Kimsenin görmek istemediği mesele

Bu sene Süper Lig keyifli geçiyor çünkü takımlar arasında puan farkı çok az, rekabet çok daha sert olacak gibi; aklı başında bir futbolseverin bu duruma itiraz etmesini düşünmek abesle iştigal olur.

Lider Galatasaray ile (25 puan) onuncu sıradaki Gençlerbirliği (18 puan) arasında sadece yedi puan fark var ve bu farkın 3 puanlık sistemde büyük bir anlamı yok.

Lider Galatasaray, Manchester United’ı dize getiren Galatasaray, daha iki hafta önce kendi sahasında, Aslantepe’de ligin onikincisi Karabükspor’dan üç gol yedi ve yenildi. Lig ikincisi Fenerbahçe dokuzuncu haftada Antalyaspor karşısında Kadıköy’de üç gol yedi ve yenilerek Kadıköy’deki yenilmezlik serisine son vermek zorunda kaldı. Unutmayalım, Fenerbahçe ile Antalyaspor 14. haftaya girerken 23 puanla başbaşa durumdalar.

Son haftaların flaş takımı Beşiktaş eski tabirle ikinci ligin (PTT 1. Lig) sorunlu takımı Ankaragücü’nü Ziraat Türkiye Kupası’nda ancak 3-2 ile geçebildi. Bu kupada Fenerbahçe de Pendikspor’u yine ancak 1-0 ile geçti.

Bu manzara bir açıdan çok keyifli bir manzara. Süper Lig çok çekişmeli geçecek anlaşılan, kimse son maça on hafta kala kopamayacak, dört büyüklerin arasına birileri girecek. Trabzonspor’un geçtiğimiz hafta kendi sahasında Es-Es’lerden üç gol yediğini de hatırlayalım.

Bu görüntü madalyonun bir yüzü ve zannımca da çok olumlu bir yüzü.

Ancak, aynı madalyonun ters yüzü de mevcut; bu çekişmeli görüntü ile özellikle üç büyüklerin bonservis bedelleri toplamı arasında çok büyük bir uçurum var ve bu uçurumuu açıklamak, sonuçlar düşünüldüğünde kolay değil.

Galatasaray’ın sahaya çıkan futbolcularının bonservis bedelleri toplamı 141 milyon avro iken üç gol yiyerek mağlup olduğu Karabük’ün bonservis değeri sadece 31 milyon avro. Fenerbahçe’nin 143 milyon avro iken, yenildiği Antalyaspor’un değeri sadece ve sadece 22 milyon avro yani yaklaşık yedi kat daha düşük ve bu sonuçlar bizim Lig’de istisnai sonuçlar hiç değil.

Bu görüntüden benim anladığım büyük takımların değerlerinin aşırı şişirilmiş olduğu.

Neden acaba ve daha önemlisi neden kimse bu alana girmiyor?