Kim korkar diyalogdan ve iþbirliðinden?

Diyaloga ve iþbirliðine kapalý olduðumuzu söyleyenler ilginç bir davranýþ sergiliyorlar.

Ne vakit elimizi uzatsak havada býrakýyorlar.

Ne zaman diyaloga geçsek kaba ve nobran sözlerle karþýlýk veriyorlar.

Ne vakit iþbirliði çaðrýsýnda bulunsak acayip bir halet-i ruhiyeye giriyorlar.

Bir insanýn elini dahi sýkmaktan kaçýnanlarýn diyalogdan ve uzlaþmadan söz etmeleri sizce de yaman bir çeliþki deðil midir?

Konuþtuklarý her söz kaba ve yaralayýcý.

Davranýþlarý itici ve düþmanca.

Yürekleri nefretle dolu.

Ýþin ilginç yaný bu tür insanlarýn kalkýp sizi bir de toplumdaki kutuplaþmadan sorumlu tutmalarý.

Doðrudur, toplumda bir kutuplaþma var.

El-hak doðrudur, toplumda bir nefret dili var.

Diyaloga ve uzlaþýya kapalý militanlarýn sayýsý az olsa bile etki alanlarý fazla.

Kutuplaþma olayýna iki açýdan bakmak lazým.

Demokratik çoðulculuk açýsýndan baktýðýmýzda bu bir zorunluluk.

Çünkü herkes birbirinin týpkýsýnýn aynýsý gibi düþünmek zorunda deðil.

Farklýlýklar ve bu farklýlýklar eksenindeki öbeklenmeler aslýnda saðlýklý bir demokratikleþme sürecinin de göstergesi.

Zararlý olan bizatihi kutuplaþmanýn kendisi deðil.

Yani baþka bir deyiþle, farklý kutuplarda veya kamplarda yer almamýz ne demokrasiye, ne de toplumsal barýþa zarar verici deðil.

Zararlý olan, durduðumuz yerden ötekini düþman ilan etmemiz ve ötekine karþý düþmanca bir tutum sergilememiz.

Birbirimizi siyasi rakip olarak görmek yerine hasým/düþman gibi görme eðilimlerini körükleyenler, ötekisini imha edilmesi gereken bir düþman olarak lanse edenler bir de kalkýp kutuplaþmanýn tehlikelerinden bahsederlerse iþte ona þaþýlýr.

Demokratik siyasetin elbette olmazsa olmazlarýndan biri farklýlýk siyasetidir.

Farklýlýklar temelinde yapýlan siyasetin düþmanlýða evrilmesi kabul edilemez.

Farklýlýklarýn siyaseti olmadan demokrasi inþa edilemez.

Demokratik siyaset, birbirini düþmanca gören insan topluluklarýnýn siyaseti deðildir, birbirini rakip olarak gören insan kümelerinin gerektiðinde diyaloga ve uzlaþýya açýk olduklarý bir siyasetin adýdýr.

AK Parti iþte bunu yapýyor.

Farklýlýðýný siyasal sisteme taþýyor.

Siyasal sistemi temsil ettiði bu farklý deðerler üzerinden deðiþtirip dönüþtürüyor.

Bunu da milletten aldýðý güçle ve iradeyle yapýyor.

Kendi farklýlýðýyla birlikte kendi eleþtirisini de getiriyor.

Karþýndakileri “düþman” olarak deðil, “rakip” olarak görüyor.

Ama karþýndakiler AK Parti’yi “iç düþman” kategorisine yerleþtiriyor.

AK Parti’ye, AK Parti liderine ve Baþbakanýna yönelik dil, ne diyalogun, ne uzlaþýnýn, ne de rekabetin dilidir.

Üzülerek belirtmek isterim ki karþýt dil, bütünüyle nefretten beslenen düþmanca bir dil.

Son derece hoyrat, kaba, nobran ve edepsiz bir dil…

Ýþte kutuplaþmayý saðlayan da bu ahlakilikten yoksun anti-demokratik anlayýþtýr.

Biz diyalogun her türüne sonuna kadar açýðýz.

Uzlaþýya kapýmýz ardýna kadar açýktýr.

Ama birilerinin uzlaþýdan anladýðý þey, AK Parti’nin kendi farklýlýðýný ve temsil ettiði deðerleri bir kenara itmesi ise bilinmelidir ki bunun adýna uzlaþý denmez, dayatma denir.

AK Parti kendi deðerlerini kimseye dayatmýyor.

Herkesi kendine benzetmeyi amaçlamýyor.

AK Parti demokratik farklýlýklarý ve çoðulculuklarý esas alýyor.

Herkesin kendisi gibi kalarak kendini bir ötekisiyle çoðaltabildiði anlamlý bir uzlaþýdan yana.

Birbirimize söyleyecek sözlerimiz var elbet.

O yüzden kulaklarýmýz birbirine hep açýk olmalý.

Birbirimize karþý ne kulaklarýmýz saðýr olmalý, ne de yumruklarýmýz sýkýlý…

Kulaklarýný saðýr edenler ve uzatýlan eli düþmanca duygularla reddedenlerin diyalogdan ve uzlaþýdan bahsetmeleri sahiden de bir ironi.

Geçenlerde seçim bölgemde bir çaðrýda bulundum.

Hangi partiden olurlarsa olsunlar hizmet için her türlü iþbirliðine ve diyaloga açýk olduðumuzu söyledim.

Beldeye hizmet söz konusu olduðunda parti ayrýmý yapmanýn veya halkýn seçilmiþ belediye baþkanlarýnýn parti aidiyetleri üzerinden ayrýmcýlýk yapmanýn yanlýþlýðýna inandýðýmýzý ve tam da bu yüzden hizmet söz konusu olduðunda her türlü iþbirliðine açýk olduðumuzu ilan ettim.

Diyaloga da, uzlaþýya da, iþbirliðine de açýk olduðumuzu bildiren bu sözlerim elbette toplumun makul çoðunluðu tarafýndan olumlu karþýlandý.

Ama bir kýsým militanlar bu sözlerimizi “çark etmek” biçiminde yorumladýlar.

Yanlýþ yapanlarýn elbette ensesinde olmaya devam ederiz.

Demokratik siyasetimizi de rekabet temelinde sürdürürüz.

Ama hizmet için iþbirliði yapmaktan da kaçýnmayýz.

Herkese beldeye ve ülkeye hizmet için elimiz de yüreðimiz de açýktýr.

Belediye baþkanlarýný parti aidiyetlerinden dolayý cezalandýrmak veya yapýlacak hizmetlerin önünü kesmek AK Parti’nin demokratik siyaset anlayýþýyla da, ahlaki ilkeleriyle de baðdaþmaz, biline…