Sayýn Erdoðan ve Sayýn Bahçeli, Cumhur Ýttifaký’ný güzel bir rotaya oturttular. 30 büyük il üzerinde çalýþma yürütülüyor. MHP lideri, gelinen noktayý, “2014, 2018 verileri göz önünde bulundurulmakta, partizanca deðil akýllýca bir yol izlenmektedir” diye özetliyor.
Sayýn Erdoðan da, “Jestimiz var dedik, Sayýn Devlet Bahçeli de ayný þeyi söyledi sað olsun. Sayýn Bahçeli ile bir araya gelmemiz vazgeçilmezdir. Muhakkak bir araya geleceðiz. Çünkü biliyorsunuz bazýlarý rahat durmaz, onlara bu fýrsata vermemek için Cumhur Ýttifaký’ný çok diri tutmamýz gerekiyor” dedi.
Ýki liderin söylediklerini açacak olursak;
1. 30 Mart 2014 yerel seçimleri ile 4 Haziran 2018 genel seçimlerinin sonuçlarýna bakarak bir teknik çalýþma yürütülüyor.
Tek baþýna ölçü alýnmamak kaydýyla hakkaniyetin korunmasý adýna, karþýlýklý ikna adýna buna ihtiyaç var.
2. Meseleye partizanca deðil akýllýca, yani siyaset üstü yaklaþýlýyor. Siyaset üstü yaklaþým, Cumhur Ýttifaký’nýn ruhunu koruma çabasýdýr. “Ben kazanayým” yerine “Cumhur Ýttifakýnýn ruhu zedelenmesin, milletimiz kazansýn” anlayýþýnýn korunmasý isteniyor.
3. Sayýn Erdoðan, “Biliyorsunuz bazýlarý rahat durmaz, onlara bu fýrsatý vermemek için Cumhur Ýttifaký’ný çok diri tutmamýz gerekiyor” diyor.
Rahat durmayacak olan bu bazýlarý kim?
Bunlarýn içinde AK Parti’liler yok ama AKP’liler var. Biraz imada bulunalým, adres iþaret edilmiþ olsun: Erdoðan ile yola beraber çýktýklarý halde sonra estek-köstek deyip, sanki partinin plan ve programýnýn, misyonunun gerçek sahibi kendileriymiþ gibi afra tafra yapanlar. 4 Haziran seçimleri öncesinde, muhalefet partilerini anlaþmaya zorlayýp Erdoðan’ýn karþýsýna aday çýkartmaya kalkanlar. Kendilerini vazgeçilmez zannedip Erdoðan’ýn, þahsî ikballerine saðladýðý konumlarý yeterli bulmayan ve “biz sana göstereceðiz” diye parmak sallayanlar…
4 Haziran öncesinde olduðu gibi kim bilir ne dolaplar çeviriyor, kimlerle dirsek temasý kuruyor, Atlantik ötesine, Batý’ya doðru hangi baþkentlere, kimlere ne mesajlar yolluyorlar bilinmez!
Evet, Cumhur Ýttifaký’nda sýký durulmasý gerekiyor.
Bir önemli konu daha var.
Cumhur Ýttifaký’na, AK Parti ve MHP tabanýndan verilecek destek asla riske sokulmamalýdýr.
Parti yönetimlerinde saðlanacak mutabakatýn, seçmen bazýnda gönülden destek bulmasý çok önemli.
Cumhur Ýttifaký tamam, bir gönül beraberliðidir ve iki partinin tabanýnda Yenikapý ruhunun destek bulduðundan þüphe yok. Ama insan fýtratýnýn siyasetteki tepkilerini kaale almak da ihmal edilmemeli.
Üzerinde konuþulan 30 ile odaklanalým. Her iki partinin teþkilatlarý, aylar öncesi bir yerel seçim atmosferine girdi. Adaylýk için isimleri öne çýkanlar, çalýþmalara baþlayanlar oldu.
Þimdi yeni bir durumla karþý karþýyalar. Nefisleri aþmak kolay deðil.
Yapýlacak iki ikna çalýþmasý var:
Birincisi, karþýlýklý jestlerin, parti teþkilatlarýný, bilhassa seçmeni ikna edici yapýcýlýkta, güzellikte olmasý lazým. “Evet, þurada biz fedakârlýk yapmýþýz ama þurada da onlar fedakârlýk yapmýþlar” denebilmelidir…
Ýkinci ikna, liderlere ve parti yöneticilerine düþüyor. Her iki lider de partilileri tarafýndan gönülden sevilen, baðlanýlan insanlar. Burada bir zorluk yok. Ama yine de ittifakýn; geleceðimiz adýna nasýl bir zaruret anlamýna geldiði, büyük resmin görülmesi gerektiði, Türkiye’nin düze çýkmasý için þahýslarýn aþýlmasýnýn önemi anlatýlmalýdýr.
Ayrýca hepimiz görüyoruz ki, Cumhur Ýttifaký’nýn kalýcý olmasýnda, bu mahalli seçimlerde sergilenecek kardeþliðin, birlikteliðin büyük önemi var.