CHICAGO (ABD)
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül toplantýdan ayrýlýrken, Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’na, “Bayaðý kýsa bir zaman diliminde ne kadar çok sima deðiþmiþ” tespitinde bulunmuþ...
NATO Zirvesi ve Afganistan toplantýsý vesilesiyle 60’tan fazla ülkenin devlet ve hükümet baþkanlarý, savunma ve dýþiþleri bakanlarý biraraya geldiðinde farklý sonuçlar çýkarmak mümkün oluyor. Cumhurbaþkaný Gül’ün “Ne çok sima deðiþmiþ” tespiti gibi... Gerçekten de dünyanýn dört bir tarafýnda rejimleri deðiþtiren, yerleþik kalýplarý bozan, yýllanmýþ iktidarlarý sarsan bir alt-üst oluþ yaþanýyor.
Henüz herkesin tam farkýna varmadýðý kadar köklü bir alt-üst oluþ...
On yýl önce ile bugün, beþ yýl önce ile bugün, hatta bir yýl önce ile bugün arasýnda çok ülkede iktidarlar deðiþti; deðiþim rüzgârý dineceðe de benzemiyor.
Bugünden geçmiþe bakýldýðýnda sanki geçici bir hevesmiþ gibi gelebilir ‘Arap Baharý’; oysa yabancýmýz olmayan coðrafyada uzun yýllardýr kaya gibi duran Zeynelabidin bin Ali (Tunus), Hüsnü Mübarek (Mýsýr), Muammer Kaddafi (Libya), Ali Abdullah Salih (Yemen) yerlerinde deðil artýk... Baharýn kendilerini de çarpmasýndan korkan bazý ülkelerde liderler henüz varlýklarýný sürdürseler de, ilk baþvurduklarý tedbir, hep baþbakanlýkta, bakanlýkta görmeye alýþýlmýþ mesai arkadaþlarýna tebdil-i mekân yaþatmak olduðu için, deðiþim oralarda da etkisini gösterdi.
Ýslâm Dünyasý’nda siyasi yüzler neredeyse bütünüyle deðiþti; hem de kýsa sürede...
Demokratik Avrupa ülkelerinin ‘Arap Baharý’ ile bir ilgisi yok; ancak orada da az zamanda çok büyük deðiþiklikler kaydedildi, kaydediliyor. Önce kýtanýn kuzeyinde esmeye baþladý deðiþim rüzgârý, ardýndan Akdeniz’e indi, þimdilerde de ‘eski Avrupa’ üzerinde etkisini hissettiriyor... Ýspanya’da (Zapatero), Ýtalya’da (Berlusconi), Ýngiltere’de (Blair-Brown), Fransa’da (Sarkozy), Yunanistan’da (Papandreu) gibi her daim görmeye alýþtýðýmýz isimler yerlerini yeni simalara býraktý.
Vaktiyle Sovyet Bloku içinde yer alan ülkelerde zaten taþlar tam yerli yerine oturmadý; bazý ülkelerde bir süreliðine ülkeyi yönetme hakký kazanmýþ partilerden þimdilerde esamisi okunmayanlar bile var. Post-Sovyet döneminin ünlü isimleri daha önce hiç tanýnmayan yüzlerle yer deðiþtirdi...
Sözün kýsasý þu: Bugünün dünyasýnda, özellikle siyaset alanýnda, en geçerli olan kural deðiþim... Deðiþimin hýzý da arttý; eskiden on yýllýk dönemlerde gerçekleþirdi siyasi deðiþimler, þimdilerde insanlara iktidar beðendirilemiyor. Yunanistan’da seçim üstüne seçim yapýlmasý, Ýngiltere’de henüz yeni sayýlacak iktidarýn suyunun ýsýnmasý, Rusya’da baþkan seçilen Putin’e yönelik protestolarýn artmasý gözlerden kaçmýyor.
Moda düþkünlüðü mü? Ayran gönüllülük mü? Tatminsizlik mi? Artýk ne derseniz deyin, tarihin akýþý hýzlý deðiþimden yana...
Geçen yýl ABD’de baþgösteren ‘Occupy’ (iþgal et) hareketlenmesi etkisini yeni kýtayla sýnýrlý tutmadý, pek çok Avrupa baþkentinde de kitle gösterileri biçiminde kendini belli etti. Moskova’da bile...
Bir yönüyle demokrasinin krizi bu, bir yönüyle de yeni arayýþlarý gündeme taþýyan bir belirsizlik...
Þikago’da Cumhurbaþkaný Gül’e “Ne çok sima deðiþmiþ” hayretini yaþatan bu gerçek iþte...