CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu önceki gün gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldiðinde, gündeme iliþkin deðerlendirmelerde bulunuyor ve Focus dergisine Türkiye’yi kötülemesi gibi, muhatap olduðu kimi eleþtiri baþlýklarýný cevaplýyor.
Lakin Kýlýçdaroðlu’nun bir süredir inþa etmekte olduðu söylem-eylem siyasetine kademe atlatan cümle, cevap deðil bir soru cümlesi.
Gazetecilerden biri Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoðlu konusundaki “Eðer yakýnda içeride olan zatla alakalý Kýlýçdaroðlu’nun bir baðlantýsý çýkarsa þaþmayýn” sözleri üzerine þunu soruyor:
“Sizi tasfiye mi etmeye çalýþýyorlar?”
Focus röportajýndan ders almadýðý anlaþýlan CHP lideri duraksamadan, açýlan yolda, gösterilen hedefte ilerliyor:
“Öyle anlaþýlýyor. Hukukun üstünlüðüne inanacaðýz. Bu ülkede namuslu hâkim, savcýlar var. Bunlarýn hepsi ayný deðil.”
Orada durmuyor elbette. Temasý adalet olsa da “Türkiye’de adalet yok” diyen; yollarda gerçekleþse de masa baþýnda profesyonel ellerce çalýþýldýðý anlaþýlan eylem-söylem faaliyetine içerik ekliyor.
***
Neydi adalet temalý CHP yürüyüþü?
CHP ve HDPparti teþkilatlarýnýn yanýsýra dileyen vatandaþlarýn da katýldýðý; PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin desteklerini yüksek sesle ilan ettikleri ama ne yazýk ki CHP’nin bu destekleri reddetmeyip alýp kabul ettiði bir faaliyetti.
Tam da FETÖ-15 Temmuz darbe davalarý, zorlu bir zeminde hassasiyetle sürerken;
Türkiye, firari FETÖ zanlýlarýný sýðýndýklarý ülkelerden hukuk marifetiyle talep ederken;
PKK, güney sýnýrýmýzdaABD desteðiyle devletleþtirilirken yapýldý. Ülkenin yapay gündemle oyalanmamasý, dikkatinin daðýlmamasý gereken bir zamanda yapýldý yani.
O ilk “Kýlýçdaroðlu tasarýmý”nda giydirilen “kostüm” biraz eskitildi ve hatta Koç Müzesi’ne bile kaldýrýldý!
Kostümden kastým, bir konsept aslýnda. Kimsenin tanýmadýðý Kýlýçdaroðlu kamuoyuna takdim edilirken Gandi demiþlerdi ya hani ona. Hem de durduk yerde.
Ýþte o ilk konseptin gereði yapýldý, iþe biraz hareket katýldý. Gandi Kemal iddiasý, bölünmüþ yollarda, refüj kenarlarýnda ve yüksek güvenlik eþliðinde etüt edildi.
Kýlýçdaroðlu da haklý olarak epey terlediði, terinin parlatýldýðý bu faaliyet unutulmasýn, “Türkiye’de adalet yok” ithamý yükselsin istediði için, MÝT týrlarý-CHP-FETÖ üçgenindeki sorulara cevap vermek yerine kestirmeden “beni tasfiye edecekler” diyor.
***
Peki. Gücünü halktan alan bir siyasetçinin yargý yahut medya marifetiyle, daha doðrusu siyaset dýþý herhangi bir tertiple tasfiye edilmesi mümkün müdür?
Elbette deðildir.
Öyle olsaydý, þiir okuduðu için hapse atýlan Recep Tayyip Erdoðan’ýn çoktan unutulup gitmesi gerekirdi.
Öyle olsaydý, dönemin darbe destekçisi medya organlarýnca baskýlanan ve hakkýnda “muhtar bile olamaz” diye manþet atýlan Erdoðan’ýn býrakýn Baþbakan, Cumhurbaþkaný olmasýný, milletvekili bile olmamasý gerekirdi.
Öyle olsaydý, yabancý ülke istihbarat örgütlerinin taþeronu terör örgütlerinin hem fiili saldýrýlarýnýn, hem itibar suikastlarýnýn hedefindeki Erdoðan’ýn çoktan tarih olmasý gerekirdi.
Ama öyle olmadý.
Öyle olmaz çünkü.
Halkýn oyu ve teveccühüyle gelen, vatandaþla ayný duyguda buluþan ve hayýr dualarýyla var kalan bir siyasetçiyi kimse tasfiye edemez. Gücü yetmez.
Bir siyasetçiye hele de Erdoðan gibi milletin liderliðini kazanmýþ bir siyasetçiye bir saldýrý olduðunda, 15 Temmuz’da Atatürk Havalimanýnda görüldüðü gibi, etten duvar örer bu halk.
“Yedirmeyiz”der. “Dik dur eðilme, bu millet seninle” der talimat verir, güç verir.
Ülkeye bir saldýrý olduðunda ise Yenikapý’da milyonlarca insanýn bir aðýzdan söylediði gibi “Ýþte ordu, iþte komutan” diyerek onunla meydan okur dünyaya.
Velhasýlýkelam;
Sayýn Kýlýçdaroðlu; rahat olun.
Koltuðunuz size birilerince bahþedilmedi ise ve hakikaten halk varsa arkanýzda, sizi kimse tasfiye edemez.
Ama aksi ise durum, yapacak bir þey yok. Bahþedilen geri de alýnýr çünkü.