Cüneyd Altýparmak
Cüneyd Altýparmak
Tüm Yazýlarý

Kitle ikna silahlarý ile mücadele…

Silahlarýn güçlü olduðu dönemde, caydýrýcýlýk ekseni, bir atýþta en fazla insan öldüren silahýn kimde olduðu ile ölçülüyordu. Þüphesiz bu güç halen önemli ama artýk "hard power" kadar "soft power" da gerekiyor... "Kontrolü saðlamak" bir fiziki güce ihtiyaç duymadan da mümkün. Böylesi daha az masraflý ve kolay...

Biliyoruz ki iletiþim bir ihtiyaç olduðu kadar bir propaganda aracý da. Goebbels'in, Hollywood'un, Lenin'in kurduðu "Devlet Sinema Okulu"nun bu amaçlara hizmet ettikleri hepimizin malumu... Geçmiþte gazete ve sinema alanýný kullanan "propaganda"; þimdilerde yeni mecrasýndan selamlýyor bizleri.

Sosyal medyanýn yaygýnlaþmasý, internet çaðýnda yeni bir çýðýr açtý...

Dünyanýn tek tipleþmesine en büyük katkýyý(!) sosyal medya sundu. Farkýnda olmasak da toplum "bilinç dýþý" bu kanalla imar ve tahkim ediliyor. Evrensel deðerler için yeni mihenk taþý bu mecralar... Düþündüðümüz þeyin doðruluðunu kontrol ettiðimiz "kutsal (!)" bir alan burasý... Buradan silince bir gerçeði, hiç kimse varlýðýna inanmýyor artýk. Ve "fake" bir görsel, tekrar tekrar servis edilince bir anda "gerçek" olarak kabul görebiliyor zihnimizde... Hatýrlayalým son dönemdeki Ýslamofobik davranýþlarýn yayýldýðý mecralarý, sosyal medyanýn kayýtsýzlýðýný, Gazze nedeniyle ambargo uygulanan sosyal medya hesaplarýný...

Bu konuda en büyük tehdit altýnda olan ülkelerden birisiyiz. Geçtiðimiz yýllarda "Ýsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü tarafýndan yapýlan bir araþtýrmaya göre, Türkiye'de (o dönemde) gündem olan paylaþýmlarýn neredeyse yarýsý sahteymiþ... Raporda "astroturfing" kavramýndan bahsediliyordu. Yani "bir kiþi, ürün veya politika için aslen tabanda geniþ çaplý bir destek bulunmamasýna raðmen, böyle bir desteðin var olduðu izlenimini yaratmayý amaçlayan eylemler bütünü"... Ýhtiyacýnýz olmasa da "bir anda almýþ bulunduðunuz" ürünler, oy verirken "yöneliminizi deðiþtirmeye matuf mesajlar" birer astroturfing mahsulü... Bu yolla kitlelerin zihinleri bir biçimde etki altýna alýnýyor. Artýk önemini kaybeden kitle imha silahlarýnýn yerini bu "kitle ikna silahlarý" aldý... Bu yolla dünyanýn en ücra yerinde bir iç karýþýklýða sebep olmak mümkün!

Durum sadece bundan ibaret de deðil... Sosyal medyanýn herkesi muhabir konumuna getirdiði dünyada yanlýþ bilgiyi yayma konusunda hepimiz birer potansiyeliz. Ýsteyerek veya istemeyerek bir biçimde parçasý oluyoruz. Hiçbir surette paylaþým yapmayanlar da bu sistemin içindeler.

Bu durum devletleri, toplumlarý ve aileleri etkiliyor ve normal algýmýz deðiþiyor. Böylesine geniþ ve denetimsiz býrakýlan bu alana dair adýmlar atmalýyýz. Bu mecralarýn iplerini elinde tutanlarýn oyuncaðýna dönüþtüðümüz bu evrede konunun bir güvenlik meselesi olduðunu bilmemiz gerekiyor!

"O zaman ne yapýlmasý lazým?" diyebilirsiniz... Birçok yolu var eminim. Ve çok daha iyi fikirler çýkacaktýr, bu konuyu gündemde tuttukça... Evet ilk adýmý gündeme almak bu sorunu. Bunun dýþýnda ise þunlarý belirtmek isterim:

Ýlk olarak internet konusundaki tüm süreçleri yürütebilecek bir kurum. "Ýnternet Güvenliði Kurumu" benzeri bir yapýyý düþünmemiz gerekiyor. Yapýnýn çerçevesi net biçimde çizilmeli. Sosyal medya þirketleri ile muhatap olma, bu tip yapýlara dair tedbirler uygulama gibi kararlar verebilmeli. BTK'nýn durumun geliþtirilmesi de bunu saðlayabilir ama tek görevinin internet güvenliði olmasý þart. Ve bu yapýnýn devlet resmiyetinin yanýnda sivil-akademik yönü olmalý ki dünya kamuoyuna "devlet" dýþýnda bir aðýzdan cevap verilmesi saðlanmýþ olsun.

Ýkincisi ise internet uyuþmazlýklarýný hýzlý biçimde çözecek bir yapý! Fikri ve Sýnai Haklar mahkemesi gibi, "Ýnternet Uyuþmazlýklarý Mahkemesi" ... Bu yapýnýn online olarak kurulmasý bile mümkün.

Ve son olarak, sosyal medya þirketlerinin bilgi paylaþýmýndaki sorunlarý aþmak üzere konuyu ceza hukuku deðil tazminat veya idari nitelikli maddi yaptýrýmlar ile çözen bir sistem...

Tüm kitlemiz ikna edilmemiþken daha iyi örnekler veya öneriler ile bu konuyu sürekli ve kesintisiz biçimde konuþmalýyýz...