Kim, ne yaparsa, o muameleyi görür...

Viyana Havalima’nýnda Türk yolcularý köpekle karþýlamak, ancak “kurumsallaþan faþizmin” ayak sesi olarak algýlanabilir. Neden baþkasýna yapmýyorsun, eðer böyle bir uygulaman varsa, Ýstanbul’dan gelene yapýp, Cenevre’den geleni neden es geçiyorsun?

“Türk”kolay aþaðýlanacak bir adam mý? Yaparsýn, sesini çýkaramazlar grubundan mý?

Ne yaparsam yanýma kardýr, nasýl olsa küresel dengelerin “muhtaçlar” tarafýndan yer alýyor diyebileceðin bir insan mýdýr?

Oysa bakýyorum, Avusturya’nýn dýþ yardým programýnýn toplam bütçesi 1 milyar Euro’nun biraz üstünde, kiþi baþýna geliri 44 bin Dolar... Vatandaþýný köpekle karþýladýðý Türkiye dünya mazlumlarýna 6 milyar Dolar’lýk bütçeyle, üstelik kiþi baþýna geliri 11 bir Dolar’la koþmuþ!..

Bitmedi...

Vatandaþýný köpekle karþýladýðýn o millet, 4 milyon mazlum sýðýnmacýyý altý yýldýr “çýtý çýkmadan”, asil medeniyetinin doðal sonucu bir davranýþla toplam 30 milyar Dolara yakýn kaynak ayýrarak aðýrlýyor, sen, Avrupa’nýn orta yerine dikenli teller örmekle meþgulsün...

Düþünün... Sýnýrlarýnýn öte yakasýnda kanlý savaþlar süren, bunun bütün etkilerini meydanlarýnda patlayan bombalar baþta gören bir millet, faþizme, ötekileþtiriciliðe, sýnýrlarý kapamaya yönelmiyor, bütün bu sorunlardan payýna bir-kaç bin mülteci düþen Avusturya’da Hitler’in ruhu diriliyor!..

Aþýrý saðcý-neo nazilerin yüzde 27 oy aldýðý, “merkezdeyim” diyen iktidar partisinin de onlardan farký olmadýðý bir ülkeden “medeniyet dersi” almamýz gerektiði gibi bir önyargýlarý var...

Viyana baþta, evet, Avusturya güzel bir ülkedir, eski hanedanlarýn saraylarý büyüleyicidir, tarzlarý seçkindir falan, ama “medeniyet” dediðin kavram, asýrlýk saraylardan deðil, “insani deðerlerden” devþiriliyor...

Bizim de ecdattan kalan çok güzel saraylarýmýz var, tarih desen, insanlýk buralardan baþladý ama, bu topraklarýn insanlarý, o gösteriþli mirasýn içini her zaman “önce insan olmakla” doldurdu...

Ruhsuz bir Viyanalý mý olmak isterseniz, Ýstanbul’un bazen çýldýrtan kalabalýðýnýn temposunda yürümek mi...

Tabii ki, tüm kadim kültürlerin buluþtuðu bir kentin, Ýstanbul’un yaþayaný olmak “küresel bir ayrýcalýktýr...”

E, bak, seni de köpekle karþýladýlar...

Atatürk Havalimaný’ndan gelen görüntü çarpýcý... Bavul alým bölgesinde polis Viyana yolcularýnýn önce pasaportuna bakýyor (aralarýnda tabii ki çok sayýda Türk var) sonra Avusturyalý olanlarý orada narkotik köpeði ile bekleyen arkadaþýna havale ediyor... Güzel bir þey mi, deðil, bunu yapýyor olmaktan çok mu mutluyuz, deðiliz, e, o zaman sen niye kaþýnýyorsun birader?

Amerika vize kýsýtlamasýný getirdiðinde bizim burada birbirimize girip, meseleyi içerden tartýþýcaðýmýzý sandý, “mütekabiliyet” ile karþýlaþýnca öyle bakakaldý...

Bugünden söyleyelim, Ortadoðu’da bir bataða saplandýlar, PKK müttefikliði ile bi’þeyler yapacaklarýný sanýyorlar. Buranýn milletiyiz, Ruslar ve Ýran’dan aðýr dayak yiyeceklerinin ipuçlarýný alýyoruz...

Yarýn sakýn kapýmýza gelmeyin olur mu, Rakka gibi daha düne kadar bir tek Suriyeli Kürd’ün yaþamadýðý bir kentin ortasýna Öcalan posteri çektirdiniz ya, geçiniz...

Biz bu coðrafyada kavgada yumruk yeriz ama, dayak asla yemeyiz...

Hallerimiz biraz fýkradaki Rizeliler gibidir... Hani bir nedenle Rize Belediye Meclisi Çin’e savaþ ilan etmeye karar vermiþ, basýna kapalý toplantý tam 6 saat sürmüþ, gazeteciler toplantýdan çýkan Baþkan’a “bu kadar saat ne tartýþýnýz” diye sorunca, “Çin’e savaþ ilan edeceðiz ama bu kadar adamý nereye gömeceðiz, asýl mesele bu” diye cevap vermiþ.

O kadar emek, milyarlarca dolarlýk hibe silah desteðiyle kurduðunuz o sözde ordunun sonu ne olacak, fýkrada saklý bilin...

Türkiye eðilmeyecek, anlayýn...

Yýlda 6 milyar Dolar’ýný mazlumlara harcayan bir millete, Merkel, yýllýk 4.5 milyar Euroluk AB fonlarýyla santaj yapmaya kalkýyor. Verme. Biz o kadar parayý bu gezegenin herhangi bir pazarýndan fazlasýyla kazanýrýz, merak etme.

Batý’ya dik duruþumuzdan memnun olmayan içimizdeki muhiplerin de yapabileceði bir þey yok, onlar panik atak geçirmekle meþguller...

Ortada “Avrupa ile köprüleri atan Türkiye” yok!.. Avrupa’nýn yaptýklarýyla hesaplaþan bir Türkiye var, sindireceksin...

Sen, 15 Temmuz darbecilerine sahip çýkacaksýn, içimdeki vakýflarýn eliyle olmadýk iþler çevireceksin, PKK ile omuz omuza yürüyeceksin, beka savaþý verdiði ve “dik durduðu” için Türkiye’ye “haydut devlet muamelesi” yapacaksýn, buradaki kadim millet susup, kaderini bekleyecek öyle mi...

Yok öyle...

Bizdeki “ne kadar ekmek o kadar köfte” lafý Batý dillerine çevrildiðinde bir anlam ifade eder mi, bilemem, ama bu topraklarýn insanlarý için hayata bakýþýn önemli bir penceresidir.

Artýk, bu ülkeye kim ne yaparsa, onu görecek.

Dostluðumuz içten, düþmanlýðýmýz keskindir, bilginiz olsun...