Yazdýðýmýz ve beklediðimiz gibi Kýrým’ýn Rusya’ya baðlanmasýna dünyanýn tepkisi, bazý yaptýrýmlarla sýnýrlý oldu.
Özellikle bu konuda tek baþýna kötü polis rolü oynamak istemeyen bir Amerika Birleþik Devletleri gördük...
En sert duruþunda bile Moskova ile iliþkilerini bozmak istemeyen bir Almanya gördük...
Rusya’ ile ekonomik baðlarýný geliþtirmek isteyen biraz sert, biraz yumuþak tutum izleyen bir Fransa gördük...
Ayrýca Batý’nýn G8’de Rusya’yý görmek istemediðini ortaya koyan tutumunun da (esas ekonomik güç olan kurumun G20 olduðu unutulmamalý) etkisi olmadýðýný da anlamýþ olduk.
Dolayýsýyla ABD ve baþta Almanya olmak üzere Avrupa’nýn tepkisi beklentileri karþýlamadý.
***
Öte yandan Ukrayna’yý Rusya ile geri dönüþü olmayan düþmanlýðýn içerisine iterek yeni stratejiler geliþtirmek arzusunda olan ABD ve Avrupa ekseni, Ukrayna’nýn geleceðine iliþkin tutumlarýnda dahi net deðil.
Oysa bu konuda net ve sert tutum izleyen Rusya, Ukrayna’nýn NATO üyeliðini istememekte ve bunun garantisinin yeni Ukrayna anayasasýnda belirlenmesinde ýsrar etmektedir.
Rusya, Ukrayna’nýn hiçbir blok içerisinde olmasýný arzu etmiyor ve Kýrým örneðinde olduðu gibi daha ileri gidebileceði sinyalini veriyor. Dahasý Ukrayna’nýn gelecek adýmlarýnýn buna göre belirlenmesini yönlendirmeye devam ediyor.
Þimdilik Ruslar, Kýrým’ýn geleceðinde herkesin sesine kulak veren siyaset izliyor.
Sürekli olarak Tatarlarýn Kýrým’ýn asli unsuru olduðunu ve haklarýnýn þimdiye kadar verilmediðini vurgulayan Rusya, Tatarlarýn gönlünü almaya gayret ediyor.
Kýrým Tatarlarýnýn olaðan kongrelerine ve oradan çýkan sonuçlara da olumlu baktýðýný belirten Rusya’nýn, Tatarlarýn mesafeli tavýrlarýný dahi anlayýþla karþýladýðýný dile getirmesi önemsenmesi gereken bir durumdur.
Rusya, Tatarlarýn Stalin döneminde haksýzlýða uðradýðýný tanýmakla kalmýyor ayrýca, bu zulüm sonucu ortaya çýkan gerçekleri dikkate alarak yeni iliþkiler kurma arzusunda olduðunu ifade ediyor.
Özerklik konusuna sýcak bakan Moskova, bu talebi kendisine yönelik tehdit olarak algýlamýyor ve bunun için gerekeni yapmaya hazýr olduðu izlenimi veren tavýr sergiliyor.
Kýrým Tatarlarý ise hiç kuþkusuz yarýmadanýn asli unsurudur. Dolayýsýyla onlarýn Kýrým’daki varlýðýný pekiþtiren siyasetin geliþtirilmesi þarttýr. Bu aþamadan sonra Ukrayna ya da Batý’dan gelen stratejik oyunlarla deðil de Tatarlarýn kaderini düþünerek hareket etmek gerekmektedir. Özellikle Tatarlarýn Türkiye ile baðlarý fiili zemine geçmelidir. Türk Hava Yollarý hizmetleri dahil kültür, sanat ve medya alanýnda iliþkilerde entegrasyon derinleþmelidir.
Özerklik konusunda mümkün olan her fýrsat deðerlendirilmelidir. Rusya’nýn bu aþamada bu tür giriþimleri kendine dostluk dalý olarak gördüðü gerçeði dikkate alýnmalýdýr. Kýrým’daki Türkler, sisteme entegre arzusu kapsamýnda tüm istekleri deðerlendirmek için kapý açan Rusya’nýn bu stratejisini doðru hesaplamalýdýr. Denizde þiddetli dalgalar önünde dik duran kiþiyi parçalar. Bu nedenle dalga geldiðinde baþý suyun altýna sokup daha sonra kaldýrmak, aklý selim bir hareket gibi görünmektedir. Ukrayna’nýn toprak bütünlüðünün ciddi travma yarattýðý bir gerçektir ancak Kýrým Tatarlarýnýn güçlerini ve etkilerini dikkate alarak duruþ sergilemeleri kendi kaderleri açýsýndan önemlidir.
Bilindiði gibi Ruslar sýcak denizlere inme hayallerinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Konjonktüre göre bu hayalleri ya kabardý ya da ötelendi ama hiçbir dönem bundan vazgeçilmedi. Batý’nýn tarzý ise ortada... Son anda menfaatlerinin gerektirdiði biçimde siyaset uygulayacaklarý aþikar. Türkiye’nin coðrafyadaki etkisinin ölçüsü de belli... Ayrýca son olaylarla zaten Türkiye’yi etkisiz hale getirme çabalarýný hep birlikte gördük. Dolayýsýyla konjonktürün fýrsatlarýný olumlu þekilde deðerlendirmek þimdilik daha mantýklý görünmektedir. Unutmamak gerekir ki, tarih bir günlük hamlelerle deðil, uzak hedefi öngören derin adýmlarla yazýlýyor.
