Kılıçdaroğlu Umre yapmalıydı!...

Müzmin muhalif olmak zor zanaat arkadaş!..

Yarım asır muhalefet yapasın ki, muhalefetin Nirvanası’na eresin!...

Yani hem aktif iç muhalefeti bileceksin, hem de aktif dış muhalefeti!...

Bunu becerebilen elbette tek bir parti var Türkiye’de ve hatta dünyada!.. O da CHP...

Kılıçdaroğlu dönemine kadar sadece iç siyasette aktif muhalefet yapabilen CHP, artık aktif dış muhalefet yapabilecek imkan ve kabiliyetini haiz bir muhalefet partisi!...

Bilmeyenler için açıklayalım...

Aktif dış muhalefet; iktidarın dış politikasına, dışarıda “aktif” olarak muhalefet etmek demektir... ( “Aktif dış muhalefet”in, uygulaması CHP’ye, jargonu bendenize aittir. Türk siyaset tarihine hediyemizdir. Hayırlı olsun!..)
Gerçi daha önce yazmıştık ama yeri geldi, aktif dış muhalefet örneklerini hatırlatalım;
İsrail’in Kanal 2 Televizyonu’na demeç (Eylül 2010)
Kılıçdaroğlu; ‘Hükümet yurttaşlara ve sanatçılara ciddi baskı uyguluyor, yargıyı ele geçirmeye çalışıyor..’
İsrail Medyası; ‘Demokrasinin son ümidi Kılıçdaroğlu!..’

...

İngiltere ziyareti... Avam Kamarası’nda İngiltere İşçi Partisi Genel Başkanı’na şikayet.. (Mart 2011)
Kılıçdaroğlu; ‘Türkiye’de demokrasi yok, gazeteciler tutuklanıyor’ (Bizim avam anlamadı ya, İngiliz avamına anlattı derdini!..)

...

Kılıçdaroğlu, Birleşmiş Milletler, AB, Avrupa Konseyi, AGİT, Sosyalist Enternasyonal, Türkiye’deki büyükelçilikler ve yabancı gazetecilere mektup gönderdi... (Temmuz 2011)
‘Parlamentoda yemin edemiyoruz çünkü;..’ diye başlayan bir şikayet mektubu...
...
Aralık 2012’de bir şikayet mektubu daha.. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi başkanlarına, bu iki parlamentonun Türkiye raportörlerine, AB Komisyonu'na...

Mevzu yine aynı; ‘Demokrasi neyin kalmadı!..’ şikayeti...
...

Ocak 2013’de CHP, aktif dış muhalefet açılımını Asya’ya taşıdı!..

Çin Ulusal Radyosu’na yaptığı açıklama şu;
“Türkiye, Suriye krizinde çözüm arayan değil ne yazık ki sorun yaratan bir bölgesel aktör durumundadır. AKP iktidarının Suriye'nin içişlerine karışıyor. Suriye yönetiminin Türkiye'ye yönelik söylemleri sertleşiyor..”
(Çin’den Kılıçdaroğlu’na destek)
...

Mayıs 2013’de ise yine Avrupa’da Türkiye’yi şikayet etmeyi sürdürdü Kılıçdaroğlu...

Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda’ya Erdoğan’ı şikayet etti;
‘Erdoğan katil ve diktatör!...’
Bu şikayet Swoboda’ya ağır geldi!... Kılıçdaroğlu’na kapıyı gösterdi... (Aktif dış muhalefet yaparken olur bazen böyle şeyler!...)

Ve geldik bugüne...

Mısır’da darbeciler, darbeye karşı direnen binlerce insanı katlettiler... Seçilmiş başbakanı tutuklayıp, diktatörü salıverdiler...
Suriye’deki alçak diktatör Esed, yüzbinden fazla insanı katletti... Kana doymuş olacak ki, içerisinde yüzlerce çocuk ve bebek olmak üzere onca insanı kimyasal silahla zehirledi...

Ve bu insanlık dramına karşı net duruş sergileyen tek ülke Türkiye...

CHP nerede?... Daha önce hiç gitmediği bir yerde!...
Bağdat’ta!... Ve şu zamanda!...
Suriye’deki rejime, Esed alçağına sonuna kadar destek veren Irak merkezi hükümetine dostluk ziyaretinde...
Sinyal kime?...

Önemi yok!... Türkiye’ye kim düşmanlık yapıyorsa ya da iktidar dış politikada kiminle kriz yaşıyorsa onunla birlikte olmak aktif dış muhalefetin gereğidir!...
Kılıçdaroğlu’nun Irak’daki mollalarla sohbet etmesi, CHP’li kadın vekillerin çarşaflar giyip poz vermesi bu minvaldendir!...

Yakın zamanda Kılıçdaroğlu’ndan bir İran ziyareti bekliyoruz... Esed rejiminin bekası için tüm mollalarla birlikte bir konseyin kurulmasına öncülük etmesi iyi olur!...

Bu arada keşke CHP heyeti Irak’tan Suudi Arabistan’a geçseydi... Mısır’da darbecileri destekleyen Suud’la Türkiye’nin arası iyi değil... Yani tam da CHP-Suud ilişkilerini geliştirmek için bir fırsat...
Üstelik hazır gitmişken Kılıçdaroğlu ve heyeti Umre ziyareti de yaparlardı...

Neyse bir dahaki sefere inşallah...
Velhasıl böyle bir şey, aktif dış muhalefet!...
Yurtta muhalefet, cihanda muhalefet!...
Diren Kemal Abi...