Cumhurbaþkaný Erdoðan, CHP'nin adayý Muharrem Ýnce'den 11 milyon fazla oy aldý. Puanlar birbirine yakýn olsaydý ve Erdoðan yüzde 50'nin az üstüne çýksaydý hemen o gece kaos çýkartmak için hazýrlýklýydýlar. Son haftalarda CHP medyasýnda "bu iþ tamam seçimin galibi Ýnce" havasý estirildi. Ýzmir, Ankara ve Ýstanbul mitinglerinde CHP'nin bugüne kadar hiç görmediði kalabalýk toplanýnca havalara girildi. Seçim sonuçlanmadan miting sarhoþluðuyla zafere kadeh kaldýrmaya baþladýlar. Kadehler peþ peþe alýnýnca zaten gerçeklikten koptular.
Siyaset kesin inançla yapýlýr, tamam buna bir diyeceðimiz yok. Doðu Perinçek 0.2 oy oranýyla her seçimden galip çýkýyor. Ýnancý saðlam olmasa þimdiye kadar çoktan bu iþleri býrakýrdý.
Kimileri de siyaseti emlak dükkaný gibi kullanýr. Aslýnda baþka iþler yapar ama siyaset iyi bir paravandýr.
Ana muhalefet partisini böyle deðerlendiremeyiz ama.
***
Kendi yandaþlarýný ya da FETÖ'cüleri ve HDP'yi Meclis'e sokun aklýný verenleri dinlemek yerine bizi dinleselerdi bugünkü hezimeti yaþamayabilirlerdi. CHP'ye en büyük kötülüðü CHP'yi destekleyen medya yaptý tabii bir de parayla anket yaptýrdýklarý þirketler. Onlardan biri olan Hakan Bayrakçý canlý yayýnda "Ben biliyordum aslýnda ama farklý bir þey deseydim beni çarmýha gererlerdi, nasýl bir baský altýnda olduðumu size anlatamam" diyerek bir anlamda parasýyla CHP'yi kandýrdýðýný itiraf etti.
Bayrakçý'nýn dediðine göre CHP'liler arayýp "Sana güveniyoruz" diyormuþ. Bir anketçi, seçmen tercihini, ne sandýða gitmeden önce ne de oylar sayýldýktan sonra deðiþtiremeyeceðine göre ya CHP söz konusu firmadan kamuoyunu yanýltmasýný ya da kendilerini kandýrmasýný istemiþ.
Akla gelen sorular; Bayrakçý dýþýnda kimseye anket yaptýrmamýþlar mý? Etraflarýnda gerçeði yalnýzca gerçeði söyleyecek dürüst bir firma yok muymuþ? Yoksa gerçeði görmek mi istememiþler?
Anketler, seçmeni yönlendirmek için yapýldýðýnda seçim hilesine girer. Bayrakçý bunu kendi aðzýyla itiraf etmiþtir.
***
Peki AK Parti bu iþleri nasýl yapýyor? Bildiðim kadarýyla farklý firmalarla çalýþýyor. Üstelik sadece seçim öncesinde deðil politika oluþtururken de sahaya iniyor. Ve asla sadece kendisine yakýn olduðunu düþündüðü firmalarla çalýþmýyor. Verilerine güven duyulan farklý firmalara da anket yaptýrýyor.
Bu yüzden de yanýlma payý az oluyor. Seçmenini hayal kýrýklýðýna uðratmýyor. CHP ise hem kamuoyunu hem de kendini kandýrýyor.
***
Bir de gazetecileri var CHP'nin, kendini "baðýmsýz", "tarafsýz" diye yutturmaya çalýþan ve Erdoðan'ý destekleyenlere de sabah akþam "yandaþ gazeteciler" diye sataþan... Ýnce'nin anketlerini yüksek göstererek ikinci tura kalacak algýsý oluþturmak konusunda anketçiler kadar bu gazeteciler de yalan konuþtu. Kývýrma payý kalmadýðýný görünce de özre sýðýnarak itibarý kurtarmaya çalýþtýlar. Yaptýklarý iþ, temennilerini yazmak da deðildi sadece. Yenildikleri anlaþýldýðýnda halký sokaða dökecek bahaneyi önceden hazýrlamaktý.
Günün sonunda gazeteci olmadýklarý anlaþýldýðý gibi tuttuklarý siyasi partiyi de deðersizleþtirdiler.
***
Parti yönetiminin de dahil olduðu bu yalan ve manipülasyon operasyonu CHP seçmenini depresyona sürükledi. Yýllardýr Kýlýçdaroðlu hangi partiyi iþaret ettiyse o partiye oy veren CHP'lilerin yüzü yine gülmedi.
"Biatçý, makarnacý, kömürcü" en son da "Sen önce diþini fýrçalamayý öðren" diyerek aþaðýladýklarý AK Parti seçmeni ise hiçbir dönemde oyuna ipotek konulmasýný kabul etmedi. Her seçim kendine göre partisine ince bir ayar vermesini de bildi ama "güçlü Türkiye" mücadelesinde Erdoðan'ý yalnýz býrakmadý.
Þimdi Allah aþkýna kimler biatçý, kimler aklýný ve oyunu kiraya veriyor, söyleyin. Kimler özgür iradeleriyle sandýða gidiyor?
Kimler yalakalýk yapýyor, kimler gazetecilik?