Kim, kimi, neden trollüyor?

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terör yuvalarını dağıtmak için başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı ikinci haftasına yaklaşıyor. Harekât başarılı bir şekilde yürüyor. Mehmetçik emin adımlarla Afrin’in merkezine doğru ilerliyor. Bu ilerleme sırasında sivillere zarar vermemek içinse kılı kırk yarıyor. Bin yıllık savaş geleneği olan Türk ordusu, elbette sivilleri hedef almaz. 
 
Ancak terör örgütü YPG/PKK harekâtın ilk gününden beri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sivilleri vurduğu yönünde ipe sapa gelmez iddialarda bulunuyor. Bu temelsiz iddialarını yaymak için ise sosyal medyayı kullanıyor. 
 
Terör örgütü bazen TSK’nın bir ABD’liyi öldürdüğünü yaymaya çalışıyor bazen de kadın ve çocukları… O kadar çok abarttılar ki operasyonun ilk günlerinde bir Hollywood yıldızı olan Bradley Cooper’ın 2014’te oynadığı ‘American Sniper’ filminden bir kare paylaştılar. Altına da “PYD/YPG saflarında savaşan…” diye başlayan cümlelerle TSK’nın bir Amerikalı’yı öldürdüğü propagandası yapmaya çalıştılar. 
 
Peki amaç ne? BATI’ya “biz özgürlüğümüz için savaşan bir grubuz ve sizin taraftan insanlar da buna destek veriyor” mesajı vermek. Seküler maske ile TERÖR yüzlerini gizleme derdindeler. 
 
O zaman başta biz gazeteciler terör örgütü YPG/PKK’nın tuzağına nasıl düşmeyeceğiz? Daha önce de bir yazımda sıraladığım maddeleri bir kez daha hatırlatmak istiyorum. 
 
Bilgi nehri…
 
Gazeteciler için haber kaynağı hem arttı hem de çeşitlendi. Sadece sosyal medyada 24 saat akan bir bilgi nehri var. Hele önemli bir gelişme olunca bu nehir daha da bir gür akmaya başlıyor. 
 
Burada en büyük sıkıntı bilginin doğrulanabilirliği. Yani bilgi doğru mu? Bir gazeteci sosyal medyadan ulaştığı bilgiye güvenebilir mi ya da onu nasıl güvenli bir bilgi haline getirebilir?
 
Gazeteciliğin temel kurallarından biri olan “bilgiyi teyit etme” kuralı bu noktada hayati önem taşıyor. 
 
Sosyal medyayı haber kaynağı olarak görmezden gelemeyeceğimize göre; doğru bilgiye nasıl ulaşacağız? 
 
- İlk kural gazeteciliğin temel esaslarından biri olan şüphe duymak. Sosyal medyada karşılaştığınız her bilgiyi mutlaka sorgulayın.
 
- Bilgi güvenilir medya kuruluşlarında haber olmuş mu ona bakın - Bilginin ilk çıkış kaynağına ulaşmaya çalışın 
 
- Görsellerini mutlaka Google’da aratın. Her fotoğrafın bir digital izi olduğunu unutmayın. 
 
- Twetlerden alınan ekran görüntüsüne asla güvenmeyin. Bu sahtekârlıklar artık çok kolay yapılıyor. 
 
- Son olarak güvenilir haber kaynaklarınızı arttırın. 
 
Tüm bunları yapmak bilgiyi doğrulamaya yeter mi? Maalesef “hayır.” Gazeteci olarak mümkün oldukça bilginin kaynağına bizzat kendiniz ulaşmaya çalışın. Bilginin hızla aktığı bu çağda doğruyu bulmak çok zor ama imkânsız değil!