Keþke ben de unutabilsem...

Þu günlerde ‘kim, kiminle telefonda neler konuþmuþ?’ merakýmý yenmek için baþvurduðum gazete Hürriyet... Muhalefette Sözcü’ye, Aydýnlýk’a tur atlatýyor Hürriyet... Her gözaltýna alma dalgasý sonrasýnda içeride tutulanlarýn yaptýklarý telefon görüþmelerinin ‘tapeleri’ ortalýða dökülüyor ve Hürriyet onlarý uzun uzun yayýmlýyor...

Kendisiyle çeliþme pahasýna...

1998 yýlý sonlarýnda Türkiye bir ‘telekulak skandalý’yla sarsýlmýþtý; hatýrlayanýnýz vardýr... O zamanlar DYP’de siyaset yapan þimdilerin Meclis baþkanvekili MHP milletvekili Meral Akþener Hürriyet gazetesi yöneticilerinin bir bakan ve bazý bürokratlarla yaptýklarý görüþmelerin ‘tapeleri’ni paylaþmak üzere basýn toplantýsý düzenlemiþti...

Hürriyet’in bir yöneticisi bakanla ‘ulanlý’ bir dille konuþuyor, patronun iþi için kendisinden müzaharet talep ediyordu. Bu arada dönemin baþbakanýna mülâkat bahanesiyle yaklaþma taktiði de söz konusu ediliyordu...

Þok eden görüþmelerdi ortaya serilenler...

Tahmin edilebileceði üzere Hürriyet ayaklandý. Buna derhal ‘telekulak skandalý’ adý konuldu. Ýnsanlarýn özel konuþmalarýnýn dinlenmesi, kayda alýnmasý ve sonra yayýmlanmasý hoþ bir þey deðildi onlar için (benim için de deðildir); içlerinden biri kendisine ait ‘tape’yi okuduðunda vücudunun ‘böðürme’ tepkisi verdiðini yazacaktý.

Ýsterseniz konuya iliþkin yazýsýnýn o bölümünü okuyalým: “DYP Genel Baþkan Yardýmcýsý Meral Akþener'in, Genel Yayýn Yönetmenimiz Ertuðrul Özkök'le aylar önce yaptýðým bir telefon konuþmasýnýn bandýný açýkladýðýný duyduðumda, vücudumun verdiði ilk tepki bir böðürtü oldu. / Tarih 17 Aralýk 1998. Ýstanbul'daydým. Kendimi dýþarý attým. Sokakta ne yapacaðýmý bilmiyordum. Çaresizdim. / Böðürtü sürüyordu. Elimle aðzýmý kapadým. Midemi bastýrmalýydým. Yol kenarýnda duran bir simitçi yardýmýma yetiþti.”

Sonra neler yaþadýðýný da anlatýyor yazarýmýz: “Taksiye binip gazetenin Ýkitelli'deki merkezine doðru yola koyuldum. / Yol boyunca yaþadýðým hissi unutmam mümkün deðil. Bu, çýrýlçýplak soyulup, kentin en büyük meydanýnýn ortasýnda býrakýlývermek gibi bir histi. / Daha sonra günlerce kaným çekilmiþ vaziyette ortalýkta dolaþtým. Masamda otururken donuk bakýþlarla karþýdaki duvara odaklanýyordum. / Kendimi hiçbir þeyle iliþkilendiremiyordum.”

“Allah kimseyi onun durumuna düþürmesin” duasý etmeniz gereken bir durum... Böðürtü... Kalkan mide... Çýrýlçýplak soyulup kentin en büyük meydanýnýn ortasýnda býrakýlýverme hissi... Donuk bakýþlarla duvara odaklanma...

Yazarýmýz sadece hislenmekle kalmamýþ yargýya baþvurarak mahremiyetine tecavüzü dava konusu da yapmýþ... Mahkeme konuyu ‘haberleþme hakkýnýn ve haberleþmenin gizliliði ilkesinin ihlâli’ olarak deðerlendirmiþ ve ‘fiilin kiþilik haklarýna doðrudan saldýrý oluþturduðuna’ kanaat getirerek ‘tape’yi açýklayan siyasetçiyi 15 milyar lira manevi tazminata mahkum etmiþ; Yargýtay da cezayý aynen onaylamýþ... Tazminat, faiziyle birlikte, 26 milyarý bulmuþ...

“Türkiye’de hâkimler var” denecek bir durum; nitekim yazarýmýz da bunu diyor konuya iliþkin yazýsýnda... ‘Haberleþmenin gizliliði ilkesinin ihlâli’ suçunu iþlediðine inandýðý siyasetçinin ceza davasýyla yargýlanmasýný da talep ederek...

Hükümet 2011 yýlý baþlarýnda yasadýþý dinlemeleri teþvik edebilecek bir ‘telekulak’ düzenlemesi yapmaya kalkýþtýðýnda, doðal olarak, buna en keskin tepkiyi vaktiyle kendisini ‘çýrýlçýplak’ hissettiren bir ‘tape’nin öznesi olmuþ Hürriyet yazarý verdi. ‘TBMM tarihi bir hata yapmak üzere’ baþlýklý yazýsý bir tür manifesto gibi... “Yapmayýn, kolaylaþtýrmayýn, suç olmaktan çýkarmayýn” diyor özetle...

Ayný yazar, ayný gazetede, þimdilerde çarþaf çarþaf ‘tapeler’ yayýmlýyor... Baþka bir gazeteden alýntýyla ve ‘tapelerin soruþturma dosyasýnda bulunduðunu’ o gazeteye atfen belirterek... Bir iþadamýnýn bir bakanla ve bir partinin il baþkanýyla herhalde mahrem kalacaðý düþüncesiyle yaptýklarý gizlice kaydedilmiþ telefon görüþmelerini Hürriyet yazarýnýn sütununda okuyoruz...

Kendilerinin bir bakanla yaptýðý konuþmayý yayýmlayanlara verdikleri tepkiyi unutup... Böðürtü hissini, midenin kalkmasýný, kalabalýklar karþýsýna çýrýlçýplak býrakýlývermiþliði unutup...

Unutmak güzel bir özelliktir de, iþte bende o özellikten eser yok...