Kýlýçdaroðlu’nun diyemediðini, Trump diyor... Ne garip dünya!

Ýstanbul zaferini taçlandýracak geliþme ne olabilirdi? Japonya’dan gelecek kötü bir haber... 

Beklenen þuydu: 

Erdoðan-Trump görüþmesinden, Türkiye’yi üzecek bir karar çýkýyor (mesela Amerikan tarafý S-400’ün savaþ sebebi olduðunu söylüyor ve Türkiye’yi bir dizi yaptýrýmla tehdit ediyor); bu karar, Türkiye’de büyük çaplý bir çalkantýya yol açýyor. Döviz anormal derecede fýrlýyor, temel tüketim mallarýna zam geliyor, borsa çakýlýyor, yabancý sermaye ülkeyi terk etmenini yollarýný arýyor, küçük çaplý nümayiþler ve protestolar baþlýyor. 

Hükümet de çareyi “erken seçim”de buluyor ve erken seçime gidiyor... 

Sonuç? 

Tabii ki CHP kazanýyor. 

Eminim ki bunu beklediler... 

S-400 konusunda çoðunlukla “araziye” uyan ve baþýmýzda böyle bir sorun yokmuþ gibi davranan, konuþmak zorunda kaldýðý zaman Erol Çevikçe örneðinde olduðu gibi, “Alýmlarý erteleyelim. Ýlle alacaksak, Katar’a yollayalým ya da depoda bekletelim” diyen CHP, Erdoðan-Trump görüþmesinden bir “kriz” bekledi. 

Tam tersi oldu. 

Trump çýktý þunlarý söyledi: “Erdoðan haklý. Biz parasýyla füze satmadýðýmýz için, o da gitti baþka yerden aldý. Þimdi biz buna itiraz ediyoruz. Bu hiç adil bir durum deðil.”

Hayýr, CHP’nin herhangi bir tepkisi olmadý.  

Bu partinin genel baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, siyaseten sýkýþtýðýnda, içinde “Gazi Mustafa Kemal” geçen birtakým konuþmalar yapýyor, Ýsmet Paþa’nýn ruhunu yardýma çaðýrýyor ama derde deva olabilecek “esaslý” bir cümle kurmýyor.  

Kurmak istemiyor...  

Mesela þunlarý demiyor: “Ey müttefikimiz Amerika... Hava savunma sistemine sahip olmayan tek NATO ülkesi Türkiye... Patriot’larý birlikte üretelim diyoruz, yan çiziyorsun... O zaman parasýyla Patriot ver diyoruz, yanaþmýyorsun... Biz Rusya’dan S-400 almaya kalkýnca da maraza çýkarýyorsun. Duyuyoruz ki, silahla donattýðýn güney sýnýrýmýzdaki terör örgütü için hava savunma sistemi kuruyormuþsun... Bu nasýl müttefiklik? Hem FETÖ’yle bir olup ülkemizde darbe tezgahlayacaksýn, hem bize satmadýðýn savunma gerekçelerini terör örgütü YPG’ye bedava vereceksin, hem de ‘müttefik ülke Türkiye Rusya’dan savunma gereci alamaz, bunun bedeli aðýr olur’ diyerek tehdit yollayacaksýn. Batsýn böyle müttefiklik?”

Kýlýçdaroðlu’nun diyemediðini, Trump diyor... 

Biz oysa, bu çýkýþý, ana muhalefet partisi CHP’den beklerdik. 

 

Davutoðlu’na sorular 

Hem “suçun þahsiliði” diye atýp tutacaksýn ve elinin altýndaki medya organýna “suçun þahsiliði” temalý binlerce yazý yazdýracaksýn, hem de “FETÖ darbesinin baþ sorumlusu olanlarýn kardeþlerinin akrabalarýnýn en yüksek makamlarý iþgal etmesi görülmüþ þey midir?” diye kýþkýrtýcýlýk yapacaksýn. 

Sayýn Davutoðlu’na þunlarý söylemek isterim: 

Niçin “Þaban Diþli” ismini açýkça zikretmiyorsunuz? 

Þaban Diþliden baþkalarý da mý var (sizin ifadenizle) “devletin en yüksek makamlarýný iþgal eden?”

Siz Þaban Diþli’nin atanmasýný “iþgal” olarak mý görüyorsunuz? 

Daha da yakýcý sorular þunlar (Basýndaki adamlarýnýzýn “KHK maðduriyeti” ve “suçun þahsiliði” temalý binlerce yazýsýndan ilham alarak soruyorum): 

Mehmet Diþli, darbecilik suçlamasýyla dört kez aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet cezasýna çarptýrýldý. Þaban Diþli de suçlu mudur? Büyükelçilik görevinden alýnýp yargýlanmalý mýdýr? 

Bir gün Cumhurbaþkaný olursanýz, Þaban Diþli’yle birlikte, (sizin ifadenizle) medyadaki “trol çetesi”yle ilgili de bir yargýlama süreci baþlatacak mýsýnýz? 

Efendim? 

Þimdilik açýk konuþamýyor musunuz? 

O zaman bir tercih yapmak zorundasýnýz: Ya kriminalize ettiðiniz durumlarla ilgili ortaya somut þeyler koyacaksýnýz (mesela Þaban Diþli’nin ve trol çetesi dediðiniz kiþilerin hangi suçu iþlediklerini kanýtlayacaksýnýz) ya da karnýnýzdan konuþmayacaksýnýz!