MHP lideri Bahçeli seçim öncesinde gündeme af meselesini taþýdý.
AK Parti Hükümeti gündemlerinde af meselesi olmadýðýný söyledi. Hükümetin gündemimizde yok dediði “genel af” meselesidir. Hükümet adýna yapýlan açýklamada “Biz genel affa karþýyýz!” anlayýþý ön plana çýkartýldý. Bahçeli’nin somut bazý isimler üzerinden yaptýðý ve bu yüzden toplumun belirli kesimlerinde hiddetli infiale yol açan af çaðrýsý özünde genel af çaðrýsý deðildi aslýnda.
Bu bahis açýldý tekrar. Bundan sonra da gündemden düþmeyecek. O yüzden toptancý yargýlardan bulunmadan önce eni-konu düþünmek lazým.
Cezaevlerimizin fiziki koþullarýndan tutunuz da FETÖ yargýsýnýn yol açtýðý maðduriyetlere varýncaya deðin bir dizi sorunun çözümünü saðlayacak bir çerçevenin ortaya konulmasý þart. Bir yanda adaletsizliði gidermek, öbür yanda toplumsal vicdaný rahatsýz etmemek bulunacak çözümün anahtarýný oluþturmalý.
***
TBMM Ýnsan Haklarý Komisyonu çatýsý altýnda kurulan daimi alt komisyonlardan biri olan “Cezaevleri Komisyonu”nun baþkanlýðýný yapan bir milletvekili olarak söylemek durumundayým ki sýnýrlarý iyi çizilmiþ bir kýsmi affa ihtiyaç var.
Ülkemizin cezaevlerini, komisyonumuzda bulunan diðer partilere mensup milletvekili arkadaþlarýmýzla dolaþtýk. Tutuklu ve hükümlülerle birebir koðuþlarýnda görüþmeler yaptýk. Cezaevlerinin fiziki þartlarýný en ince detaylarýna varýncaya kadar inceledik. O yüzden tanýklýðýmýza dayanarak söylüyorum “af” meselesi ne siyasi mülahazalarla gündeme getirilecek bir konudur, ne de büsbütün gözden kaçýrýlacak bir meseledir.
Artýk geldiðimiz bu noktada AK Parti’nin de seçimden sonra bu meseleyi dediðim iki kriter çerçevesinde, yani adaletsizliði gidermek ve toplum vicdanýný rahatsýz etmemek çerçevesine oturtulmuþ bir çözüm paketi hazýrlamasýnda yarar olduðu kanaatindeyim. O yüzden sýnýrlarý iyi çizilmiþ kýsmi bir af gerekli diyorum. Pek tabii “genel af” kabul edilemez.
***
Geçen Çarþamba TGRT Haber’de katýldýðým “Gündem Siyaset” programýnda ilk defa dile getirdiðim önerilerimi burada paylaþmak istiyorum.
Bir: Rahmetli büyük mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu örneðinde olduðu gibi binlerce insan dönemin 28 Þubat ve FETÖ yargýsýnýn ideolojik-siyasi önyargýlarý dolayýsýyla aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezalarýyla tecziye edildiler. “Ýlim Kitabevi” etrafýnda geçmiþte faaliyet gösterirken “örgütsel cinayet” iddialarýyla tecziye edilenlerden tutunuz da 28 Þubat ve FETÖ yargýsýnýn malum saiklerle verdiði cezalar dolayýsýyla içerde yatanlar var hâlâ. Dosyalarýnda somut hiçbir delil olmamasýna raðmen içerde tutulan binlerce insanýmýz “af” deðil “yeniden yargýlanma” istiyor.
Ýki: Ýnfaz sisteminden kaynaklanan maðduriyetler var. Mesela, adam hüküm giymiþ bir aðýr suçtan. Yatacaðý kadar yatmýþ. Kendisine kanunen tanýnan infazdan yararlanarak dýþarý çýkmýþ. 10-12 yýllýk infaz süresi diyelim ki beþ yýl içinde suç iþlememek kaydýyla ertelenmiþ. Dýþarý çýktýktan sonra altý aylýk-bir yýllýk suç iþlediðinde o infazý yanýyor. Yani 10-12 yýl tekrar yatýrýlýyor. Bazen insan bir iftiraya kurban gittiðini ispatlayamadan da suçlu diye içeri týkýlabilir. O yüzden 6 aylýk ceza aldý diye ertelenmiþ 10-12 yýllýk cezanýn giydirilmesi adaletle baðdaþmaz. Bu konunun da mutlaka yeniden düzenlenmesi þart.
Üç: Bazý cezaevlerimiz nefes alýnamayacak ölçüde dolu. Diðerlerinde de normalin üstünde fazlalýk var. Bunun yol açtýðý insani sorunlarý ve dramlarý ancak oralarý görenler bilir. O yüzden “kýsmi af” cezaevlerindeki bu insani sorunun çözülmesini mümkün kýlar.
Ezcümle diyeceðim þu: Seçim sonrasý bu sorun uygun bir formülle mutlaka çözülmelidir.