Daha önce de bu köþeden birkaç kez dile getirmiþtim. Ýftira içerikli ihbar mektuplarýnýn doðrudan Cumhurbaþkanlýðý, TBMM Baþkanlýðý, Baþbakanlýk ve Bakanlýða gönderilmekte ve memurlarýn özlük dosyalarýnda yer almasý nedeniyle bu kiþiler ömür boyu maðdur edilmekte, hak etmedikleri yaftayý boyunlarýnda taþýmaktadýrlar.
“Hoþa gitmeyen yönetici ve memurlar hakkýnda ya da belli bir makamda bulunan kiþilerin görevden alýnmasýný ya da bir makama aday olan kiþilerin atanmamasýný saðlamak amacýyla ciddi bir þekilde ihbar, iftira ve gerçek dýþý yaftalamalara engel olmak için ihbar mektuplarýnda ihbarcýnýn TC Kimlik Numarasý ve adý-soyadý ve açýk adresiyle baþvurusu halinde dikkate ve iþleme alýnmasý, ihbarýn gerçekdýþý çýkmasý halinde ceza ve tazminat hukukunun iþletilmesi yoluna gidilmesi” gerektiðini belirtmiþtim.
Böylece hem FETÖ mücadelesi daha etkin kýlýnacak ve hem de asýlsýz iftiralarla saðduyulu, namuslu ve dürüst memurlar korunacaktýr.
Son günlerde Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan ve Baþbakanýmýz Sayýn Binali Yýldýrým’ýn milli çýkarlarýmýz doðrultusundaki açýklamalarý ve dik duruþlarý açýk veya kapalý olarak terör destekçiliði yapan ülkeleri adeta çýldýrtmýþ, ülkemiz PKK, PYD, FETÖ, DEAÞ, TAK gibi terör kardeþlerinin hedefi konumuna gelmiþtir. Özellikle devletin içerisine sýzmýþ, kendilerini çok güzel kamufle eden, omurgasýz ve onursuz FETÖ mensuplarý, birçok kiþinin kiþisel verilerine eriþebilir hale gelmiþ, 15 Temmuz öncesi baþlayan ‘temizlik’ süreci, 15 Temmuz sonrasý ciddi bir ivme kazanarak, birçok kiþi bu görevlerden uzaklaþtýrýlmýþ, iliþiði kesilmiþtir.
Son günlerde birçok yazar gibi bize de her gün binlerce ayný tornadan çýkmýþ, algý operasyonu yapmaya dönük ‘yasal bankaya para yatýrdým, yasal sendikaya üye oldum, FETÖ’cü sendikaya üyeliðim suç olmadýðý gibi FETÖ’cü bankada hesabý bulunmak da suç deðildir, haberim yokken FETÖ derneðine üye yapmýþlar, cep telefonumu arkadaþýma vermiþtim FETÖ programýný yüklemiþ’ gibi ayný içerikte mailler geliyor.
Kimse kusura bakmasýn ama itirazlarýn yapýlacaðý merci bellidir. Gerçekten iftiraya uðrayýp hakkýný arayanlar doðrudan ilgili yasal prosedürlere göre itiraz edip hakkýný arýyor. Yoksa yüzlerce yazara her gün binlerce mail yollamak hak arama yöntemi deðildir.
Sayýn Baþbakanýmýz Binali Yýldýrým önceki gün, “150 bin kiþi içinde belki bin-2 bin kiþi maðdur olabilir ama biz de adalet arýyoruz. 15 Temmuz’un maðdurlarý ne olacak? Maðdur edebiyatý ile kimse 15 Temmuz’u gölgelemesin” diyerek maðdurlarýn sayýca az olduðunu ve buradan FETÖ’nün bir algý operasyonu yaptýðýný açýkladý. Evet, maðdurlar mutlaka var, ama bu 1-2 bin kiþinin maðdur olmasýnýn da temelinde yine konuyu sulandýrmaya çalýþan FETÖ’cülerin yaptýðý iftiralar yer alýyor.
Bazý kendini bilmez yöneticilerin KHK’larý fýrsat bilerek kendisine rakip gördüðü veya çeþitli nedenlerle husumet beslediði suçsuz masum kiþileri FETÖ’cü olarak ihbar etmesinden kaynaklanýyor. Bunlarýn da ilk KHK’da görevlerine iadesi mümkün olacak.
Bu tip süreçlerde, çoðu kiþi asýlsýz haberler yaptýrmakta, iftira etmekte ve sevmediði, çýkar çatýþmasý olduðu kiþiler maalesef kripto ‘FETÖ mensuplarý’ tarafýndan hedef olarak göstermektedir. Buna da imkan verilmemelidir. Sayýn Baþbakanýmýz Binali Yýldýrým “Husumetlerimiz varsa geçmiþte ‘Fýrsat elime geçti ben de bunlarý FETÖ sepetine koyayým’ derseniz bunun bedeli aðýr olur. Ýntikam ya da merhamet duygusuyla deðil adaletle hareket edeceðiz” diyerek konunun diðer bir boyutunu ele aldý. Ki bu da bizim 15 Temmuz sonrasýnda birçok yazýda dile getirdiðimiz bir konudur. Mutlaka FETÖ’ye kukla olan bu kiþilere de hesap sorulmalýdýr.
Bu olaðanüstü dönemde saðduyulu ve akýlcý davranýlmasý, uzun soluklu bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir. Burada Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn himayelerinde ve kontrolünde üst düzey devlet memurlarý dýþýnda, mutlaka akil insanlarýn da bulunduðu bir üst kurul bünyesinde itirazlar ilmik ilmik deðerlendirilmeli, bir iftiraya ve karalamaya imkan vermemek için gereken önlemler alýnmalýdýr.
Buradan belirtelim ki, her kim FETÖ’nün emellerine alet olmuþsa, elinde 15 Temmuz þehitlerimizin kaný vardýr. FETÖ’cülere acýmak veya onlarý affetmek 15 Temmuz þehitlerimize yapýlacak en büyük ihanettir.
Bilirkiþi listelerinde FETÖ’ ye geçit olmamalý
Çözümü; uzmanlýðý, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde oy ve görüþünü sözlü ya da yazýlý olarak vermesi için baþvurulan kiþi veya kuruluþlar bilirkiþi olarak adlandýrýlmaktadýr.
Bilirkiþiler görevlerini yaparken aþaðýdaki etik ilkelere uygun davranmak zorundadýrlar:
a) Baðýmsýzlýk,
b) Tarafsýzlýk,
c) Dürüst davranma ve doðruyu söyleme,
ç) Görevini bizzat yerine getirme,
d) Sýr saklama,
e) Eþitlik ilkesine uygun davranma,
f) Mesleki davranýþ ilkelerine ve meslek etiðine uygun davranma,
g) Ehliyet ve liyakatla hareket etme,
ð) Temel yargýlama ilkelerine uygun davranma.
Uyuþmazlýklarýn çözüm yeri, hukuk devletinde, mahkemelerdir. Mahkemeler tarafsýzlýðýný ve adaleti saðladýðý gibi, bilirkiþiler de özel ve teknik bilgiler ve meseleler hakkýnda görüþ beyan ederken, bu ilkelere sahip çýkmalýdýr. Bu sebeple, belli bir terör örgütüne mensup kiþilerin, bilirkiþi olarak atanmasý tuzaðýna dikkat edilmelidir.
