Koalisyon trafiğinde 3. hafta tablosu

AK Parti, CHP ve MHP ile görüşüyor; CHP de MHP ve HDP ile görüşüyor; 

HDP ile AK Parti arasında da temaslar var, ancak ciddi değil.

- AK Parti bütün kartları açık tutuyor;

- CHP ‘uzlaşmacı’ mesajlarla AK Parti’ye göz kırpıyor, istekli.

- MHP tabanı ve yönetimi de istekli, ayrıca “Bahçeli’ye rağmen” koalisyona en yakın parti.

- HDP muhalefette kalmak, bölünerek çoğalmak hedefinde.

- CHP ve MHP’nin ‘iktidar’ olabilmesi için tek yol AK Parti ile koalisyon.

- Ancak AK Parti için her iki partinin de avantaj ve dezavantajları var.

- Bu süreçte ‘sorumluluktan kaçan parti’ kaybeder.

- Aynı şekilde ‘eski hesaplar’la süreci tıkayan da kaybeder.

- Bu durumda ‘tekrar seçim’ gündeme gelir.

Tabloyu açalım:

AK Parti MHP ortaklığı; tabanda uyumsuzluk olmadığı için daha kolay ve mümkün görünüyor. MHP zaten bürokraside var, kadro sorunu yaşanmaz. Çözüm süreci zaten “PKK’nın Türkiye’ye karşı  silah bırakması” aşamasına gelmişti, o beklenir. Silahlı gruplara, yol kesme, adam kaçırma, araç yakma, kimlik kontrolü, seçmenlerin tehdit edilmesi gibi asayiş olaylarına karşı güvenlik önlemleri güçlendirilir. Ancak eş zamanlı olarak bölgeye yönelik ekonomik ve sosyal projeler durmaz; Alevilik’le ilgili olanlar da dahil tüm demokratik adımlar atılır.

En önemli zorluk; MHP lideri Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan sözleri. Ayrıca Bahçeli’nin masasının üzerinde hala ‘17/25 Aralık’ı gösteren bir takvim var. Bu ‘engeli’ aşmak için “Bahçeli’nin yerine bir yardımcısının görev alacağı koalisyon” formülü dillendirilmeye başlandı. Ancak bu ‘uzaktan kumandalı başbakan yardımcısı’ formülü, AK Parti tarafından ‘aklınızdan bile geçirmeyin’ diye karşılandı.

Ayrıca emanet giden Kürt oylarının tamamen kaybedilmesi, ‘MC hükümeti’ olarak adlandırılmak ve sol siyasetin birleşmesi gibi olumsuzluklar da AK Parti’yi düşündürüyor.

AK Parti-CHP ortaklığı; kurulması da yürütülmesi de zor görünen bir formül. Ancak ‘normal şartlar altında’ güçlü bir ‘reformcu’ koalisyon hükümeti çıkabilir. Yani ‘normalleşme’ sağlanabilirse AB’ye, Aleviliğe, demokratikleşmeye yönelik reformlar yapılabilir; çözüm süreci bir şekilde sürer. Aynı zamanda PKK’nın çözüm sürecini istismar etmesine karşı ‘sert önlemler’ alınması CHP ile de mümkün olabilir. CHP’nin ekonomik vaatleri ciddi bir yük getiriyor; ancak AK Parti’nin CHP’yi ‘kaynak üretmeye’ yönelik projelere çekmesiyle bu sorun aşılabilir. En önemlisi, siyasi gerginlik, muhalefet birikmesi azalır, ‘mahalleler’ rahatlar.

Öncelikli sorun; CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun hem şartlar sıralaması, hem de ‘seçim vaatlerini yapalım yeter’ mealindeki sözlerinin AK Parti’de yarattığı güvensizlik.

İki parti arasında özellikle dış politika (Suriye), eğitim ve kültür alanlarındaki siyasi farklılık kriz potansiyeli barındırıyor.

CHP’nin (SHP’li koalisyondan sonra) 20 yıldır iktidardan uzak kalmasıyla ortaya çıkan ‘kadrolaşma açlığı’ da ciddi sorunlar yaratmaya aday.

AK Parti’nin endişesi; ‘Küçük ortağın’, kendisine düşen bakanlık ve kurumlarda icraat yapmak yerine gelecek seçimlerde kullanmak üzere AK Parti dönemine ait ‘devri sabık’ yaratmaya yönelik eski defterleri karıştırması.

Kurumlardaki ‘paralel yapı’ unsurlarının da onlara sahte veya eksik bilgilerden oluşan ‘dosyalar’ taşıması.

Paralel yapıyla mücadelede eşit ciddiyetin sağlanamaması, bunun da paralel yapı unsurları tarafından kullanılması.

Tekrar seçim veya erken seçim; bir veya iki partinin ‘uzlaşmaz’ tutum sergilemesiyle gündeme gelir. AK Parti, muhalefetin ‘uzlaşmaz’ davranması halinde ‘tekrar seçim’i tercih eder. Bu durumda, iktidar sorumluluğunu zaten taşıyan parti olarak ‘iktidardan kaçmak’la suçlanamaz. Seçim Kasım’ın ikinci yarısında yapılır. 

Sonuç olarak; herhangi bir formül için ‘ibre döndü’ ifadesi kullanmak hala erken. Terazinin ‘fayda’ ve ‘maliyet’ kefeleri hala dengeye gelmiş değil.

HDP bölünerek çoğalacak mı?

Koalisyon ihtimallerinde HDP’nin ‘şimdilik’ net bir yeri yok. 

Bunda birinci etken, hem HDP eşbaşkanlarının, hem de Kandil’deki 3 paralel eşbaşkanın ‘parti adına’ konuşuyor olması.

İkinci etken, HDP’nin ‘Kürt partisi’ ve ‘sol-sosyalist parti’ olarak ikiye bölünme ihtimali.

Bu elbette ‘planlı’ bir bölünme olacak.

‘5 partili’ Meclis’in enteresan sonuçları olacak.

Yasamada ‘kilitleyici’ rol de oynayabilirler, koalisyon formüllerinde ‘kilit çözücü’ rol de.

‘Kürt etnik partisi’ ile ‘Türk etnik partisi’ni büyütebilir, ‘sol parti’ de CHP’nin ayarlarını bozabilirler.