CHP dahil bir kesim, koalisyon rüyasý görür hale geldi. Kýlýçdaroðlu yüzde 35’lik oy hedefi ve koalisyona oynadýðýný seslendirdi. CHP taraftarý köþelerde bu ihtimal umut olarak deðerlendiriliyor. Son olarak Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn koalisyon riskine dikkat çekmesi de, önüne gelen kamuoyu araþtýrmalarýnda böyle bir ihtimali görmesine yorumlandý.
Hesap özeti þöyle: HDP barajý aþar, bu durumda Ak Parti tek baþýna iktidar olamaz ve koalisyon kaçýnýlmaz hale gelir.
Bu hesabý yapanlar, CHP’nin o koalisyonun ortaðý, kimbilir belki büyük ortaðý olacaðýný da hesap ediyorlar.
Böyle bir hesabýn imkanlarýný tahlil ettiðimizde þöyle bir durum tespiti yapmak gerekiyor:
- HDP’nin barajý aþabilme imkanýný analiz ederken, HDP’nin ulaþacaðý oy alanlarýna bakmak lazým. Bunun için öncelikli olarak CHP’nin Alevi-Sol oylarý akla geliyor. Ancak Kýlýçdaroðlu ön seçim uygulamasý ve Alevi örgütlülüðü ile CHP listelerinin seçilebilecek yerlerine Alevi adaylar yerleþmesini saðladý. Bunun seçimler açýsýndan en belirgin sonucu, CHP’den HDP’ye Alevi oy transferinin gerçekleþmeyecek olmasýdýr.
Bu konunun diðer boyutunda HDP’nin CHP’den oy transferi yapmasý durumunda CHP’nin oylarýnýn düþeceði gerçeði bulunuyor. Onun da CHP’nin hesaplarýný suya düþürmesi söz konusudur.
HDP’nin ikinci büyüme alaný, Ak Parti’den transfer edilecek Kürt oylarýdýr. Hesap, kimlik aidiyeti sebebiyle HDP’ye barajý aþtýrmak için Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde olduðu gibi böyle bir transferin gerçekleþebileceði yönündedir. Ancak bu hesaba iliþkin sýkýntý, HDP adaylarýnýn, Ak Parti’ye oy veren Kürtleri cezbedecek nitelikte olmamasýdýr. Bilindiði gibi HDP de, CHP’den sol oylarý çekmek için geçmiþin en militan sol isimlerini listelere taþýdý. Ak Parti’ye oy veren Muhafazakar-Dindar Kürt neden bu adaylara oy versin? Kaldý ki, Doðu-Güneydoðu’daki sade Kürt vatandaþlarýmýzýn KCK derinliði içinde bunalmýþlýðý da gözden uzak tutmasý söz konusu deðil. HDP’nin barajý aþmasý için mevcut oylarýnýn üzerine 1.5 milyon daha oy almasý gerektiði belirtiliyor. Bu oylara nasýl ulaþýlacaðýnýn cevabý henüz bulunmuþ deðil.
- Koalisyon ihtimalinin analizinde diðer konu, kimlerin koalisyon ortaðý olacaðý sorusuyla ilgilidir. Bu konu tabii olarak Ak Parti’ye deðil, CHP’ye soruluyor. Ak Parti bugüne kadar hiçbir ortamda koalisyon ihtimalini gündemine almadý. Kýlýçdaroðlu ise ihtimalleri tartýþýyor. Son olarak NTV’deki mülakatta, mesela bir CHP-MHP-HDP koalisyonu ihtimalini “Böyle bir koalisyonun gerçekleþemez” diye cevaplandýrarak devre dýþý býraktý. Muhtemel ki, MHP ile HDP’nin ayný koalisyonda buluþamayacaðý noktasýndan hareketle bunu söyledi. “Peki Ak Parti ile bir koalisyon mu” sorusu da, arada cevaplanmadan kayboldu. Belli ki, bir koalisyon ihtimali olsa bile, ortada kolay kurulabilir denklemler bulunmuyor.
- Bunun yanýnda vatandaþýn koalisyon yönetimlerine iliþkin duygularý da hiçbir zaman pozitif olmadý. Tamam, demokrasilerde koalisyon, birlikte yönetme erdemleri de geliþtirilmeli ama, koalisyon yapýlarýnýn bütün dünyada sorunlu olduðu, Türkiye’de de sorunlu yapýnýn çok kötü örneklerinin yaþandýðý biliniyor. “Bitli yorgan” tanýmlamasý, bizde koalisyon hükümetleri için söylenmiþtir. Vatandaþ, özellikle reel ekonomi aktörleri de koalisyon dönemlerinin çok kötü yönetim örnekleri sergilediði noktasýnda hemfikirdirler. Bu koalisyon rüyalarýnýn altýnda “Vatandaþ, Ak Parti’den o kadar býktý ki, aslýnda kötü yönetim olduðunu bilmesine raðmen koalisyona bile razý” gibi bir tepkisel zemin var. Bu tepkisel zemin nerede ne kadar etkili sorusu, sanýrým pek sorulmayan bir soru. Ya da bir kesimdeki yoðun Erdoðan-Ak
Parti karþýtlýðý, hatta nefreti, medyanýn bir kesiminde alabildiðine tüketiliyor ve oradan geri dönüþle, toplumda geniþ kesimlerin böyle düþündüðü zehabýný oluþturuyor. “Acaba” derim ben.
Belki de halkýmýz, derin siyasi basireti ile “Koalisyon mu tek parti iktidarý mý” sorusunu “Kaos mu, istikrar mý” diye okuyacak ve istikrardan yana aðýrlýðýný koyacaktýr.