Kim kiminle kucaklaþacak?

Ýpek Grubu’nun þirketlerine kayyum atanmasý kararýndan dolayý Paralel medyanýn ekranlarýndan, köþelerinden, manþetlerinden þarjör boþalýrken Zaman gazetesinden Ahmet Þahin “Kucaklaþma zamaný gelmedi mi?” baþlýklý bir yazý yazdý. “Hz. Ali ve Muaviye arasýnda cereyan eden Sýffýn Savaþýndan sonra sahabenin sorduðu bu soruyu biz de kendi nefsimize sormayacak mýyýz” diyordu Þahin yazýsýnda. Bu çaðrýnýn Cumhurbaþkaný’na yapýlmýþ olduðunu düþünemeyeceðimize göre Þahin’in çaðrýsý kime? 

Bu soru þöyle bir dursun.

MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli bir süredir çýktýðý her kanalda önce iç savaþ tehdidinden söz ediyor sonra da “bir alternatif parti neden olmasýn” diyor? Meclis’te bir “beþinci parti” oluþabileceðinden söz ediyor.

Bir siyasi parti liderinin kendi partisini alternatif olarak görmemesi baþlý baþýna bir acziyet göstergesi. Kifayetsizliðini kendine itiraf etmesi... Ama söz konusu Bahçeli olunca kimse meseleye bu açýdan bakmýyor. Biz de bir mim koyup devam edelim.

Bahçeli’nin bahsettiði bu beþinci parti neyin nesi? Yoksa AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Mehmet Ali Þahin’in ifade ettiði gibi CHP-MHP-HDP koalisyonunun oluþabilmesi için aranan bir formül mü? MHP’nin HDP ile yan yana gelememe engelini aþmak adýna HDP’den kopup CHP’ye kaydolan vekillerle birlikte bir CHP-MHP koalisyonuna mý çýkýyor bu matematik hesaplarýn sonu? Yoksa yeniden bir koalisyon gerekliliði ortaya çýktýðýnda en makul ve mümkün seçenek olan Bahçeli’nin hayýrlarýndan sýtký sýyrýlan MHP’lilerin AK Parti’ye katýlýmýyla oluþabilecek bir tek baþýna hükümetin þimdiden önünü almak için mi Bahçeli bu cebir iþlemlerine baþladý.

Yoksa Bülent Arýnç ve Abdullah Gül’ün kuracaðý ve AK Parti içinden bazý vekillerin katýlacaðý bir beþinci parti hayali mi kuruluyor? Bunun imkanlarý mý aranýyor?

Bülent Arýnç’ýn her seferinde daha netleþtirdiði Paralel Yapý’nýn hoþuna giden demeçlerinin bununla bir ilgisi var mý?

Dönelim baþa; Zaman gazetesinden Ahmet Þahin’in çaðrýsý mütemadiyen özgül aðýrlýðýna vurgu yapýlan Bülent Arýnç’a mý yoksa?

Þayet öyle deðilse PKK’nýn ateþkes çaðrýsý gibi mi okumak lazým bu yazýyý?

Nasýl ki PKK’nýn dermaný kalmadý, insan kaynaðý ve cephaneliði büyük darbe aldý, sevkiyat kanallarý ortadan kaldýrýldý ve PKK ve onun adýna konuþan herkes ateþkes çaðrýsý yapmaya baþladý; Paralel Yapý’da da durum böyle mi? 

Sebep ne olursa oldun, PKK ile mücadele ne kadar önemliyse Paralel Yapý ile mücadele de Türkiye’nin geleceði için ayný oranda önemlidir.

Biri elinde silahla diðeri elinde devlet imkanlarýyla ülkeyi kaosa sürüklemek peþinde olan iki melanetten bahsediyoruz.

Kimsenin geri adým atma hakký yoktur.

Birileri Bülent Arýnç ve Abdullah Gül ile AK Parti’yi çatlatýrýz ve buradan yeniden yolumuza devam ederiz planlarý yapýyorsa þayet bu da beyhude bir çabadýr.