Dünya garip yer. Bir tarafta anasýný babasýný mahkemeye verip bunu da felsefi bir görüþ olarak gören bir cahil, öte tarafta kan ile deðil can ile kendine aile arayan yavrular. Eskiler boþa dememiþ “Kimi bulamaz kimi bilemez.” diye.
Yalan dünyanýn yalan iþlerini anlamak ne zor. Romancýlar, sinemacýlar yýrtýnsýn dursun hayat kendi hikâyesini akýl sýr ermez bir ustalýkla yazmaya devam ediyor. Gazeteler bazen hayatýn türlü çeþit iþlerine þahitlik ediyorlar. Ýbretlik hikayelerle dolu gazetelerin göstermeye çalýþtýklarýný deðil de birazcýk kýyýda köþede kalmýþ haberleri ararsanýz neler var neler.
Hindistan’da bir genç anne babasýný mahkemeye verecekmiþ. Sebep; kendi isteði dýþýnda onu dünyaya getirip türlü zorluklarla karþý karþýya býraktýklarý için. Bu genç yalnýz da deðilmiþ Hindistan’da kendilerini ‘Ýnsanoðlunun Nesli Tükensin Hareketi’ olarak tanýmlayan ve ‘rýzasý olmadan dünyaya getirilmiþ bir yaþamýn dünyaya getirilmemesi gerektiði’ görüþünü savunan bir gruba mensup imiþ.
Tam anne terliðini hak edecek bir þey.
Yahu her mesele bitti de anne babayý mahkeme kapýlarýnda süründürmekle mi insanlýðýn meselesi hal yoluna girecek.
Bu çocuðun anne babasý ne diyordur kim bilir?
Mesela bu mahkemeye verme iþini oðlanýn babasýna nasýl söylemiþlerdir?
“Bey bir þey diyeceðim ama sinirlenme. Bizim oðlan hem seni hem beni mahkemeye vermiþ. Vay efendim beni dünyaya getirirken bana niçin sormadýnýz diyormuþ.” Gel de baba olarak sinirlenme bu oðlana.
Zaten böyle garip þeyler Hindistan’da çýkar. Havasýndan mýdýr suyundan mýdýr meçhul ama Hindistan deyince durup bir düþüneceksin.
Bu çocuk ana babayý mahkemeye verecekmiþ, versin. Ama bir de anne kokusuna, baba gölgesine hasret olanlar var. Gazetelerin kýyý köþesinde kalmýþ bir haberde de “koruyucu aile” uygulamasýnýn baþarýsýndan bahsediliyordu. Ben sosyal politika uzmaný deðilim. Ama kendi aklýmýn yettiðince bir gözlemim var. Devletler anladý ki bir çocuðu ranzalar, çelik dolaplar, yemekhanelerden oluþan tesislerde barýndýrmak onlarýn geliþimleri için yeterli olmuyor. Onlarýn sevgi ihtiyaçlarýný devlet eliyle karþýlamanýz zor. Mesela bir araþtýrmada çocuklar doðduktan sonra tüm ihtiyaçlarý karþýlanýyor ama onlara hiç dokunulmuyor, diyalog kurulmuyor, insan sesi duymuyorlar kendi aðlamalarý dýþýnda. Ve her þeyleri tastamam yapýlan bu çocuklarla duygusal bað kurulmayýnca çocuklar ölmeye baþlýyor. Yani insan sevgiye muhtaç. Ýþte bu sevgiyi vermesi için de þartlarý tutan aileleri koruyucu aile sýnýfýna alýyor devlet. Bir de slogan bulmuþlar “kan baðý deðil can baðý”. Burada yavrular aile ortamýnda sevgiye olan susuzluklarýný gideriyorlar. Aileler için de bir can yoldaþý oluyor bu yavrular.
Bir tarafta anasýný babasýný mahkemeye verip bunu da felsefi bir görüþ olarak gören bir cahil, öte tarafta kan ile deðil can ile kendine aile arayan yavrular. Eskiler boþa dememiþ “Kimi bulamaz kimi bilemez.” diye.
Þimdi ben bu köþeden Hindistan’da ana babasýný mahkemeye vermeyi marifet belleyen bu çocuða açýk çaðrýda bulunuyorum. “Zýrtapozluk etme. Ben senin ismini vermedim ki seni aleme rezil etmeyeyim diye. Ama sen de kendine gel. Ana babandan özür dile. Annene söyle sizin yemeklerden yapsýn hep beraber bir sofra kurun. Yemek yedikten sonra sen de babanýn ananýn gönlünü al. Bak insanlar bir yudum sevgi verebilir miyiz acaba diye koruyucu aile olmak için gönüllü oluyorlar. Eðer niyetin þöhret olmaksa yetenek yarýþmalarý var onlara katýl. Senin yeteneðin yoksa da yanýna bir köpek al. Onu eðit o yatsýn yuvarlansýn sen puanlarý al. Ana babayý mahkemeye verince eline bir þey geçmediði gibi yarýn öbür gün senin de gönlün bir haným kýza düþer. Evlenip yuva kurarsýn. Yuva demek çocuk demektir. Çocuðun olur da ana baba demeden “mahkeme” derse senin halin nice olur? Benim kýymetimi bil herkes sana böyle abi nasihati vermez. Haydi bakalým öp babanýn elini ...”
Gönül isterdi ki þu cumartesi gününde evlerinize þenlikli haberler ile misafir olalým ama ne yaparsýnýz eller deliye hasret biz akýllýya hasretiz. Arada bir nasihat ile uslanmayanlar oluyor. Onlarý tekdir etmek lazým geliyor vesselam...
Muhabbetiniz daim olsun aðýz tadýnýz bozulmasýn sevgiyle kalýnýz...