Kim öldürdü bu değerleri, kitleleri kim kışkırttı?

Kusura bakmayın, ama ‘Ergenekon’ konusuna itirazla yaklaşanların kamuoyuna bir borçları var: Türkiye’nin son 60 yıllık siyasi hayatında yaşanan olağanüstülükleri izah etme borcu...

Örgütün ismi ‘Ergenekon’ mudur, ‘Gladyo’ gibi yabancı bir ismi mi var, devlet hiyerarşisi içerisinde masum bir yere mi sahiptir, bilemem... Bildiğim, pek çok değeri yok etmekte hiç tereddüt göstermeyen, kitleleri birbirine düşürmede mâhir bir yapının varlığıdır.

İtiraz edenlerin öncelikle yaşanan olağanüstülükleri izah etmesi gerekir...

Ülkede tam dört kez siyasi sisteme müdahale edildi. Her müdahale öncesinde sokakların nasıl hareketlendiğini biliyoruz. 12 Eylül (1980) darbesi beşbin kişinin kanı döküldükten sonra yapıldı. “Neden?” sorusuna dönemin üniformalılarından Org. Bedrettin Demirel’in, “Şartların daha da olgunlaşması için bekledik” cevabını verdiğini biliyoruz...

Ya kitlesel hareketler? Azınlıkları tedirgin edip kaçırtmayı amaçlayan 6/7 Eylül (1955) olayları? Maraş’ta (23-24 Aralık 1978), Çorum’da (29 Mayıs 1980), Sivas’ta (3-4 Eylül 1978) görülen Sünni-Alevi çatışması görüntülü olaylar?

Bir de siyasi suikastlar var açıklanması gereken... Dönemin ‘sol’ bilinen isimlerinden öldürülenler: Doğan Öz (24 Mart 1978), Bedrettin Cömert (11 Temmuz 1978), Serdar Alten, Hürcan Gürses, Efraim Ezgin, Osman Nuri Uzunlar, Latif Can, Faruk Ersan ve Salih Gevenci adlı TİP üyesi 7 genç (9 Ekim 1978), Nedret Bulut (26 Kasım 1978), Cevat Yurdakul (29 Eylül 1979), Cavit Orhan Tütengil (7 Aralık 1979), Ümit Kaftancıoğlu (11 Nisan 1980), Abdi İpekçi (1 Şubat 1979), Sevinç Özgüner (23 Mayıs 1979), Kemal Türkler (22 Temmuz 1980)...

Aynı dönemde ‘sağ’dan da bazı simge isimler öldürülmüştü: Hamit Fendoğlu (17 Nisan 1978), İlhan Egemen Darendelioğlu (19 Kasım 1979), Kemal Fedai Coşkuner (3 Aralık 1979)...

Tarihlere bakarsanız aralarındaki bağı görebilirsiniz:

12 Eylül’e (1980) giden yolların kanlı taşlarıydı o kitlesel olaylar ve siyasi suikastlar...

Kim işledi bu cinayetleri, kitleleri birbirine karşı kim kışkırttı?

Resmin 1980 sonrasında da küçümsenmeyecek bir bilanço karşımıza çıkıyor: Muammer Aksoy (31 Ocak 1990), Bahriye Üçok (6 Ekim 1990), Uğur Mumcu (24 Ocak 1993), Eşref Bitlis (17 Şubat 1993), Ahmet Taner Kışlalı (21 Ekim 1999), Gaffar Okkan (24 Ocak 2001), Necip Hablemitoğlu (19 Aralık 2002) öldürüldü.

Sivas’taki Madımak Oteli’nde 37 kişinin hayatını kaybettiği, ülkeyi derinden sarsan bir kitle eylemi sahneye kondu (3 Temmuz 1993) aynı dönemde... İstanbul/ Gazi Mahallesi’nde (12 Mart 1995) Alevi vatandaşların devam ettiği bir kahvehane ağır silâhlarla tarandı.

1993 dolayımında örgüt-içi hesaplaşmaya kurban giden Ahmet Cem Ersever, Mustafa Deniz ve Neval Boz ile sayıları 20’yi bulan Kürt işadamlarının infazını da tabloya eklemeliyiz.

Unuttuklarım mutlaka vardır, ancak yukarıdaki bilanço ülkemizde son 60 yılda yaşanan olağanüstülükler hakkında bir fikir veriyor...

İtirazcılardan mantıklı bir açıklama bekliyoruz.