizilerde þartlarýn aðýr olmadýðýný söylemek yalan olur. Evet, çok uzun saatler çalýþýlýyor ve maalesef birçok kötü olay yaþýyoruz. Bu durumu iyileþtirmek için yapýlmasý gerekenler belli fakat bir adým atýlmýyor. Eylem veya sokaða dökülmekle de çözülmez bu iþ. Gerekli mercilerle, düzenli görüþmelerle sonuca varýlabileceði kanaatindeyim.

Dövüþ ve aksiyonda tecrübeliyim

-Bundan sonraki sinema projeniz nedir?
 
Temel serisinin üçüncüsü olacak inþallah. Ama þu anda senaryosunu beðendiðim bir proje daha var. 
 
-Þu anda Kýzýl Elma dizisinde rol alýyorsunuz. Aksiyon dizisinde çalýþmak nasýl bir tecrübe?

Daha önce de TRT’de Osmanlý Kýyam dizisinde yer almýþ at üstünde kýlýç sallayan ok atan bir Osmanlý kadýnýný canlandýrmýþtým. Onun dýþýnda “Silah tutmayý, dövüþü ve aksiyonu biliyorum, tecrübeliyim” diyebilirim. O yüzden benim için zor olmuyor.