Geçen hafta sonundaki CHP tüzük kurultayý, muhalefete karþý tasfiye meydaný olurken ve Muharrem Ýnce sessizliðe gömülürken, Sözcü yazarý Yýlmaz Özdil acayip patladý…
Önce kýsa bir özet verelim.
3-4 Þubat tarihlerinde yapýlan CHP 36. Olaðan Kurultayý’nýn ardýndan gözlerin çevrildiði 19. Olaðanüstü Tüzük Kurultayý, seyircisiz ve basýna kapalý olarak 9-10 Mart’ta toplandý.
36. Kurultay’da þöyle böyle bir Muharrem Ýnce rüzgârý esmiþti. O rüzgârla Ýnce, tüzük kurultayý için imza toplayacaðýný açýklamýþtý.
Ne olduysa rüzgâr birden dindi. Ýmzalar toplanamadý.
Ýnce ile birlikte muhalefetin; genel baþkanýn kontenjanýnýn düþürülmesi, MYK yetkisinin daraltýlmasý, iki seçim kaybeden baþkanýn çekilmesi ve PM sayýsýnýn artýrýlmasý gibi önergeleri reddedildi.
Selin Sayek Böke ve Ýlhan Cihaner’in baþýnda olduðu sol politikalar öneren ekip, kurultayýn ikinci gününde verdiði 26 önergenin 20’sini geri çekti.
Parti içi demokrasiyi savunan, dýþarýda, TV kanallarýnda bir mangal külü savuran muhalifler, seslerini çýkaramadýklarý gibi salondan adeta kaçtýlar… Bir hamle yapacak gibi görünen muhalefet balon gibi söndü. Þubat baþýndaki kurultayda sarsýlmýþ gibi görünen Kýlýçdaroðlu, tam bir galibiyet kazandý.
Þimdi merak konusu, kendisine televizyonlarda konuþma yasaðý getirilen Muharrem Ýnce’nin konuþup konuþmayacaðý.
Konuþsa bir türlü, konuþmasa bir türlü.
Acaba Kýlýçdaroðlu, Ýnce’yi konuþmaya zorlayarak disiplin yolu marifetiyle partiden ihraç etmeyi mi planladý?
Zira tüzük kurultayýnýn açýlýþýnda CHP lideri en sert çýkýþýný yaptý:
“Ben milletvekili seçildim, istediðim kanala çýkarým, istediðim gibi konuþurum diyenler, izin almadan çýkýyorsa, bu partide yeri yoktur. Eski hastalýklarý hala bir þekilde gündeme getirenleri de uzaklaþtýracaðým. ‘Ben yoksam parti de yok’ diyen arkadaþlar kapý burada çýkýp gidebilirler.”
Ortaya çýktý ki Kýlýçdaroðlu, tüzük kurultayýný muhalefete karþý tasfiye hamlesi için kullandý.
Bundan böyle CHP’de inisiyatif, tam anlamýyla Kýlýçdaroðlu’ndadýr. Öyle ki, parti dýþýndan Kýlýçdaroðlu’na saldýranlara da tahammül gösterilmeyecektir.
Bunu da Yýlmaz Özdil’in Sözcü’deki dünkü yazýsýndan öðreniyoruz:
“CHP'de parti meclisi üyeliði yapan Hüsniye Kaya, benim ve Necati Doðru'nun Ataþehir belediye baþkanýyla alakalý yazýlarýmýzý telefon mesajýyla baþkalarýna gönderdiði için, CHP Ýstanbul il disiplin kuruluna sevk edildi, savunmasý bile alýnmadan, partiden ihraç edildi. Atadan dededen CHP üyesi olan Derya Çelebi, benim Kýlýçdaroðlu'yla alakalý yazýmý sosyal medyada paylaþtýðý için, CHP Ankara il baþkanlýðý tarafýndan disiplin kuruluna sevk edildi, partiden ihraç edildi, partinin genel merkez binasýna girmesi bile yasaklandý. Hani, CHP tüzük kurultayý yaptý filan deniyor ya… Yeni CHP tüzüðü iþte bu.”
AK Parti ve Erdoðan düþmanlýðý yapanlarýn iþi gerçekten zor. Ýstiyorlar ki CHP toparlansýn, ayaða kalksýn, iktidar alternatifi olsun…
Ama bir türlü olmuyor, olamýyor…
Bir Temel fýkrasý geldi aklýma:
Temel boksör ve ringde iyi dayak yiyor. Nihayet yere kapaklanýyor. Antrenörü köþeden baðýrýyor: “Ula Temel bir iki yumruk da sen vur... Temel bitmiþ, tükenmiþ vaziyette fýsýldýyor; “Ayaða bir dikilsem yapacaðýmý biliyorum ben…”
CHP kendi içinde boðuþmaktan bir fýrsat bulsa, bir ayaða dikilse çalýþacak ama eski hastalýklar depreþiyor.
Cumhur ittifaký yola koyulmuþ yürüyor. CHP ise muhaliflere kapýyý gösteriyor…
CHP’nin iþi gerçekten zor.