Referandum kararýndan sonra, ‘hayýr’ cephesinin çoðu yalanlara ve bilgi kirliliðine dayanan algý operasyonlarýný gördükçe, hep þöyle düþündüm: Bunlar ilerleyen günlerde bir hata yapacak, yalanlarý ellerine yüzlerine dolanacak…
‘Hayýr’cýlarýn algý operasyonunda baþtan beri en fazla aðýrlýk verdikleri üç konu vardý: Bir, “Evet diyecekler, neye ‘Evet’ dediklerini bilmiyorlar” Ýki, “Artýk Baþbakan olmayacak, tek adam olacak…” Üç, “millete doðrularý söylemiyorlar…”
CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu bir radyoda yaptýðý konuþmada neye ‘Hayýr’ dediðini hiç bilmediðini ortaya koydu. Cumhurbaþkaný Erdoðan, önceki gün Genel Baþkanlýðýný Osman Gökçek'in yaptýðý Türkiye Gençlik Kulübü Federasyonu'nun düzenlediði “Gelecek Ýçin Evet” programýnda, Kýlýçdaroðlu’nun konuþmasýný kendi sesinden milyonlara dinletti.
CHP Genel Baþkaný aynen þöyle diyor:
“Düþünün, yeni modeli kurduk. Halk seçti Cumhurbaþkanýný, Baþbakan da baþkasý oldu. Cumhurbaþkaný baþka bir partinin genel baþkaný, Baþbakan da baþka bir partinin genel baþkaný, asýl kavga o zaman çýkacak. Asýl onu düþünmemiz lazým, Cumhurbaþkaný tarafsýz olursa Baþbakan onun tarafsýzlýðýna saygý göstererek onun uyarýlarýný dikkate alýr. Ama Cumhurbaþkaný taraf olursa Baþbakan da baþka bir partinin genel baþkaný, Cumhurbaþkaný baþka bir partinin genel baþkaný asýl kavga o zaman çýkacak. Niye bunu söylemiyorlar millete? Neden bu anlatýlmýyor millete?”
Halbuki referandumda Anayasa deðiþikliðinin en önemli, en hayati maddesi Baþbakanlýðýn kaldýrýlýp, yürütmenin baþý olarak Cumhurbaþkanýnýn seçilmesi… Yeni sistemin adý onun için “Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi” Yürütmenin baþýnda Baþbakan yok, Cumhurbaþkaný var. Baþbakan yardýmcýlarý yok, Cumhurbaþkaný yardýmcýlarý var.
Bu en önemli deðiþikliðe raðmen ana muhalefet partisinin lideri ‘Hayýr’ çaðrýsý yaparken, olmayan bir þeyi söylüyor, “Ya cumhurbaþkaný ile baþbakan ayrý partilerde olursa asýl kavga o zaman çýkacak” diyor.
Bir parti genel baþkaný düþününüz ki “baþbakan olmayacak, tek adam olacak” diye bütün iddiasýna bunu temel yapýyor, sonra da “cumhurbaþkaný baþka partiden, baþbakan baþka partiden olursa..” diyor. “Tek adam.. Tek adam, diktatörlük bu” diye tutturmuþken, “iki adam var, ya ikisi baþka partilerden olursa” diyor.
Bakýnýz bu gaf deðildir, dil sürçmesi deðildir. Pot kýrmak, patavatsýzlýk yapmak da deðildir. “Anayasa deðiþikliðinin en önemli maddesini Kýlýçdaroðlu anlamamýþ, herhalde 18 maddeyi okumamýþ” da diyemezsiniz. Bu tek adam meselesi yüzünden CHP Meclis’te ne engellemeler yaptý, ne kavgalar çýkardý. “Sayýn Kýlýçdaroðlu bu sýrada yurt dýþýndaydý” da diyemezsiniz.
O halde Kýlýçdaroðlu’nun yaptýðý ne böyle?
Birincisi, “oturduðu koltuðu dolduramýyor, bir liderlik sergileyemiyor” denebilir. Sayýn Erdoðan’ýn “beþ koyun, keçi verin güdemez” esprisinin anlattýðý bir hakikat var.
Ýkincisi –ki benim kanaatim o yönde- Sayýn Kýlýçdaroðlu bu tek adam meselesinde ikna edici olamadý, olamýyor. Kimyasý gerçekten bozuldu. Kendini zorladýkça zorluyor, þuuraltýndaki baskýnýn etkisiyle, inanýnýz ne söylediðinin de farkýnda olmadan baþka bir âlemden sesleniyor.
Kýlýçdaroðlu bu ifadeleri ile ‘Hayýr’ cephesine en büyük zararý verdi. ‘Hayýr’cý kalemler dut yemiþ bülbüle döndüler. CHP’de, altýncý yenilgiden sonra yedinci yenilginin kaygý ve ürpertisi dalga dalga yayýldý… Kýlýçdaroðlu, bir konuþmayla en az yüzde 5 ‘Hayýr’ý götürdü.
Bununla da kalmadý. 17 Nisan sabahýndan itibaren CHP’de Kýlýçdaroðlu’na isyan günlerinin düðmesine basmýþ oldu.