Kýlýçdaroðlu, çok saçma olsa da ‘diktatör’e sarýlmak zorunda

Süleymanpaþa’nýn CHP’li belediye baþkaný, kýsa yoldan popüler olmak için Cumhurbaþkaný Erdoðan’a“Faþist diktatör” dedi.

“Adil Öksüz” gafýndan tanýdýðýmýz, havada gördüðü her topa atlayan Bülent Tezcan da bu “ucuzluðu” “þeddeli” buluþuyla(!) tekrar etti.

Salýyý iple çeken Kýlýçdaroðlu ise CHP’de herkesi Erdoðan’a “diktatör” demeye davet ederek “liderliði” saðlama aldý!..

Böyle mi düþünüyorsunuz?..

Olup bitenleri geniþ objektifle deðerlendirdiðinizde, kendi baþýna çok önem arz etmeyen parçalarýn, büyük fotoðrafý çok anlamlý hale getirdiðini görürsünüz.

Gelin þimdi þu son “Diktatör” filmini yerine yerleþtirelim ve ortaya çýkan görüntüye tekrar bakalým.

“Gezi”den diktatör çýktý

2013 yýlýnda, 27 Mayýs utancýnýn 53. yýlýnýn telin edilmesi gereken bir günde, “yeni bir darbe” için start verdiler.

Bu, FETÖ’nün “paralel devlet katkýlarýyla” organize ettiði “hibrit” bir iþgal giriþimiydi.

Baþbakan Erdoðan’ýn yokluðunda, muhatap alýnmanýn da küstahlýðýyla þartlarýný sýraladýlar:

“Vandallarý serbest býrakýn, AKM’yi yýkmayýn, 3. Köprü, 3. Havalimaný ve Kanal Ýstanbul ile bütün NES ve HES projelerini durdurun, uygun göreceðimiz bütün illerin vali ve emniyet müdürlerini derhal görevden alýn...”

“Gezi bir çevreci eylemidir”diyenlere selamlar...

Kýsaca, “Türkiye’nin anahtarýný istiyoruz” diyorlardý.

Ve ne gariptir ki, Cumhurbaþkaný Gül ile Baþbakan Vekili Arýnç “mesajý almýþlardý!..”

Neyse ki, 7 Haziran akþamý Tunus’tan dönen Baþbakan Erdoðan, “Kýþlayý da yapacaðýz, AKM’yi de yýkacaðýz” diyerek, “son mesaj”ý vermiþti.

Al sana diktatör...

Tam o günlerde Mýsýr’da da halkýn oylarýyla seçilen Mursi’yi devirmek için peþ peþe “Gezi”ler düzenleniyordu.

Ve o zamana kadar pisi gibi Mursi’nin gölgesinde gezen Sisi, 3 Temmuz 2013 günü kanlý bir darbe ile yönetime el koydu.

Bir Ortaçað diktatörüne dönüþen Sisi, camiden çýkan insanlarý, aynen 15 Temmuz 2016’da FETÖ katillerinin yaptýðý gibi yaylým ateþine tuttu.

Yüzlerce Müslüman þehit olmuþtu.

‘Diktatöre kýnama...’

Bu kanlý darbeden sonra Ýngiltere’nin “amiral gemisi” The Times’ta, tam sayfa bir ilan yayýnlandý.

Bir ülkede sivil halka uygulanan “insanlýk dýþý müdahaleler” kýnanýyor ve o ülkenin yöneticisi “diktatör” ilan ediliyordu.

Mýsýr’daki darbeci diktatörü kýnadýklarýný düþünüyorsunuz deðil mi?

Havanýzý alýrsýnýz...

“Gezi Kalkýþmasý”ndan sonuç alamayanlar, “Gezi’yi daðýtan” Erdoðan’a yeni bir taarruz baþlatmak için “diktatör” ilan etmiþlerdi.

Yerseniz...

Diktatör Sisi için kýrmýzý halý sipariþi verilmiþ ama demokrasi aþýðý Erdoðan “diktatör” ilan edilmiþti.

Ýngiliz oyunu Türkiye’de...

“Kim takar Times’ý”demeyin.

Çünkü o ilan, þebekenin ulusal ve küresel unsurlarýna “Buradan saldýrýn” diyordu.

Nitekim o talimatý alan gazeteci ve siyasetçiler hemen kollarý sývadý.

Mesela, 31 Temmuz 2013 tarihli Aydýnlýk gazetesinde Kurtul Altuð diye biri, “Kime ‘diktatör’ denir” baþlýklý yazýsýnda, “demokratik rejimleri kullanarak seçimle de tiran ve sultan olunabileceðini”söylüyor, “sosyal demokrat” Hitler’in “faþist lider”e nasýl dönüþtüðünü anlatýyordu.

Ergün Poyraz’ýn “Takunyalý Führer” isimli utanç vesikasýný da koyunca operasyon tamamlanmýþ, Times’ýn iftirasý Türkiye’de de dolaþýma sokulmuþtu.

“Demokrasi düþmaný vesayetleri halkýn gücü ile aþmaya çalýþan bir lider Hitler’e benzetilebilir mi”diyorsanýz, bunlarýn akýl hocasýnýn, algý operasyonu silahý hakkýnda bilginiz yok demektir.

