Kýrým meselesi Türkiye’nin yeni darbecilerini deþifre etti

Kýrým Parlamentosu’nun Rusya’ya katýlma kararýný göstermelik bir referandum ile almasý, bölgenin Rusya’nýn hakimiyetinde yola devam edeceðini gösteriyor. Tabii ki hem ABD’den hem de Avrupa’dan yaðmur gibi açýklama gelecek. Bu açýklamalarýn çoðu da ekonomik ve siyasi tehdit içerecek.

‘Avrupa Komisyonu, Ukrayna’ya acil maddi yardým kararý da almýþ ama Ukrayna’nýn önce IMF ile anlaþmasý gerekiyormuþ. Almanya ve Ýngiltere baþta olmak üzere AB’nin 28 üyesinin liderleri acil toplanýp hem Ukrayna’ya yardýmý hem de Rusya’ya yaptýrýmlarý görüþmüþler.’ Ýnanýn bunlarýn Rusya için hiç bir anlamý yok; hatta, baþta Merkel olmak üzere, AB’nin tüm liderleri de bunun farkýnda. Ukrayna’ya yardým edeceklermiþ; ancak hangi Ukrayna’ya yardým edeceklerinden emin deðiller. Rusya’ya göre ortada meþru bir yönetim yok ve can güvenliði nedeniyle ortadan kaybolan Yanukoviç, halen meþru devlet baþkaný. Herkes iyi biliyor ki, siyasi istikrarý saðlayacak, demokratik yollarla iþ baþýna gelmiþ bir yönetim olmadan bir ülkeye yardým yapacaðýz demek, ekenomiye de, siyasete de, akla da aykýrýdýr.

Tabii bunun dýþýnda Avrupa’nýn tam burada ikiye ayrýldýðýný söylemeliyiz.

Ýngiltere’nin öncülük ettiði, Almanya-Rusya iþbirliðinin baþlarýna neler getireceðini iyi bilen Doðu Avrupa ülkeleri, Rusya’ya çok sert yaptýrýmlarýn hemen devreye girmesini istiyor. Burada en önemli yaptýrým, enerji anlaþmalarýnýn askýya alýnmasý... Ancak Almanya, Rusya’yý diyalog yolu ile ikna etmekten(!) yana... Zaten bu ayrým her þeyi açýklamaya yetiyor. Almanya, her zamanki gibi, Avrupa Birliði’ni ve yoksul doðu Avrupa’yý yine sýrtýndan vuruyor.

Üç büyük bölge

Aslýnda buradaki kapýþma, yeni bir Avrasya haritasý kapýþmasýdýr. Tekrar edelim bu, bir Rusya-Batý ya da Rusya-Avrupa kapýþmasý deðildir. Þu anda dünyanýn bu þekilde, enerji ve pazar savaþlarýnýn baþladýðý üç büyük hinterland var; bunlar; Avrasya hinterlandý, Asya-Pasifik ve Latin Amerika hinterlandlarý... Avrasya’daki büyük kapýþma, Kuzey Afrika’dan baþlayarak Afrika kýtasýný ve Hazar’ýn güneyinden Türkmenistan, Ýran, Afganistan, Pakistan, Hindistan üzerinden Tayland ve Malezya’yý etkileyecek önemde... Zaten þu sýra, siyasi istikrasýzlýk oluþturulan ve dondurulmuþ çatýþma alanlarý sýcak çatýþma alanlarýna döndürülerek rejim sorunlarý yaratýlan tüm ülkelere bakýn; Pasifik’ten Hazar enerji havzasýna Çin sýnýrý boyunca çýkan ve oradan Ýran, Irak ile Türkiye’ye geçen hattýr burasý...

Devam edelim; Latin Amerika’da iki kilit ülke var; enerjiyi elinde tutan Venezuela ve pazarý elinde tutan Brezilya... Þu an bu iki ülkede de, siyasi istikrarsýzlýk oluþturuluyor. Burada da, eski sermaye yapýlarý, yeni enerji kaynaklarýna eriþen ve pazarda öne çýkan yeni sektörlere ve onlarýn siyasi temsilcilerine meydan okuyor.

‘Birilerinin’ artýk diktatörlere ihtiyacý yok!

ABD’de ise Obama ile birlikte öne çýkan yeni bilgi toplumu sektörlerinin, Rusya’nýn enerji alanlarýnda ve Ortadoðu’nun hatta Afrika’nýn enerji kaynaklarýnda gözü yok. Hatta bu kaynaklarýn gerçek sahiplerine verilmesini ve böylece bu bölgelerin demokratikleþip, zenginleþmesini, dýþa açýlmasýný istiyorlar. Artýk bu ülkelerden ucuza petrol alýp, iþleyip onlara tekrar pahalýya satmayacaklar. Tabii bu ülkelerde, eskisi gibi, kaynaklarý onlar adýna yaðmalayacak, halkýna zulum ve komþularý tehdit için durmadan silah alacak diktatörlere de ihtiyaç yok. ABD’nin tek derdi, Pasifik; çünkü burada Çin egemenliðinin, kendi kontrolü dýþýnda hýzla yayýlmasýný ve Japonya gibi bir devin de sistemin dýþýna çýkmasýný istemiyor. Biliyorsunuz, bu iki ülke zaten trilyonlanca dolar ABD kaðýdý alarak, ABD’nin baþýný çektiði para ve finans sistemini finanse ediyor ve Batý ile Doðu arasýnda akýl dýþý bir dehþet dengesini de oluþturuyor.

