Kýnama gerekli ama yeterli deðil

Cuma akþamý Paris’i kana bulayan saldýrýlar Suriye sorununun çözümünün gerekliliðini bir kez daha bütün dünyaya gösterdi. Suriye’deki istikrarsýzlýk sürdükçe Ankara, Paris ve daha pek çok yer tehdit altýnda. Umarýz Viyana ve Antalya’daki görüþmelerin sonrasýnda çözüm yolunda samimi adýmlar atýlýr, meþru kabul edilen muhalefetle rejimin müzakere etmesinin yolu açýlýr, böylece aðýrlýk DAEÞ’e karþý mücadeleye verilir.

Unutmayalým ki terörü kýnamak gerekli ama yeterli deðil. Kýnama dayanýþmanýn, terörü siyasetin aracý olarak görmediðimizin göstergesi. Ýnsani ve hatta politik bir tepki. Bazý koþullar altýnda da etkili olabilecek bir yöntem. Ama ne yazýk ki DAEÞ ve benzeri terör örgütlerinin düzenlediði ya da düzenlettiði saldýrýlar karþýsýnda deðil. Bu tür etkisi büyük saldýrýlar kýnamanýn, daha da önemlisi polisiye tedbirlerin ötesinde bir inisiyatifi gerekli kýlýyor.

***

Bu saldýrýnýn DAEÞ’e karþý yapýlacak askeri mücadelenin biçimini deðiþtireceðine, bazý tedbirlerin alýnmasýný çabuklaþtýracaðýna þüphe yok. Güç kullanýmý, istihbarat imkanlarýnýn arttýrýlmasý, güvenlik kontrollerinin sýklaþtýrýlmasý bu tedbirlerin baþýnda gelmekte. Zaten Fransa’nýn böylesi bir saldýrý karþýsýnda tepkisiz kalmasýný beklemek akla mantýða sýðmaz. Ancak týpký kýnama gibi bu tür tedbirler de DAEÞ’e karþý verilecek mücadelenin sadece olmazsa olmaz ön koþulu. Asýl mücadele siyasi alanda verilmek zorunda.

Çünkü amaç Suriye veya Irak deðil, Filistin veya Afganistan da. Bazý analistlerin iddia ettiði gibi DAEÞ kaybettiði yerlerin acýsýný unutturmaya veya intikamýný almaya da çalýþmýyor. Böylesi bir tespit DAEÞ’in hedeflerini hafife almak olur. Amaç Fransa baþta olmak üzere Avrupa’da tepki doðurmak, Müslümanlara karþý oldum olasý var olan önyargýlarý eyleme, þiddete dönüþtürmek, savaþlarýný küreselleþtirmek, medeniyetler tanýmý üstünden büyük bir çatýþmanýn fitilini ateþlemek.

Mülteci akýmý sayesinde artan hassasiyet siyasi amaçlarýna ulaþmak için kendilerine kolay kolay bulamayacaklarý kýrýlgan bir ortam saðlýyor. Bu yüzden sorunun büyümesini, krizin derinleþmesini istemeyen herkesin, her ülkenin el ele vererek þiddeti, terörü doðuran nedenleri iyi incelemesi, bu nedenleri ortadan kaldýracak tedbirleri almasý þart. Baþta Türkiye olmak üzere eli taþýn altýnda olan tüm ülkelerin inisiyatif geliþtirmesi, sorunun kaynaðýna inmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu sorun hepimizi, herkesi içine çekecek ve boðacak.

***

Türkiye içinde bulunduðu coðrafya, yaþadýðý tarih, yorumladýðý din ve tüm sorunlarýna raðmen yarattýðý sýnýrlý da olsa demokratik emsalle bu alanda rol oynayabilecek ender ülkelerden. Medeniyetler Ýttifaký’na benzer bir projeyi ikna edeceði bir “Batýlý” ortakla, mesela Fransa ile, hayata geçirmesi ya da BM bünyesinde çürümeye terk edilmiþ bu projeyi canlandýrmak, hayatiyet kazandýrmak için çalýþmasý en azýndan þiddetin girdabýna kapýlmamýz için gerekli. 

Haklýsýnýz, Türkiye mucize yaratamaz. Fakat geliþtireceði uluslararasý projelerle kendisine yön verebilir, duruþunu çok daha fazla netleþtirebilir. Ýçeride ve dýþarýda ikna kabiliyetini arttýrabilir. Fransa’daki þiddeti meþru görebilen, DAEÞ’i kahramanlaþtýrabilen insanlarýn yaþadýðý bu ülkede kýnamanýn ötesine geçilmesi, sorunun aþýlmasýna yardýmcý olacak siyasi inisiyatifler geliþtirilmesi hiçbir þey için deðilse bile kendi güvenliðimiz için elzemdir...