Rusya ile Batý’nýn sertleþen iliþkileri, Ukrayna ve Suriye’de açýða çýkmýþ olmakla birlikte, üçgeni tamamlayacak bir baþka noktaya daha gerek var gibi gözüküyor. Rusya’yý sýkýþtýracak, geriletecek, çevreleyecek alanlarýn batýsýnda Ukrayna-Moldova, Güneyinde Türkiye-Kýbrýs-Suriye, Kuzey Buz Denizi’nde ise bizzat Kanada ve ABD’nin kendisi bulunuyor. Çevreleme faaliyetlerinin Doðusu ise açýk. Dolayýsýyla yeni bir restleþmenin Rusya’nýn güney doðusunda ortaya çýkmasý mümkün; hele ki NATO Afganistan’ý terk etmeye çalýþýrken.
Üçgeni tamamlamaya aday epeyce yerden söz edilmesi mümkün. Örneðin Afganistan’da öyle iþler olur ki, NATO deðil çekilmek, güç artýrmak zorunda kalabilir. Kim bilir belki Orta Asya cumhuriyetlerinden bazýlarýnda iç karýþýklýklar artar. Gayet tabi Kore yarýmadasý da adaylar arasýnda. Hazýr Kuzey Kore devlet baþkaný oylarýn % 100’ünü almýþken bu demokratik halk desteðine güvenip nükleer denemelerine hýz verebilir; tabi bunu gören Güney Kore de eli kolu baðlý oturmaz. Bir diðer ihtimal ise, Rusya’yý çevreleme hattýnýn klasik zincirlerinden birisi olan Pakistan’da bazý geliþmelerin yaþanmasý olabilir.
Pakistan’daki giriþim
Pakistan ihtimalini diðerlerinden biraz daha öne çýkaran ilk geliþme, Pakistan Taliban’ý ile Hükümet arasýnda varýlan anlaþma gereði ateþkese karar verilmesi ve taraflarýn müzakerelere baþlamasý. Pakistan’da Afganistan Taliban’ý da var, El-Kaide de. Hükümet, bu gruplara ve Veziristan baþta olmak üzere bir dizi bölgeye hakim deðil. Pakistan Taliban’ý ile görüþmeleri baþlatan gerekçe ise, 11 Eylül’den bugüne kadar ülkede yaþanan çatýþmalarda 50 bin kiþinin ölmüþ olmasý. Diðer bir ifadeyle, terör ve þiddetin bunca insanýn ölümüne yol açan ama sonuç itibarýyla kimseye de yarar getirmeyen bir süreç olduðu hatýrlatýlýyor.
Bu ortamda Navaz Þerif’in stratejik bir tercih yaptýðý ve yerel Taliban’la iþbirliði kurarak diðer gruplar karþýsýnda mevzi kazanmayý tercih ettiði düþünülebilir. Ölen gençler hepimizin” anlayýþý Pakistan Taliban’ýný tatmin eder mi, hükümet süreci yönetebilir mi, emin olmak zor. Ancak bu giriþim, ABD yanlýsý Þerif’in ülkedeki kaotik durumu kullanmak isteyen diðer güçlere karþý ulusal bir tavýr alma giriþimi olarak görülebilir.
Ülkedeki terör saldýrýlarýnýn sayýsý azalsa da, saldýrýlarda ölen sayýsý çoðalýyor. Bu durum, Pakistan’daki gerilimin giderek arttýðýný ve þiddet eylemlerinin sadece örgütlerle açýklanamaz hale geldiðini gösteriyor.
Olasý tehlike
Ordunun da kýsmen destek verdiði bu yeni diyalog dönemi, ABD tarafýndan da önemseniyor. ABD, “radikallerin kazanýlmasý-kazanýlamazlarsa bertaraf edilmesi” stratejisi gereði Navaz Þerif’e bir þans tanýmýþ gibi görünüyor. Hükümet az biraz baþarýlý olabilirse, ABD’nin Afganistan ile Pakistan arasýndaki iç içe geçmiþ terör sarmalýný kesmesi, Pakistan’ý Afganistan’dan ayýrmasý mümkün olabilecek. Tabi Afganistan bataðýndan kýsmen arýnmýþ bir Pakistan’ýn ABD ile þimdikinden daha yakýn bir ittifak kuracaðýný da belirtmek gerekir.
Planlamalar bu yöndeyse, ABD Afganistan’ý Pakistan’dan takip edecek demektir. Bu durumda Pakistan, bir yandan Rusya’yý tutma iþlevini yeniden kazanýrken öte yandan ABD’nin Afganistan’da bulunmadan Afganistan operasyonlarý yapmasýna yardýmcý olacak. Ancak böyle bir geliþme olursa, Pakistan’ý bekleyen baþka sorunlardan söz etmek gerekir. Pakistan’ýn güneyinde, yani Hint Okyanusu kýyýlarýnda Þiiler yaþýyor; Basra Körfezi’ni tutan yerde de Çin askeri üssü bulunuyor. Kýsacasý ABD hükümeti kendisine baðlamaya çalýþtýkça, güney Pakistan’da Rusya’nýn Çin’le ittifak yapmasý ve Þiileri ayaklandýrmasý ihtimal dahiline giriyor.