Bu arada, yazýda geçen “Tiran” ifadesini de not edin; biraz sonra lazým olacak.

“Diktatör”ün anasý ortaya çýktý?

The Times’ýn bu “saldýrý talimatý” diðer bildik ecnebi mecralarda da sürekli tekrarlanýyor, canlý tutulmaya çalýþýlýyordu.

Ne tesadüftür ki, 17 Aralýk 2013’teki darbe teþebbüsünde rezil olan FETÖ mankurtlarý da her yere, “Tiran ve Firavun” bonusu eklenmiþ “diktatör” çamuru saçýyorlardý.

Bunlar da üst akýl hocalarý gibi, “hýyanet treni”ni, “vekalet lokomotifi”ne çektirmeyi iyi biliyorlardý.

Ýhanet zincirine FETÖ üzerinden baðlanan Kýlýçdaroðlu da bir gerekçeye de ihtiyaç duymadan ayný fitne ateþine sürekli odun taþýyordu.

Mesela 13 Mayýs 2014 günkü grup konuþmasýnda Erdoðan’a, “17 Aralýk sürecini niye ‘darbe’ olarak yorumluyorsun. Sen diktatör bozuntususun” demiþti.

Topunu sandýða gömdü ama...

Derken yine sandýk görünmüþtü.

FETÖ ve yandaþlarý 10 Aðustos için çok çalýþmýþtý, sonuçtan emindi.

Hatta kulaktan kulaða “Abbas yolcu” fýsýltýsýný yaymaya baþlamýþlardý bile...

Ama hepsinin çullandýðý “diktatör”(!) Erdoðan; tek baþýna yine oylarýn yüzde 52’sini almýþtý.

Kýlýçdaroðlu rezil olmamak için aday bile olamamýþ, adýný söylemekten aciz olduðu birinin arkasýna sýðýnmýþtý.

Olsun... Erdoðan yine diktatördü!..

Çünkü öyle demesi gerekiyordu...

Hitler’in torunlarý, “Erdoðan’a ‘diktatör’ diyebilmek için” Kýlýçdaroðlu’ndan gerekçe istiyorlardý.

11 Mayýs 2016 tarihli BILD manþetinde, “Erdoðan’ýn en büyük rakibi:)” diye sunulan Kýlýçdaroðlu, “Erdogan is a dictator!” diyordu.

15 Temmuz bile deðiþtiremedi

Bu manþetten sadece iki ay sonra, FETÖ hainlerinin maþa olarak kullanýldýðý bir iþgal giriþimine maruz kaldýk ve tanklarýn arasýndan sývýþan Kýlýçdaroðlu; saklandýðý evde darbeyi TV’den “kontrol ederken”, Erdoðan; milleti ile birlikte demokrasiyi kurtardý.

Hatta FETÖ’nün “Adalet Yürüyüþünü beceremedi” fýrçasýna bakýlýrsa, bence Kýlýçdaroðlu; koltuðunu bile Erdoðan’a borçlu.

Sakýn, “Artýk bütün bunlardan sonra bu ‘diktatör’ lafýný, asla aðzýna almaz” diye düþünmeyin.

Çünkü bir yerinden; bir yerlere baðlý olanlarda irade olmaz.

FETÖ imalatý koltukta oturan Kýlýçdaroðlu da, Ýngiliz imalatý FETÖ de bu iftiralarýna devam etmek zorundadýr.

Çünkü, “büyük patron” öyle istiyor.

Ýngilizlere göre ikisi de diktatör!

Türkiye bugün, aynen Abdülhamid Han “cennetmekan” döneminde olduðu gibi yedi düvel ve içerdeki maþalarý tarafýndan boðulmaya çalýþýlmaktadýr.

Erdoðan gibi Abdülhamid Han da, etrafýný kuþatan hainlerden dinini ve vatanýný korumak için insan üstü gayret gösterdi.

O zaman da Ýngilizler (Gladstone), Abdülhamid Han’ý, “Le Sultan Rouge-Kýzýl Sultan” ve “The Great Criminal-Büyük Cani” olarak nitelemiþ, “müstebid, zalim, katil, diktatör” hatta “tiran” gibi iftiralar atmýþlardý.

Ýngilizlerin yoðun desteði ile Abdülhamid Han’ý tahtýndan indirilmiþ ve “yeni Abdülhamidler” yetiþmesin diye de bu iftiralar ders kitaplarýna kadar sokulmuþtu.

Doðrusunu söylemek gerekirse baþarýlý da oldular.

Bizim için kendini feda eden bir kahramaný, yýllarca “Kýzýl Sultan” ve “Diktatör” olarak tanýdýk.

Vatansever olmak için Abdülhamid’e düþman olmamýz gerekir sandýk.

Ama büyük þeytan ve içimizdeki uþaklarýnýn anlayamadýðý bir þey var.

Artýk büyüleri bozuldu...

Ama yine de iyi oluyor.

Onlar abandýkça, millet düþmanlarýný daha iyi tanýyor.

11 Mayýs 2016 tarihli Bild gazetesi manþeti.