Koalisyon mu, seçim mi?

Ýþte size zor bir soru: Koalisyon mu, seçim mi? Bu soru sadece “hangisi” diye sormuyor. Ýlk cevaptan sonra bir de “niçin” geliyor. Koalisyonsa niçin koalisyon, seçimse niçin seçim?

7 Haziran seçimleri Türkiye siyasi tarihinde çarpýcý bir dönüm noktasý olacak gibi duruyor. 13 senelik Ak Parti iktidarýnýn sona ermesi önemli olsa gerek. Bundan sonra Türkiye’yi hangi terkipte bir iktidar bekliyor, bilemiyoruz ama tarihin akýþ çizgisinde en azýndan hatýrý sayýlýr bir deðiþim olduðunu seziyoruz.

Baþarýlý bir iktidar döneminin son yýllarýnda, sebebi ne olursa olsun aþýrý bir kutuplaþmaya ve toplumsal gerilime þahitlik etmekteyiz. Bu kadar gerilmiþ bir toplumun rahatlatýlmasý gerekiyor. Aslýnda seçimin bu fýrsatý vermesi gerekirdi, çünkü seçimlerin, demokrasi standartlarý gözetilerek yapýldýðý müddetçe, normalleþmeyi saðlamasý beklenir. Ancak mevcut tablo,  bir hükümet ortaya çýkmamasý halinde gerilimin artacaðýný gösteriyor. Bu, kimileri için beklenmeyen kimileri için beklenen bir sonuç. Bu sonucu beklemeyenler seçim diyor, bekleyenlerse koalisyon. Kolunu büken efendisine "fazla bükme, kýrýlýr" diyen filozofu hatýrlayalým. Kol kýrýlýnca acý içinde aðzýndan dökülenleri de: "ben sana demedim mi kýrýlýr diye."

Siyasi gerilimin üstüne þimdi gittikçe þiddetlenecek gibi duran çatýþma ortamýnýn getireceði gerilimin de bineceði anlaþýlýyor. Çatýþma halinin ekonomi üzerinde menfi tesire sebep olacaðý aþikâr… Yatýrýmlarýn durmasý, turizmin sekteye uðramasý, dýþ dünyadan yatýrýmcý ve sermaye çekme güçlüðü üst üste binerse baþta iþsizlik olmak üzere birçok faktörün seçim atmosferini etkileyeceðini söyleyebiliriz. Erken seçim hesabýný önde tutanlarýn ekonomik durumun seçimde çok belirleyici bir unsur olduðunu unutmamasý gerekiyor. Büyümenin yeterli olmadýðý hemen her seçim iktidarlarý yýpratýcý bir sonuçla nihayetlenmiþtir. 7 Haziran seçimlerinde de ekonomik büyümenin yeterli olmamasý Ak Parti'ye oy kaybettiren faktörlerden biri olmuþtur.

Ak Parti ile CHP arasýndaki bir koalisyonun her iki parti açýsýndan da ne kadar sýkýntýlý olacaðýný bilmiyor deðilim. Tayyip Erdoðan, Ahmet Davutoðlu ve Kemal Kýlýçdaroðlu da elbette farkýnda bu durumun. Yine de böyle bir ortaklýðýn toplumdaki uçurumlarý azaltacaðýný ve birbirlerini anlamaya yönelik bir iklime götüreceðini düþünüyorum. Bu noktada önemli bir hususu da dile getirmemiz lazým. CHP, geçmiþ dönemlerdeki laiklik ve yaþam tarzý eksenli, toplumu adam etmeye yönelik siyaseti terk etme istidadý gösteriyor. Bunun yerine ekonomi, dýþ politika ve benzeri konulara daha bir öncelik verecek gibi duruyor. Eðer bu hususlarda rasyonaliteyi elden býrakmazlarsa Ak Parti’nin daha kolay bir anlaþma zemini bulacaðýný söyleyebiliriz.

Ýki partinin toplumdaki temsil oraný %70’lere geliyor. Koalisyonun mümkün olmasý halinde kavga ve çekiþmenin hiç deðilse bir müddet durmasý ve bir rahatlama hâsýl olmasý yüksek bir ihtimaldir. Böyle bir sükûnet ortamýna Türkiye’nin gerçekten ihtiyacý olduðunu kim inkâr edebilir. Üstelik bu sakin atmosferi bir kere soluyan toplumun bunu devam ettirmesi ve ihtilaflarý daha makul bir ortamda halletmeyi alýþkanlýk haline getirmesini de bekleyebiliriz.

Koalisyonun bir baþka avantajý dýþ dünya itibariyle ortaya çýkacaktýr. Bütün uluslararasý platformlarda Türkiye’nin eli çok daha güçlü olacak ve dostluðunun kýymeti artacaktýr. Suriye meselesinin halli ve PKK ile mücadele de nispeten kolaylaþacaktýr.

Bir erken ya da yeniden seçim tek parti iktidarý getirir mi? Elbette bu yeni seçime Ak Parti’nin hangi argümanlarý ortaya koyarak gideceðini þimdiden bilemiyoruz ama tek parti iktidarý mümkün olsa bile bunun çok rahat bir meclis çoðunluðu vermeyeceði ortada. Böyle bir tek parti iktidarý toplumsal gerilimi azaltmaya deðil artýrmaya daha meyyal olacaktýr. Biz kendi içimizde uzlaþmayý saðlayarak ileriye doðru yol alabiliriz. Bir erken seçimle yüz yüze gelecek Ak Parti'nin aslýnda rahat bir Meclis çoðunluðu elde etmesi söylem ve kadrolarýný elden geçirmesine baðlýdýr. 7 Hazirana giden süreçte bilerek ya da bilmeyerek göz ardý edilen bu hususun yeni bir seçimde devrede olmasý için sesi gür çýkan ve gerçek istiþareye önem veren herkese vazife düþüyor.

Ak Parti ile CHP uzlaþmasýnýn Ýzmir'de Ak Parti'yi büyük ölçüde rahatlatacaðýný ve kendisini ifade imkânlarýnýn bir hayli artacaðýný da ilave edelim.