Kim bu ARACI kurumlar?

Baþbakan Erdoðan açýkladý; aracý kurumlar müþterilerinin bazýlarýnýn haberi dahi olmadan reklamlarý kesip, TV ve gazetelere terbiye vermeye çalýþýyorlar!

Sevgili dostlar, yýllardýr “bu ülkenin reklam þebekesi çoðu yabancý olan birkaç ideolojik þirketin elinde” diye kendimi parçalayan biri olarak, bu yaþanana inanýn çok sevindim... En sonunda dayanamadýlar ve REKLAM þebekesini yöneten YERLEÞÝK ÞEBEKE kendini deþifre etti... Türk hukuk sisteminin gereðini yapacaðýna inanýyor ve Erdoðan’ýn “biz buna asla izin veremeyiz” sözünün sonucunu bir vatandaþ ve profesyonel olarak bekliyorum...

Sonuç: Reklam veren þirketlerin “hesaplarýný” siyasi-ideolojik terbiye vermek için kullanan bu aracý þirketlere gerçekten ihtiyaç var mý? Hep birlikte sorgulayalým...

Samimi insanlarý sömürenlerin...

Olaylar baþladýðýndan beri aklýma þu soru geliyor; gerçekten samimi duygular ile düþüncelerini haraketleriyle belli edenler olduðu gibi, birçok baðlantýlarý sonucu bu insanlarý sömüren, kýþkýrtan hatta þiddete sevketmek için çalýþanlar, bu yolda sosyal medya dahil her türlü imkaný kulananlar HUKUKÝ olarak bunun sonucunu yaþamayacaklar mý? Daha açýk yazayým; burasý bir HUKUK DEVLETÝ ise “bu olaylarý yakma-yýkma” noktasýna getirenler hakkýnda ANAYASAL kurumlar ve kavramlar çalýþmayacak mý?

Sevgili dostlar, samimi duygular ile hareket edenlere “aþýrý bir tutum” içinde müdahale etmek nasýl büyük bir yanlýþ ise, “insanlarý þiddete sevkendenleri” kendi haline býrakmak da “o kadar hatta daha büyük bir yanlýþtýr”! Bu iþin ÞÝDDET sýnýrýný geçmesine yol açanlar, toplumsal bir HÝSTERÝ noktasýna gitmesine sebep olanlar bellidir ve bunlar “sanatçý, siyasetçi, bürokrat” gibi maskeler altýnda kalmaya ve “belli baðlantýlarý” sonucu toplumu kýþkýrtmaya devam edemezler... Þiddet kullanan emniyet güçleri için nasýl HUKUK’un gereðini yapmak gerekiyorsa, HALKI KIÞKIRTANLARA da ayný tutumu vakit geçirmeden göstermek gerekir...

Faizdeki ARTIÞIN sorumlusu kim ?

Türkiye’de 4’lü seviyeleri konuþup, 2’li seviyelere nasýl inileneceðini tartýþýrken, yaþanan olaylar ve yapýlan kýþkýrtmalar yüzünden yarýn piyasa 6’lý rakamlarý tartýþacak ve hatta FÝNANSAL ERGENEKON daha da üst seviyeleri zorlayacak! Bu noktada herkese soruyorum; Türk Halkýnýn sýrtýna binen maliyeti % 50 artýran bu geliþmenin sorumlusu kim?

Sonuç: Türkiye birkaç gün önce “birkaç binkiþiye daha az faiz öderken, yaþananlar sonucu” HALKIN daha çok parasý bu YERLEÞÝKLERÝN cebine akýyor! Þimdi soruyorum; KÝME YARADI?

Yapýlmasý þart mý?

Birkaç aðaç için ortalýða dökülenler acaba þu soruyu da soruyorlar mý; “Beþiktaþ’a Galatasaray gibi bir arsa tahsis edilse ve ykýlacak stadýn yerine herkesin yararlanabileceði bir yeþil alan yaratýlsa?”...

Sevgili dostlar, dünya genelinde þehir içlerinde bu kadar büyük giriþ-çýkýþ akýmlarýnýn olduðu alanlar kaldýrýlýyor ve anayollar, metro hatlarý üzerindeki alanlar ortaya çýkýyor. Olaya bu açýdan bakýnca, Ýstanbul’u rahatlatmak açýsýndan Galatasaray’a yapýlan ayný uygulamanýn Beþiktaþ’dan da esirgenmemesi ve Ýstanbul adýna yararlý bir adým atýlmasýnda büyük yarar var! Benden söylemesi...