Dünya Kupasý finalinde Brezilya, Almanya önünde daðýlýnca bu sonucun, önceki gün sonuçlanan Brezilya seçimini etkileyeceði konuþuluyordu... Seçimi Dilma Rousseff yeniden kazandý. Zaten Brezilya da o maçý ve kupayý çabuk unuttu...
Brezilya tam iki yýldýr seçim kampanyasý ortamýnda. Sol iktidardý, sað muhalefet ise iktidar deðiþimi istiyordu. Sonuçta sol iktidar yüzde 51 ile kazandý... ‘Muhalefet yüzde 49 aldý, fark az vs vs’ dense de Güney Amerika’da golü atan maçý, yüzde 51 alan da seçimi kazanýyor...
Ýktidardaki Ýþçi Partisi 12 yýldýr ya da 4 kezdir üst üste seçim kazanýyor. Bulgaristan göçmeni eski sol gerilla Dilma da ikinci kez Baþkanlýk seçimi kazandý. Dilma yoksul bölgelerden oy aldý, sað muhalefet, varlýklý bölgelerden... Dilma kamu harcamalarýyla yoksullarý desteklemeye daha önem verdiði için piyasalar sað muhalefete umut baðlamýþtý. Dilma bir noktada liberalleþme ve ekonomide devlet müdahalesini azaltma çabalarýndan uzaklaþtý, o zaman da -piyasa dostu deðil- diye etiketlendi. Ýþin esasý Brezilya’nýn eski yüksek büyüme hýzýný düþürmesi. Hammadde ihracatçýsý Brezilya, yüzde 7-8 büyürken herkesin keyfi yerindeydi. Hammadde fiyatlarý ve talebi düþünce, Çin vites düþürünce Brezilya da yavaþladý.
Öte yanda Brezilya ekonomisi batma noktasýnda deðil. Biraz özenli politikalarla yine ekonomi canlanabilir... Sadece seçimin artýk bittiðini piyasanýn da siyasetin de anlamasý gerekiyor. Brezilya’ya yabancý sermaye akýþý ‘Solcu Dilma’ gerekçesiyle yavaþlamýþtý. Zaten dünya ekonomi politiðinin halen çözemediði sorun bu: Geliþen ülkeler, geliþmiþlerden yatýrým çekip onlarý geçiyor. Parayý verenler ekonomik yarýþta geride kalýyor. Bu kez parayý verenler siyasi gerekçelerle bu ülkelere akýþý yavaþlatmaya ya da müdahale etmeye çalýþýyorlar. Sonuçta, kargaþa çýkýyor...
Asýl: Brezilya gayet haksýz ve gereksiz biçimde uydurulan ‘Kýrýlgan Beþli’ denen gruptaydý. Türkiye’yi de katmýþlardý... Hindistan, Güney Afrika ve Endonezya dahildi... Beþ ülkenin göstergeleri hassas, bu ülkelerde 2014’te ekonomik çalkantý çýkar, sonra da siyasi deðiþim yaþanýr- diye bir kurguya oturuyorlardý.
Bu ülkelerde 2014’te seçim olmasý ortak noktaydý... Hem zaten ‘Fed faizi artacak’ diye bir hayalet dolaþtýrýlýyordu, üstüne de ekonomik çalkantý, seçim sonuçlarýný etkilerdi.
An itibariyle gelinen nokta þu: Bu ülkelerin göstergeleri þöyle böyle olabilir, ancak hiçbiri böyle kýrýlgan sürü diye yaftalanmayý hak etmiyor.
Ayrýca: Bu ülkeler gelen sermayeye zaten reel faiz veriyor. Fed faizi artacak da bu ülkelerden çýkýþ olacaksa, sonra da faiz hesabý yapýlýr.
Kaldý ki, hangi FED ne zaman faiz artýracak? ABD ekonomisi hiç öyle faiz artýracak noktada deðil, durumun böyle sürmesi hiç þaþýrtýcý olmaz.
Ve de en önemlisi, bu beþ ülkede yapýlan seçimler birþey deðiþtirmedi. Hindistan’da Modi zaten kazanacaktý. Ne yapacak, daha sonra anlaþýlacak... Endonezya’da kim kazansa fark etmeyecekti. Güney Afrika ‘aynen devam’ dedi. Türkiye’de seçim sonuçlarý malum. Ve Brezilya seçim sonuçlarý taaa 2013’te baþlayan -ekonomik çalkantý ve ardýndan seçimle iktidar deðiþikliði- teorilerine son verdi.
Ekonomik çalkantý yok. Üstelik herkes Brezilya konuþurken, dünya ekonomisi yavaþlamaya baþladý, ABD ve Euro Bölgesi’nin sorunlarýný konuþmaya baþladýk. O sorunlara da büyük merkez bankalarý bakacak ve muhtemelen yine parasal geniþleme yapacaklar.