Kýlýçdaroðlu ve itibar

CHP’nin grup toplantýlarýný izlemek hayli keyifli.

Tavsiye ederim.

Çünkü bu sayede neden iktidar olamadýklarýný, olamayacaklarýný, olmamalarý gerektiðini anlamak, böyle bir belanýn bu ülkeye ne kaybettireceðinin farkýnda olmak insana sahip olduklarýna þükretmeyi öðretiyor.

CHP’nin bu ülkeye ancak bu þekilde faydasýnýn olmasý da bir siyasi partinin herhalde düþebileceði en acýklý hal olsa gerek.

Grup toplantýsýnda lafý dolaþtýrýp Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn ABD ziyaretine getirdi Kemal Kýlýçdaroðlu.

Tamam dedim. Kýlýçdaroðlu, bir siyasi partinin lideri olarak ABD’de yaþadýðý ülkenin Cumhurbaþkanýna terbiyesizlik yapan, özgürlükler ülkesi! ABD’de, bu özgürlüðü yine Erdoðan nefretine dönüþtürenlere bir laf söyler artýk dedim, bizi þaþýrtmasýný bekledim.

Çünkü Erdoðan’ýn meþhur “hepiniz ordaydýnýz” cümlesinin bir kez daha kullanýlabilmesine imkan veren bir ortam oluþmuþtu ABD’de. ASALA, PKK, FETÖ gibi terör örgütleri, o örgütlerin sempatizanlarý, nefretlerini okyanus ötesine bile taþýmayý becermiþ “loser”larýn tamamý ordaydý. Hatta kaçak Emre Uslu Periscope’tan kendine küfür bile ettiriyordu iyi mi. FETÖ’nün en aktif elemanýnýn durumu buydu.

Bu tabloyu görünce Erdoðan’ýn birleþtirici bir lider olduðu gerçeði bir kez daha ortaya çýkmýþtý aslýnda. Düþmanlarýný bile birleþtiriyordu.

Kýlýçdaroðlu meseleyi dolandýrýp getirdi bu ziyarete ama yine þaþýrtmadý bizi. Konuþmasýndan Kýlýçdaroðlu’nun garibine gidenin Erdoðan’ýn karþýlanma þekli olduðunu öðrendik. Ona göre sanki Obama ve diðer 45 ülke lideri alana gelip karþýlamalýydý Erdoðan’ý.

Oysa bir bürokrat olarak protokolün ne olduðunu en iyi o bilmeliydi ama dert Erdoðan nefreti olunca gerçekleri çarpýtmaktan geri durmadý.

Ýtibar meselesi

Erdoðan üzerinden itibar örneklerine girince gerçekleri bir kez daha eðip bükmekten geri durmadý Kýlýçdaroðlu. Sarayda oturunca itibarlý olunmuyor dedi CHP lideri. Örnekleri de harikaydý. Mesela Mesela Mandela dedi. Yýllarca hücrede kaldý, ama tüm dünya onu tanýyor, mücadelesini biliyor. sarayda da yaþamadý” dedi. Oysa Devlet Baþkaný sýfatýyla baþkanlýðý süresince yaþadý sarayda. (1992 yýlýnda Atatürk barýþ ödülünü reddetmesini hatýrlamadý Kýlýçdaroðlu. Keþke onunla ilgili de bir iki cümle etseydi.)

Atatürk’ten bahsetti CHP lideri. “Atatürk de itibarlýydý. O da sarayda yaþamadý” dedi. Ýtibar ile ilgili sorun yok ama son nefesini Dolmabahçe Sarayý’nda verdiðini unutmuþtu herhalde.

Bu iki örnek bile Kýlýçdaroðlu’nun gerçekleri nasýl eðip büktüðünün bir delili aslýnda.

Coþtukça coþunca sözün þehvetine yenik düþtü ve edep sýnýrlarýný aþan bir cümleyi de Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný’na söyledi. Bakan Ramazanoðlu’na burada yazamayacaðým, yazmaktan hicap duyacaðým þekilde hakaret etti. Haddini aþan çok siyasetçi gördük ama Kýlýçdaroðlu’nun düþürdüðü seviyeye yaklaþanýna bu zamana kadar rastlamadýk. Kýlýçdaoðlu’nun bu sözüne de þaþýrmadýk açýkçasý. Çünkü yine kendinden bekleneni yaptý.

Panama belgeleri

Erdoðan’ýn birleþtirici özelliði sayesinde bir araya gelen nefret objeleri, mal bulmuþ maðribi gibi saldýrdýlar “Panama Belgeleri”ne. Ýlk açýklandýðýnda, bu nefret objelerinde bir dalgalanma oldu. Yedi düvel bir araya gelerek yýkamadýklarý Erdoðan’ý bu sayede yýkmayý umdular. Panama Belgeleri’nin açýklanan kýsmýnda bir þey bulamayýnca yine hayal kýrýklýðýna uðradýlar. Ardýndan paralel yapý devreye girdi. Türkiye’nin “Panama Belgeleri”ne eriþimi yasakladýðý yalanýný devreye soktular. Bu yalan da tutmayýnca vazgeçtiler belgeleri araþtýrmayý. Dünyayý sarsan skandalýn Türkiye’de itibar görmemesinin gerekçesi budur.