Geçtiðimiz günlerde CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, Dicle Toplumsal Araþtýrmalar Merkezi'nin düzenlediði ‘TÝGRÝS Diyaloglarý’ toplantýsýnda konuþtu.
Bu konuþma sanki bir günah çýkarma ayini gibi itiraflarla dolu bir konuþmaydý.
Kýlýçdaroðlu konuþmasýnda bölge halkýnýn CHP’ye neden oy vermediðini sorguluyor.
Bu sorunu dile getirme çabasýna giren Kýlýçdaroðlu, bir taraftan bölge halkýna kýzgýnlýðýný dile getirirken, bir yandan da bugünkü CHP’nin gerçek yüzünü ortaya koymuþ.
Kýlýçdaroðlu konuþmasýnýn baþýnda çözüm süreci ile ilgili kendilerine yöneltilen eleþtirileri ‘CHP neden bu konuda çalýþmýyor diye bize soruyorsunuz. Bizim sözlerimiz bu bölgede de yeteri kadar yanký bulmuyor’ sözleri ile açýklýyor.
Bu açýklamadan ne anlamamýz lazým?
Biz söylüyoruz ama siz anlamýyor musunuz mu diyorsunuz?
Yoksa biz Ankara’dan konuþuyoruz oraya sesimiz mi gelmiyor diyorsunuz?
Hiç fark etmez her iki durumda da siz hatalýsýnýz.
Bir siyasi parti olarak o bölgeye, kendinizi anlatmak sizin temel göreviniz. Onlarýn anlayacaðý dil ve üslup ile o bölgeye giderek anlatmak zorundasýnýz.
Ankara’da oturup ýrkçý söylemlerle o bölge halkýna konuþursanýz tabii ki
yanký bulamaz.
Kýlýçdaroðlu konuþmasýnýn devamýnda ‘‘ Bizi hala 1930’larýn CHP’si gibi görmeyin. Dünya deðiþiyor, biz de deðiþiyoruz. Yeni þeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüðü savunuyoruz’’ diyor.
Bu açýklamasý ile Kýlýçdaroðlu, bir taraftan reddi mirasta bulunurken, bir taraftan da Atatürk ve Ýnönü CHP’sini tarif etmiþ oluyor.
Yani Atatürk ve Ýnönü CHP’si olan 1930’larýn CHP’sinin demokrasi ve özgürlüðü savunmadýðýný ve kendilerinin onlar gibi olmadýðýný söylüyor.
Ama Kýlýçdaroðlu bunu sadece Diyarbakýr’da söylüyor.
Ankara, Ýstanbul, Ýzmir’e gelince iþ deðiþiyor, buralarda Atatürk’ün mirasýný beklediklerini söylüyor.
Yani Batý’da baþýný beklediðini söylediði Atatürk’ün mirasýný Doðu’da ret ediyor.
Kýlýçdaroðlu konuþmanýn devamýnda, Diyarbakýr cezaevi, Nevruz, Kürtçe’nin serbest olmasý, Halepçe katliamýnýn tanýnmasý, mayýnlý arazilerin temizlenmesi, koruculuk sistemin kalkmasý gibi birçok konuda yasa teklifi verdikleri halde Diyarbakýrlýlar’ýn koþa koþa gidip AKP’ye oy verdiklerini dile getirerek bölge halkýna oy vermedikleri için çýkýþýyor!
Sitemkar Kýlýçdaroðlu‘‘Sen söyledin oyun mu arttý diyorlar. Artmadý býrak o bölgeyi diyorlar. CHP’ye bölgede oy çýktý mý? Hayýr. O zaman aramýzda sorun var.
Ben sizin hakkýnýzý savunuyorum siz sizi savunmayana oy verdiniz. Buraya sitem etmeye ve sitemlerinizi dinlemeye geldik.
Þöyle bir algý da var. AKP sorunu çözecek, CHP karþý. Hayatýmda duyduðum en saçma görüþlerden biri. Ne yaptýk da sorun çözülmedi.
Bir kitapçýðýmýz var. Toplumsal Barýþý demokrasi ile güvence altýna almak. Bu kitapçýktan edinmek isteyene biz göndereceðiz’’diyor
Hadi gel de bu konuþmayý dinleyen bir Kürt olarak CHP’ye oy ver.
Ýþte temel sorun da bu.
Oya tahvili bu samimiyetsiz politikanýn karþýlýk bulmasý imkansýz.
Doðu’da baþka Batý’da baþka konuþacaksýn.
Oy korkusu ile Kürt’ün, Alevi’nin sorununu yok sayacaksýn.
‘Cumhuriyet elden gidiyor’ diyerek elde bayrak meydanlarda “Ordu göreve” diye baðýracaksýn.
Ýnsanlarýn zekasý ile dalga geçerek, onlarý kör, saðýr varsayarak siyaset yaparsanýz sonuç bu olur.
Siz sorununun çözümü için bir kitap yazýp ‘isteyene vereceðiz’ dediðiniz sürece oy alamayacaksýnýz.
Marifet kitap bastýrmakta deðil.
Marifet onlar istemese de kapý kapý dolaþýp o kitabý daðýtmak, kitaptaki çözümleri tek tek anlatabilmekte.
Aramýzda sorun var diyor Kýlýçdaroðlu.
Evet, aranýzda ciddi bir sorun var,
Ama sorunun kaynaðý bölge halký deðil, CHP.
Kýlýçdaroðlu konuþmasýnda ‘‘Sorun tarihsel kökleri olan bir sorun. Yeri ve zamaný geldiðinde biz kendi tarihimizle de yüzleþmeliyiz’’diyor.
Peki, ne zaman yüzleþeceksiniz?
Daha kaç yüz yýl bekleyeceksiniz?