“Yemen’de Husilerin ateþlediði ve Mekke’ye kilitlenen bir füze, koalisyon güçlerince hedefine 65 km kala imha edildi.” Görebildiðim kadarýyla Dýþiþleri Bakanlýðý tarafýndan yapýlan açýklamayý gören medya kuruluþlarýnýn dýþýnda basýnýmýzda pek tartýþýlmayan tek satýrlýk bir geliþme. Aslýnda o tek cümlenin özeti, kýyamete 65. km kala son çýkýþý yakalamýþ insanlýk. O füze kutsal topraklara. Mekke’ye, Kabe’ye isabet etseydi düþünebiliyor musunuz neler olurdu? Provalarý yapýlmaya çalýþýlan 3. Dünya Savaþý iþte o zaman patlak verirdi.
Farklý dalga boylarýnda planlanan mezhep savaþlarý iþte o anda cehennemi bu dünyaya taþýrdý.
Kýyamete sadece 65 kilometre kala son virajdan dönmüþüz. Tabi bu cürette, Þii dünyasýna olasý müttefik gözüyle bakýp, aþýrýcýlýk skalasýnda bu grubu daha az tehlikeli gören cephenin payýný da yadsýmamamýz gerekiyor.
Ajanslara düþen haberlere göre, Husiler ve Ýran’ýn Mekke’nin hedef alýndýðý haberlerini yalanladýklarýný buraya not düþelim. Ancak Suudi Arabistan öncülüðündeki uluslararasý koalisyon sözcüsü Ahmad Asiri’nin El Þark-ul Avsat gazetesine verdiði demece göre füzenin ateþlendiði nokta bile tespit edilmiþ durumda. Saada kentinde bulunan bir camiinin yakýnlarýndan ateþlenmiþ füze. Eðer o camii, gerçekten Allah’ýn kitabýna, Ýslamiyet’in farzlarýna göre iþlevsel ise kendi kýblesini vurmuþ oluyor o camiyi kendilerine harekat noktasý seçenler. Suudi kaynaklý haberlerde Husilerin Mekke’yi iþgal planlarý yaptýklarý ve bu yönde eðitim verdikleri haberleri de yer alýyor. Dünya sistemi ve huzuru adeta ipte yürüyen bir cambazýn bir anlýk dalgýnlýðý kadar güvencede... Küresel senaristlerin sayesinde tabi... Elbette o senaristlerin, ne kadar maharetli oyunlar kurarlarsa kursunlar, hesaba katmadýklarý bir asýl oyun kurucu var ki, o oyun kuranlarýn en yücesi... Ve neylerse güzel eyler...
Sizin bildiðiniz ‘baharlar’, bu coðrafyaya gelmeyecek
Öte yandan Irak ve Suriye’deki harita operasyonlarýnda Kürtlerle terör örgütlerini karýþtýrarak, adýný “Bahar” koyduklarý bir küresel operasyon çekmeye çalýþanlar.
Son günlerde düzenledikleri panellerde, makalelerinde sýkça bir “Kürt baharý”ndan bahseder oldular.
Kendileri de farkýnda... Bu coðrafya, onlarýn “bahar” dediði. operasyonlar için elveriþli deðil. Bir kere bel baðlayýp, kukla gibi oynattýklarý terör örgütleri ile Kürtleri karýþtýrmamalarý gerekiyor. Türkiye’de artýk bu oyunlara milletin pas vermediðini gördüler 15 Temmuz gecesi ve devamýnda yaþanan günlerde.
Ayrýca planladýklarý “Bahar” kendileri açýsýndan tek motivasyonu hidrokarbon zenginlikleri ve “Ýsrail’in güvenliði” olan bir coðrafyaya asla uygun olmayacak olan bir çerçeve. Kendi coðrafyalarýnda sýnýrlarý kaldýrýrken, bu topraklara neden yeni sýnýrlar çizmek istediklerini ve bu uðurda bölgenin onyýllarda içinden çýkamayacaðý bir kaos planýný yürürlüðe koyabileceklerini nasýl açýklayacaklar? Dahasý tarih bu kirli oyunu nasýl kaydedecek farkýndalar mý? Iþýk hýzýyla duvara toslamaya doðru gidiyor kirli oyun kurucular ve onlarýn bu cephedeki iþbirlikçileri...