‘Kibirli olmayan beyazlarýn ülkesi’

Önce Uganda, ardýndan Kenya, üçüncü olarak da Somali ziyaretiyle tamamladý Cumhurbaþkaný Erdoðan üçlü Afrika turunu. 

Cumhurbaþkaný’nýn her Afrika ziyaretinden sonra tekrarlanan “Ne iþimiz var Afrika’da?” eleþtirisinin içe kapanmacý ve tembellikle malul tarafý bir yana gerçek sebep kolonyal aðababalarýn ayaðýna basmamak aslýnda.

Denilebilir ki batý destekli darbelerin gelenekselleþtiði bir Türkiye’nin Afrika açýlýmý yapacak mecali mi vardý ki sömürgeci Avrupa ülkelerinin ayaðýna basmamak gibi bir politika izlemiþ olsun.

Evet doðru fakat þu tespiti yapabiliriz kanýmca; ufku olmayanýn mecali de olmaz. Ýki taþý üst üste koyabilmek için önce niyet etmek ve sonra denemek gerek.

2005’te “Afrika yýlý” ilan edilmesiyle baþlayan süreçte Türkiye, Afrika’da gerçekten de çok önemli iþler baþardý.

Dýþ politikanýn önemli ayaklarýndan olan ekonomik iliþkileri geliþtirmek amaçlardan biri mutlaka ama ekonomik büyüklükleri son derece mütevazi olan Afrika ülkeleriyle iliþkilerde baþka faktörler daha ön planda. Kýtada eski sömürge egemenlerinin açýktan ya da örtülü þekilde sömürge düzenini devam ettirdiðini görünce bu iliþkinin ne kadar önemli olduðunu anlamak mümkün.

Sömürme paketi

Afrika’da þu anda en çok elçiliði olan ülkelerden birisi Türkiye. Kýzýlay, TÝKA, Diyanet, YTB ve bazý STK’lar üzerinden Türkiye Afrika ülkelerinde muazzam iþler yapýyor.

Türkiye’yi dünyanýn en çok yardým yapan ülkesi haline getiren istatistiðin en önemli kalemini Afrika ülkelerine yaptýðý yardýmlar oluþturuyor. 

Bugün Batý hala bu ülkelerin önemli kýsmýný kilise, okul, hastane ve su kuyusu þeklinde dizayn edilmiþ “sömürme paketiyle” yönetmeye devam ediyor. 

Fransýzca konuþan sömürgelerle varýlan her anlaþma metni Fransa’nýn onayýndan geçiyor neredeyse. Bugün kendi içine patlamanýn eþiðine gelmiþ olan Avrupa’nýn büyükleri ve Amerika, bir Ýngiliz klasiði olan “þirketler üzerinden sömürme”ye devam ediyor Afrika’yý.

Sömürgeciliðin bilimini icad etmiþ insanlarýn kara kýtadan gönderilmesi en baþta özgüven iþi.

Baðýmsýzlýða gidecek yolun ilk adýmý...

Kabileciliðin çok ön planda olmasý bunun önündeki en büyük engellerden biri. Üstelik çoðu yerde kabileler arasýndaki ton farký bile ayrýþma sebebi. Siyahýn tonlarýnýn üstünlük taslamak ya da aþaðýlama sebebi sayýldýðý bir yerde “beyaz adamýn” keyfine diyecek olmaz tabi.

Çok yönlü terör

Þebab gibi terör örgütleri de etkin olduklarý ülkelerde ülkenin istikrara kavuþmasýna, kendi öz varlýklarýný ortaya çýkarmasýna engel olucu iþlev görüyor.

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn 2015’teki Somali ziyaretinden önce Þebab Mogadiþu’da bir otele saldýrmýþtý. Dünkü ziyaretten önce de yine bir otel saldýrýsý gerçekleþtirdi.

Afganistan’da El Kaide’yi icat eden akýl Suriye ve Irak’ta DAEÞ’i, Afrika’da Boko Haram ve Þebab’ý icat etmiþ, belli ki. Sömürmek, istikrarsýzlaþtýrmak ve yönetmek için baþvurmayacaklarý yöntem yok.

Afrika’nýn en güzel ülkelerinden Uganda, Kenya ve Somali. Yaðmurun ve güneþin ayný anda zenginleþtirdiði topraklarýnda yetiþmeyecek hiçbir þey yok. Yerin altý gibi üstü de zenginlik dolu. Fakat Afrika deyince ilk akla gelen yoksulluk oluyor.

ABD’nin Kenya’daki elçiliðinde 2 bin 500 kiþi çalýþýyor. Doðu Afrika’yý ABD buradan yönetiyor. Bu düzeni deðiþtirecek þey týpký sömürgeciler gibi sabýrlý ancak onlardan farklý olarak egemen devletlerin birbirleriyle kurduðu eþitler arasý iliþki modelini tesis etmek Afrika ülkeleriyle.

Devamlý damlayan suyun mermere yaptýðýný yapabilecek bir etki...

Türkiye buralarda “Kibirli olmayan beyazlarýn ülkesi” diye anýlýyor.

Bu da iþte bizim yumuþak gücümüz!