Grup Yorum üyeleri tutuklanýnca yine ayaða kalktý ortalýk.. “.. Vay arkadaþ müzisyenleri de alýyorlar....”
Gelin biraz Grup Yorum çalýþalým sizle..
En son, Þehit savcýmýz Mehmet Selim Kiraz’ý katleden terörist Þafak Yayla, bunlarýn konserinde saygýyla anýlmýþ ve gençlere örnek olarak gösterilmiþti biliyorsunuz..
Ama gelin biraz daha geriye gidelim..
“...sýrtýndan sývazlýyorlar Sibel’i, gözlerimizden bir damla yaþ olup akanlar. Dört mevsime, yedi iklime sorduklarýmýz. Canýmýzdan çok sevdiklerimiz. Kulaðýna eðiliyorlar ve ‘sor bunlarýn hesabýný’ diyorlar....”
Sibel Yalçýn Destaný’ndan.. Grup Yorum’un..
Sibel Yalçýn kim mi?.. 9 Haziran 1995’te DYP Þiþli Ýlçe Binasý önünde nöbet tutan 23 yaþýndaki polis memuru Rüþtü Erdem’i þehit eden bir terörist..
Polisle girdiði çatýþmada ölü ele geçirildi..
Vaktin CHP’li bakaný Algan Hacaloðlu, ailesine taziye bildirmiþti.. (Ah CHP ahh..)
Ýþte o terörist.. Grup Yorum, onun adýna aðýtlar yakýp ismini destanlaþtýrdý..
Þehit polis memurumuzun ismi yok..
“...iþte yine doruðundayýz hayatýn.. kalbimiz gümbür gümbür atmakta.. Zalimlere karþý kuþandýk bedenimizi.. Hayat yeni sancýlara gebe... Bekle bizi, bekle..”
Yýldýzlar Kuþandýk.. Grup Yorum’un ayný adlý albümünden..
Þarkýnýn sözleri Eyüp Beyaz’a ait..
2003’te Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan’ýn evlâdý Bilâl Erdoðan’ýn düðününü kana bulamak üzere tertiplenecek bir terör saldýrýsýnýn keþfini yapan terörist..
2005’te Adalet Bakanlýðý’na canlý bomba saldýrýsý yapmak üzereyken öldürüldü..
“Destan”... Ya da ilk piyasaya çýktýðý ismiyle hatýrlayacaðýmýz “Boran Fýrtýnasý”..
1996’da ölüm oruçlarýnda ölen teröristlere saygý albümü..
Terörle böylesine mücadele verdiðimiz bir dönemde, tarihi polis katillerine övgüyle yüklü bir Grup Yorum fetiþizmini artýk kaldýramýyorum..
Bir not daha..
“Bütün Grup Yorum üyeleri tutuklandý” diye çýktý ya haber..
Tüm yukarýda saydýðýmýz devlet-millet düþmaný, katilleri öven þarkýlar yapýldýðý sýrada Grup Yorum’un en tesirli ismi olan Hilmi Yarayýcý, halen CHP milletvekili.. Demek ki, tümü deðilmiþ..
Dün öðretmenler günüydü..
Gün boyunca öðretmenliðin ne kadar da kutsal bir meslek olduðu falan anlatýldý..
Çocuklar “sen bir ana sen bir baba” diyerek minnettarlýklarýný haykýrdý öðretmenlerinin yüzüne..
O öðretmenler de, ‘ya hu biz neymiþiz sahiden de ya hu’ diyerek yarý þaþkýn yarý piþkin kutlamalarý kabul etti..
Tüm bu kutlama seremonileri içinde beni en çok etkileyen mesajý da buraya naklederek sizinle paylaþmak istedim.. 40 yaþ üzeri pek çoðumuzun hislerine tercüman olan mesajýn sahibi, ilkokuldan bir sýnýf arkadaþým.. Hislerime tercüman olmuþ.. “...teneffüste koþtururken çarpýþtýðýmýz küçük burjuva çocuðunun caný yandýðý için, iþçi çocuðu olan beni döven, o çocuðun zengin babasýnýn yanýnda ayrýca kulaðýmý çeken ve sosyal sýnýf ayrýmý konusunda ilk travmayý yaþatan ilkokul öðretmenimi anýyorum...”