Kýrmýzý Saçlý Kadýn Neydi adýn?

Nobel ödüllü yazarýmýz Orhan Pamuk’un “Kýrmýzý Saçlý Kadýn”adlý romanýný dün tamamladýk.

Enteresan bir kitap olduðunu söyleyebilirim.

Orhan Pamuk bu kitabýnda iki tane önemli tarihsel hikayeyi kitabýn ana temasý olarak tasarlamýþ.

Kral Oedipusun’un hikayesi ve Rüstem ile Sührab’ýn hikayesi.

Ve bu iki hikaye karþýlaþtýrmasýnda roman kahramaný Cem ile Kýrmýzý Saçlý Kadýn’ýn hikayesi anlatýlýyor.

Eski bir meslek sayýlacak “su kuyusu” ustasý Mahmut Usta doðu dünyasýnýn geleneksel bir figürü olarak yer almakta kitapta.

Kral Oedipusun hikayesi sapkýn bir hikaye tabii.Hatta romanda bu hikayenin Batýda bile anlatýlmadýðý belirtiliyor.Hikaye ile ilgili müzelerde bulunan resimlerin konunun içeriðinden kaçýndýklarýndan bahsediliyor.

Rüstem ile Sührab’ýn hikayesi meþhur Firdevsi’nin Þehname adlý eserinde anlatýlýr.

Birbirinden habersiz olan baba oðulun günlerce süren savaþýndan sonra baba Rüstem’in oðlu Sührab’i öldürmesi hikayesi.Ýran sarayýnda resmedilmiþ bu hikaye inanýlmaz çoþkuludur der kitapta.Kral Oedipusun tam tersi yani.

Bu iki hikaye mukayesesinde doðu ve batý dünyasýda kritik edilmekte.

Ve her iki hikayeye benzer 3.hikayenin adýdýr “Kýrmýzý Saçlý Kadýn”

Kitap,insanýn cennette þeytanla baþlayan serüvenin þaþýrtýcý ve sarsýcý bir devamý niteliðinde.

Þeytan’ýn “Pek çoðunu yoldan çýkaracaðým” dediðine denk düþmekte.

Anlýk gafletlerin bir bütün zamaný rehin alacaðýna dair uyarýlar gönderiyor zihin altýmýza.

Romanýn dayandýðý güçlü tarihsel hikayeler,yazarý ayrýntýlý tahliller yapmak zorunda býrakmamýþ.

Sade,önyargýsýz,ve sürükleyici.

Kitabý bitiren eylemi Cem’in gayrý meþru çocuðu Ýslamcý ve þair olan Enver gerçekleþtiriyor.

Enver baba katili oluyor.

Kýrmýzý Saçlý Kadýn’ýn bütün mahremiyeti kitabýn en serbest tarafý.Lakin kitapta bilinmeyen olarak kalan adýnýnýn ne olduðu..

Kitap,somut bir þekilde 1985 ile 2015 yýllarý arasýndaki ülkemizde meydan gelen deðiþiklikleri anlatýyor.

Sol düþüncenin ve solcularýn evrilmeleri konudan baðýmsýz iþlenmesine raðmen kopukluk hissi uyandýrmýyor.

Ve “olacak olur”þeklinde bir varsayýmla hayat devam ediyor kitapta.

Yazar,sanatýnýn geldiði aþama ile ilgilenmiyor;sanat aðýrlýðýndan ziyade kendi arayýþýndan bir kitap çýkmýþ ortaya sanki.

Ve sonunda “kötü, etkileyici olsa da;kalýcý deðildir”.uyarýsýyla bitiyor.

Yazarýmýz,kötünün yok edici,terzil edici baskýsýna karþý soðukkanlý duruþunu ülkemizde olup bitenlere karþý sürdürse yeni hikayeler yakalayacak bizi.

Bu son cümleyi demeseydim iyiydi.(!).