Kırmızı noktalı haber...

İngiltere Başbakanı hakkında bir kitap yazılmış.Kitapta Başbakan Cameron’un öğrencilik yıllarına dair iğrenç bir anıya yer verilmiş. 

İddiaya göre Cameron  öğrencilik döneminde, erkeklik organını, ölü bir domuzun ağzına sokmuş.

Türkiye’de bir haber kanalında, sabah daha 8 olmadan böyle mide bulandırıcı bir haber yayınlandı.

Üstelik haber bir hayli de iştahlı olarak sunuldu.

Doğruysa bile böyle iğrenç bir hikayeyi sabahın körü denilen bir saatte bize izletmenin bir manası var mı?

Bu meseleyi bilmekle bilmemek arasında bizim için bir fark yok.

O zaman böyle bir haberi o saatte vermenin de gereği yok.

***

İşin daha vahim taraflarından da söz edeyim...

İngilizler, kitabı yazan ve içindeki domuz iddiasını gündeme getiren Lord Ashcroft’un asıl derdinin Muhafazakar Partiye yaptığı maddi yardımlara karşılık istediği makama gelmemesi olduğunu konuşuyorlar.

Bizim memlekette mutlak gerçek olarak sunulan domuz iddiasının doğru olmayabileceğine dair de bir sürü karşıt görüş var.

BBC Radio 4 falan kitaba dair tartışmalara girmişler ama biz İngiliz değiliz ki...

İngiltere Başbakanı’nın gençlik yıllarında neler yapıp yapmadığından bize ne.

***

Denilebilir ki bu olay tüm dünyada konuşuluyor, biz de o yüzden haberini yaptık.

Tamam haberi yapmak normal diyelim bir an için.

Peki bu haber “İngiltere Başbakanı, bir kitapta  gençlik yıllarına dair iddialar nedeniyle zor durumda” diye mi anons edilir, yoksa üstüne basa basa “erkeklik organını ölü bir domuzun ağzına sokmuş” diye mi?

İnsan bir haberi yaparken bunu kendi evladının da izleyebileceği duygusunu hiç elden bırakmamalı...

***

Bugüne kadar iki bine yakın haber bülteni hazırladım, çok daha fazlasını izledim.

İlk kez bir haberin bu kadar kötü bir dille sunulduğuna şahit oluyorum.

Bu garabet ne reytingle açıklanabilir ne de global habercilikle.

Yazık ki yazık...