ABD için geçerli olan bu durum, biraz farkla Ýngiltere için de geçerli. Örneðin her iki ülke de, Doðu Akdeniz’de Ýsrail’in bulduðu enerjinin, Türkiye üzerinden ticarileþtirilmesini ve bununla birlikte Ýsrail’in, Türkiye ile iliþkileri düzelterek, Ýran ile ayný anda, sistemin sorunu olmaktan çýkmasýný istiyorlar. Bunun için Kýbrýs sorunu da tam þimdi çözülecek.

Üç ülke...

Þimdi tam burada duralým ve bütün bunlarýn ýþýðý altýnda Türkiye günceline gelelim... Avrasya diye tanýmladýðýmýz büyük hinterland, yalnýz Asya ve Avrupa kýtalarýnýn geleceðini belirleyecek dinamikleri barýndýrmýyor, bu bölge Hazar, Karadeniz, Akdeniz, Kýzýldeniz hatta büyük Umman Denizi’nin bütün pazar ve enerji geçiþlerini etkileyecek ülkeleri barýndýrýyor. Ve böylece, Hindistan’ýn en güneyine, Afrika kýtasýnda, parelel olan Nijerya gibi enerji yataðý ülkeleri de içine alýyor. Bütün bu bölgeye baktýðýnýz zaman önümüzdeki yýllarý, Avrupa dýþýnda,  pazar ve enerjide belirleyecek üç ülke görürsünüz; Türkiye, Ýran ve Rusya... Zaten Rusya ve Ýran yapmasý gerekeni yapýyor. Süreci geciktiriyor; Suriye meselesinde de tam bu oldu. Suriye’de demokratikleþme gerçekleþmiþ olsa idi, Doðu Akdeniz enerji ve ticaret yollarýna Türkiye çok daha kolay ve erken ulaþabilecekti. O zaman hem Türkiye için hem de Avrupa için, Kýrým-Ukrayna enerji ve pazar çýkýþlarýnýn tamamýyle Rusya’nýn elinde olmasýnýn maliyeti de azalacaktý. Þu gerçeði unutmayalým; Güney Enerji Koridoru’nu ve Yeni Ýpek Yolu’nu-boðaz demiryolu geçiþleri dahil- Türkiye ne kadar öne çekerse, Rusya ve Almanya’nýn enerji ve pazar geçiþleri için kullandýðý kuzey aksýnýn önemi o kadar düþer. Böylece Ukrayna ve Kýrým meselesi yalnýz, buralardaki halkýn kendi kaderini belirleme sorunu olur.

ABD ve Ýngiltere gerçeði þimdi gördü...

Bu durumda, Türkiye’de hükümeti düþürmeyi çalýþanlarýn aslýnda ne yapmak istediklerini de anlýyoruz. Eski silah, petro-kimya sanayileri, bu yapýlarýn alt ekonomik sektörleri ve kirli finans yapýlarý, savaþtan, diktalardan beslenen tüm yapýlar ve örgütler hatta ülkeler, yukarýda söylediðim üç büyük bölgede, deðiþimi sürükleyen siyasi yapýlarý devirmeye çalýþýyorlar. Mýsýr bu anlamda baþarýlý bir örnektir. Ancak Brezilya ve Türkiye’de baþarýlý olamadýlar.

Ancak Suriye sorunu, ABD’de Obama, Ýngiltere’de Cameron yönetimlerinin gözünü açmamýþtý. Ama Kýrým meselesi ve buradaki Almanya’nýn tabii ABD’de neoconlarýn, Ýsrail’in þahinlerinin tavrý gözlerini açtý. Türkiye’nin, nasýl bir tehdit altýnda olduðunu, 17 Aralýk sürecini hatta öncesini, 17 Aralýk darbe teþebbüsünün arkasýndaki yapýnýn ne olduðunu anladýlar. Tabii þimdiye deðin, Türkiye’nin enerjide, Pasifik’ten Avrupa’ya ulaþacak yeni ticaret yollarýnda da ne karar önemli adýmlar attýðýný anladýlar. Bundan dolayý, bu vesileyle þuna da söyleyebiliriz; Türkiye’nin yeni darbecileri dünyada da, Kýrým meselesi sonrasý deþifre oldu ve kaybettiler. Nitekim bazý ülkeler ilk adýmlarý da atmaya baþladý ki, arkasý gelecektir.