Son günlerde yaþananlar hepimizi, evet hepimizi uzun uzun düþündürmeli. Uzun uzun ve çok farklý konularda.
Ýlk üzerinde durulmasý gereken nokta yüce devletimizin kurumsal yapýlanmasý.
Son on senede çok önemli dönüþümler yaþandý, bunlarý inkar etmek aptallýk olur.
Ama, görünen o ki, eski devletin temel taþlarý da kýsmen dimdik ayakta.
Son yaþananlar yolsuzluk denen belayla mücadelede ahlakýn öneminin, belirleyiciliðinin kurumsal yapýlanmalarýn çok arkasýnda kaldýðýný gösteriyor.
Büyüme temel hedef olmalý, buna sonuna kadar katýlýyorum.
Ama büyüme artýk çaðýmýzda üretim faktörlerinin verimlilik artýþý ile yakalanan bir süreç.
Yapay yöntemlerle büyüme hem olanaksýz hale geliyor hem de yolsuzluklar için müsait alan oluþturuyor.
Devlet yardýmlarý, kamu bankalarý ve kamu ihale kanunu konularý önümüzdeki dönemin temel tartýþma alanlarý olmalý.
AK Parti’nin iktidara geliþi ve AB süreci ile baþlayan yapýsal raformlar mutlaka bu üç alana da yansýmalý, devlet yardýmlarýnýn sýnýrlandýrýlmasý rekabet kanunumuza girmeli, devlet bankacýlýðý sonlandýrýlmalý ve kamu ihale kanunu tümüyle, karþýlýk beklemeden uluslararasý rekabete açýlmalý.
Bunlar yapýlmaz ise, dün ve bugün olduðu gibi yarýn da her siyasi iktidar yolsuzluk suçlamalarýna muhatab olacaktýr.
Siyasi aktörlerle ilgili kaleme almaya niyetlendiðim bu yazýya neden böyle geniþ bir giriþ ihtiyacý duydum?
Ülkemizin bir anamuhalefet partisi var (mý?).
Yolsuzluk iddialarýyla ilgili anamuhalefet lideri ve partinin diðer ileri gelenleri bir kayýkçý kavgasýnýn tarafý olmayý çok iyi biliyorlar ama Türkiye ekonomisinin yolsuzluk üretmeye aday yapýsýna iliþkin en küçük bir eleþtiriyi onlardan duyamýyoruz.
Sayýn Kýlýçdaroðlu ve arkadaþlarý acaba hiç kamu bankalarýnýn mevcudiyetini sorgulamaya soyundular mý?
CHP’den neden hiç kamu ihale kanunu ve kamu ihale kurumuyla ilgili eleþtiri duymuyoruz?
CHP’nin ekonomistleri neden rekabet kanununun eksik kalan bacaðý devlet yardýmlarýnýn sýnýrlandýrýlmasý, çevre ve araþtýrma alanlarýna özgü kýlýnmasý konusunda yeri göðü inletmiyorlar?
Mevcut ve kendilerinin de ortaya çýkmasýnda katkýsý, çabasý, araþtýrmasý olmayan yolsuzluk iddialarýnýn peþinden gitmek kolaydýr.
Daha zor ama bir muhalefet partisinin yapmasý gereken kurumsal yapýlarla ilgilenmek, eleþtirileri öncelikle buralara, mesela kamu ihale kanununun bizzat kendisine yöneltmektir.
CHP bu anlamda bir siyasi aktör müdür ülkemizde?
Son kavgalarýn bize gösterdiði iki güçlü siyasi/toplumsal aktörün muhafazakar kesimin içinden çýktýðýdýr.
Ýsterseniz kürtleri de buna ekleyebilirsiniz ama CHP’nin Türkiye siyasetinde maalesef esamasi okunmamaktadýr.
Birileri çýkýp bana “sen CHP seçmeni bile deðilsin, sana ne?” diyebilir ama büyük bir yanlýþ yapmýþ olur.
Anamuhalefet partisi bir ülkede siyasi aktör olmaktan çýkýnca siyasi denetimde, þekilde görüldüðü gibi, büyük boþluklar oluþmaktadýr.
Bu boþluklarýn faturasýný da eksiksiz tüm vatandaþlar ödemektedirler, yukarýda kullandýðým “maalesef” ifadesi de bundandýr.
Kimse bana “hýrsýzýn hiç mi kabahati yok?” diye sormasýn.
Bir kabahat var ise, bunun çözüm ve ceza yolu baðýmsýz ve yansýz olmasý gereken yargýdýr.
Anamuhalefet daha ziyade yargýnýn baðýmsýzlýðýný ve yansýzlýðýný sýnýrlayan, bozan faktörlerle ilgilenmelidir.