Kýsa kýsa notlar...

Sevgili dostlar, son dönemde yazdýðým yazýlardan önemli gördüðüm bazý detaylarý kýsa kýsa paylaþmak ve önemli noktalarýn altýný çizmek istiyorum, birlikte yeniden üstünden geçelim;

1- TRAKYA’YA EKONOMÝK MÜJDE

ENERJÝ BAKANI AÇIKLAMIÞTI; “Ergene havzasýnda 50 milyar dolar deðerinde kömür rezervi olduðunu söylemiþtik, yeni bir geliþme oldu ve 3 noktadan baþlamak üzere bu kömürün çýkarýlmasý ve buralara 300-400 megavatlýk santraller kurulmasý için Çevre ve Þehircilik Bakanlýðýmýz ile çalýþmalara baþladýk”...

Bu cümle 1960’lardan beri “istemezük zihniyeti” ve “yapmazuk” kafasýna teslim olan, teslim edilen ve bir adým ileri gidemeyen Trakya topraklarý ve Trakya halký için çok  önemli...

Konu bu kadarla da sýnýrlý deðil. “2. Ýstanbul’un Çanakkale bölgesine kurulmasý için çalýþmalar baþlamýþ durumda. Özellikle Edirne’nin CHP Belediyesi zulmü altýnda nasýl “Osmanlý Baþkenti olmaktan” çýkarýlýp, neredeyse yok edildiðini yýllardýr izliyoruz...

Bu noktada bütün Trakyalý kardeþlerime buradan sesleniyorum; “Trakya Kalkýnma Adýmý” çok önemli ve hepinizin, hepimizin kaderini deðiþtirecek detaylar içeriyor. Biliyorum bazýlarýmýz hemen itiraz edeceðiz ve þöyle diyeceðiz; doða katledilecek, çevre bozulacak, kömür yerinde kalsýn... Ýþ o kadar basit deðil! Trakya’da 50 milyar dolar yatýyorsa ve Siyasi Otorite bu parayý bölgenin kalkýnmasý için harcamaya karar vermiþse, en önemlisi “kömür santrallerinde bugün dünya sýfýr kirlilik” noktasýný yeni teknolojiler ile yakalamýþsa, bölge insaný da bunun gereðini anlamalý ve gerekli adýmlarý atmalý ! Osmanlý Ýmparatorluðu’na BAÞKENT olmuþ Edirne’nin haline, Saros’un en iyi noktalarýna kýyýsý olan Keþan’ýn sefilliðine, neredeyse Ýstanbul ile birleþmiþ Tekirdað’ýn çaresizliðine bir bakýn. Böyle mi olmalý “Balkan Devletiydi” denen Osmanlý’nýn Cumhuriyet’e býraktýðý miras... Trakya, özellikle Edirne’den Çanakkale’ye uzanan hat için “yeni bir DÜNYA” tasarlayabiliriz ! Bir de müjde vereyim;  Edirne-Ýstanbul hýzlý tren hatlarý projesi de hazýrlanýyor. Bu hat açýldýðýnda Ýstanbul’a 2 saatte gidilebilecek... Bu hatlar büyük bir nimet ve en önemlisi Osmanlý’nýn iki baþkentinin birleþtiren yeni gerdanlýklar olacak...

2- BAÞKANLIK...

“Baþkanlýk ne getirecek” diye sorup, konuyu önemsizleþtirmeye çalýþanlara vereceðimiz ilk cevap çok açýk; seçilen kim olursa olsun, % 50’nin üzerinde baþa gelecek ve sadece Türk Halkýna karþý sorumlu olacak... Daha açýk yazayým; YERLEÞÝK DÜZEN’in özellikle 2003 yýlýna kadar karþýsýnda bulmaya alýþtýðý “güçsüz hükümetler” modeli tam olarak çökecek! “Seçilen”, halkýn yarýsýndan fazlasýnýn doðrudan desteðini alacak ve YERLEÞÝK YAPI ne kadar güçlü olursa olsun, BAÞKAN, bu YAPI’dan her zaman DAHA GÜÇLÜ olacak! Bu noktada geçmiþe dönün bakýn; ortalama ömrü 1,5 yýl olan hükümetler ve güçsüz koalisyonlarýn kudretsiz Baþbakanlarýna hükmeden GÜÇLÜ YERLEÞÝK DÜZEN!  

Sevgili dostlar, Ekonomide öngörülebilir bir büyüme ve uzun vadeli sürdürülebilir kalkýnma-istikrar için Türkiye’nin atacaðý en önemli adým yine BAÞKANLIK SÝSTEMÝ! Güçlü bir sistem garantisi olan ekonomilerde büyüme çok daha hýzlý olacaktýr! Türkiye’nin BÜYÜKLÜÐÜ-BÜTÜNLÜÐÜ açýsýndan da balkýnca tek net çýkýþ; Baþkanlýk Sistemi... Eyalet, bölünme ve daha birçok yalan propaganda, bu geçiþin-kurtuluþun yolunu kesmek için yaratýlan “sanal engel ve kara propaganda”!

3- EKONOMÝ-EKONOMÝ BOZUK ÝDDÝALARI

Türkiye’nin son faiz “adýmýný” beðenmeyen-yeterli bulmayan iç-dýþ çevreler, karar sonrasý kýsa bir süre sakin durduktan sonra yeniden baþladýlar “bildikleri yolu zorlamaya”! Söyledikleri de yýllardan beri hep ayný; Türkiye duvara toslayacak, aniden duracak, ekonomisi çökecek... Yeni bir sözünüz yok mu arkadaþlar; yýllardýr bitecek dediðiniz Türkiye, son 10 yýldýr dünya genelinde en çok büyüyen üç ekonomiden biri! Ne zaman “birileri” bu ülkeden birþeyler “alamaz” konuma gelmiþ veya “almaya alýþtýklarý” zora girmiþ, geçmiþten bugüne hep ayný oyun oynanmýþ. Sadece bugüne bakmayýn, 1993’ten 2013’e “dalgalanma yaratýlan her dönemde” manþetler, alt baþlýklar, açýklamalar hep ayný cinsten, ayný tondan... Türk insanýnýn bu oyunu 1993’lerden itibaren “basýn-algýlama-sebep-sonuç” dörtgeni içinde sorgulamasý ve gerçeði çok net olarak görmesi gerekli; bu ülkeyle yýllarca oynamýþlar ve her adýmlarýnda “ekonomiden siyasete” her detayý manipüle ederek istediklerini almaya alýþmýþlar. Þimdi zorlandýklarý noktada burasý; “ayný oyunu oynuyorlar ama sonuç alamýyorlar! Saldýrýyorlar, itibarsýzlaþtýrýyorlar, manipülasyon yapýyorlar, açýklama ile destekliyorlar ama TÜRKÝYE TAÞ GÝBÝ saðlam duruyor ve yoluna devam ediyor...